| yeni ve farkı bir şey yapmak heyecan verici olabilir. | Open Subtitles | ربما سيكون حماسي ذا قمنا بعمل شيء جديد و مختلف |
| Mühendislikte, sınırlamalar bilimsel buluşlarımızı yeni ve işe yarar bir şeyler keşfetmek için kullanmamızı sağlar. | TED | في الهندسة، تدفعنا القيود الى تطبيق اكتشافاتنا العلمية لإختراع شيء جديد و مفيد. |
| Sizler, yeni ve heyecan verici bir programın parçasısınız. Programın adı... | Open Subtitles | أنتم جزءَ من برنامج جديد و مثير الذي اسمية |
| Böylece yeni-insanı, Yeni bir bireysellik ve Yeni bir bilinçle üretirsin. | Open Subtitles | إذا, يتم إنتاج إنسان جديد مع فردانية جديد و ضمير جديد |
| Ona Yeni bir buharlı lokomotif alın, yüzünü güldürecek bir şey olsun. | Open Subtitles | لذا أحضر له قطار البخار جديد و لطيف شيء يجعل وجه مشرقاً |
| Yepyeni ve çok pahalı bir kumandaya neden böyle bir şey yaptın? | Open Subtitles | و لماذا قد تفعلين هذا لجهاز تحكم جديد و ذو سعرٍ غالي جداً؟ |
| Sizler, yeni ve heyecan verici bir programın parçasısınız. Programın adı... | Open Subtitles | أنتم جزءَ من برنامج جديد و مثير الذي اسمية |
| Her şey çok yeni ve öyle bir alışma dönemi geçiriyorsun ki insanların çılgınca şeyler yapması herhalde o kadar da olağandışı bir şey değil. | Open Subtitles | إنه كل جديد و انت تتأقلم كثيراً. لذلك إنه ليس غير اعتيادي أن يقوم الناس بعمل أشياء جنونية حقاً, تعلم؟ |
| yeni ve havalı olan tüm şeyler için hızlı bir kurs olarak düşün. | Open Subtitles | فكر في الأمر على أنه برنامج مُكثف و كل شئ فيه جديد و رائع |
| O gün, daha sonra ilişkiler hakkında düşünmem gerekti - sizi yeni ve egzotik bir şeye açanlar, | Open Subtitles | لاحقاً بذلك اليوم, بدأت بالتفكير بالعلاقات. هناك تلك العلاقات التي تقدمك لشيء جديد و غريب. |
| Bu plan İtalya'da Septimus'a yapılacak yeni ve üstün kalitede bir ikametgah için. | Open Subtitles | المخطط لمسكن جديد و أرقى لسيبتموس في إيطاليا |
| Bu Shawn, oda yeni ve oda etrafı gezmek istiyor. | Open Subtitles | هذا شون، أيضا جديد و أريد من يريني المكان |
| yeni ve serbest bir geleceğe odaklanma zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت للتركيز على مستقبل جديد و من دون معوقات |
| Her şey yeni ve temiz. İnsanlar umut dolu. | Open Subtitles | كل شيء جديد و هي نظيفة الناس مليئة بالأمل |
| yeni ve gelişmiş anlaşman imzalanacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | و لديك عقد جديد و محسن و يبدو بأنه سيغلق |
| tüm istediğim Yeni bir başlangıçtı, ve sen denemedin bile. | Open Subtitles | أردتنا فقط أن نبدأ من جديد و لم تحاول حتى |
| Müdür, Yeni bir modele ihtiyacımız olduğunu söyledi, bende seni aradım. | Open Subtitles | المدير قال أنه في حاجة لعارض جديد و لهذا إتصلت بك |
| Sonuçta, Yeni bir çocuğun var ve en güzel yıllarını teşkilata verdin. | Open Subtitles | أنا أعني، عندك طفل جديد و أعطيت الكثير من السنوات الجيدة للوكالة |
| Binanızın ısı kaybını azaltmak için dolgu malzemesi de koydurabilirsiniz. -- duvarlara, çatıya dolgu koyun, Yeni bir ön kapı alın vesaire. | TED | تستطيع أيضاً جلب عمال حشوة العازل ليقللوا التسريب من المبنى، حشوة في الحائط، في السقف تركيب باب أمامي جديد و هكذا |
| Yepyeni ve antika. | Open Subtitles | جديد و عتيق |
| Ve muhtemelen müziğin müthiş entellektüel mükemmelliği ve sakinliği Yeni bir şeyin olması gerektiği anlamına geliyordu -- yeni köklü bir hareket, ki 1600 yılında bu gerçekleşti. | TED | وربما فانها لكمالها الفكري الهائل وصفائها بدت وكان شيئا جديدا يجب يحدث كتحول جذري جديد و هذا ما حدث في القرن السابع عشر |