"جديه" - Traduction Arabe en Turc

• Ciddi
• ciddiye
• bul
• cidden
• ciddiyim
• ciddiyetinin
• ciddiyetimle

Her dakika kavga ederlerdi, ama bunlardan hiçbirisi Ciddi değildi.
كان هناك بعض المشاجرات أحياناً لكنها لم تكن جديه مطلقاً.

Mia hayatının göçebeler gibi olduğunu, bırak bir aile kurmayı Ciddi bir ilişkiyi sürdürmeyi bile hayal edemediğini söyledi.
ميا قالت بأن حياتها صعبه جداً لدرجة انها لا تستطيع ان تتخيل بأنها لديها عائله ناهيـكٍ عن علاقة جديه

Sizin ilişkiniz ciddiye binmeden çok önce takılıyorduk.
كنا نتسكع معاً ، قبل أن تصبح علاقتكم جديه

Günlük işlerimize odaklanıyoruz ve fazla ciddiye almıyoruz.
نحن فقط نعيش يوم وبعده يوم ولا ناخذ هذا بـ جديه

Şimdi ben gidiyorum, sen git onu bul ve bakalım neler olacak.
الآن سأغادر, لذا جديه وانظري ماذا سيحدث.

Bak, cidden, tüm ciddiyetimle, sakın aletini fermuara sıkıştırma.
انظر , حقا , بكل جديه لا تجعل قضيبك ينحشر فى السوسته

-Hayatımda hiç olmadığım kadar ciddiyim.
لم اكن ابدا اكثر جديه فى اى امر فى حياتى

Durumun ciddiyetinin farkında olduğunuzu sanmıyorum.
أنا لا أعتقد أنك تدرك مدى جديه هذا الأمر.

Çok Ciddi bir konuşma yapıyoruz.
أنا لا أَجد هذا مضحكاً نحن كان سيكون لدينا محادثه جديه

Çok Ciddi. Bomba ekibine haber vermeliyim.
هذه حاله جديه يجب ان استدعي فريق المتفجرات الى هنا

İçimden bir ses eski adama Ciddi bir şans daha vermemi söyledi. Wow !
شيء بداخلي يقول حان الوقت لأعطاء الولد القديم فرصه جديه

Beş gerçek ilişki. Biri Ciddi. Hepsi ayrılıkla sonuçlandı.
خمس علاقات وواحده جديه وجميعهم انتهو بالانفصال

Ona Ciddi bir ilişkin olduğunu söyle.
بالمره المقبله التي يتصل بها اخبريه انكِ بعلاقه جديه

Neden denemiyorsun? Umarım çok Ciddi bir şeyden bahsetmiyordunuz?
أتمنى بأنك ما كنت تتحدث معه عن أشياء جديه

Ekselansları, Viyana'dan gelen MacGuffin'inizi mütevazı kumarhanemizde sergileme onurunu son derece ciddiye alıyoruz.
فخامتكم، بما أن ماكجوفين فيينا الخاصة بك على العرض في الكازينو المتواضع الخاص بنا إنه لشرف أن نأخذه بكل جديه.

Ve size garanti veriririm, oldukça ciddiye alınacaktır.
و أؤكد لكم أنه سيعطي له جديه شديده

Daha ciddiye almalıydım sanırım.
كان يجب ان اخذ هذا الكلام اكثر جديه

Ondan önce hiç melez görmedin ki. bul onu. Ve onu ikna et.
لم تري هجينًا من قبل أيضًا، جديه واجعلي سكنه دائمًا.

Onu bul, ondan ayrıl ve ölüm konusunu açmamaya çalış.
جديه, وانفصلي عنه فقط. وحاولي أن لا تذكري شيئاً بخصوص احتضاره

Maggie çok gizemlidir. cidden anlaşılır biri değil.
ماجي غامضه صدقاً, لا يمكن ان تكون جديه

Buraya çıkıp bana Dolap Beygiri modelini mi sunuyorsun cidden?
انت لست جديه ، حينما تاتين الى هنا

Kulağa nasıl geldiğini biliyorum Ama ben ciddiyim
اعرف ان هذا يبدو مثل الجنون لكني جديه

Jeff, ciddiyim.
جيف، انا جديه فى ذلك

Hayır, durumun ciddiyetinin farkında değilim.
حقاً، لا أدري مدى جديه هذا الأمر.

Bütün ciddiyetimle, sayın yargıç, onu bu davadan geri çekmelisiniz.
ولكن بكل جديه شرفك اعتقد حقا انها يجب ان لا تتقدم الي المحكمه