Bu belirsizliğe karşın Arthur'a yapılan atıflar yüzyıllar sonra gelecek vadeden bir tarihçinin dikkatini çekti. | TED | بالرغم من هذه الشكوك، جذبت الكتابات عن آرثر انتباه مؤرخ طموح بعد مئات السنين. |
Kütleçekim nedeniyle, bu bölgeler daha fazla gaz çekti, böylece kütleçekimleri daha da arttı. Daha fazla gaz çektiler ve böylece sürüp gitti. | TED | بفعل الجاذبية، هذه المناطق جذبت المزيد من الغاز، والذي أدى لزيادة قوة الجاذبية، ومن ثم سحبت المزيد من الغاز، وهكذا. |
Dikkatleri çektim, çocuklara ve vitiligolu insanlara odaklandım. | TED | لقد جذبت الانتباه وحولته إلى الفتى وآخرين من المصابين بالبهاق. |
Çok önemli bazı insanların dikkatini üzerine çektin... - ...ve sende potansiyel görüyorlar. | Open Subtitles | لقد جذبت إهتمام أناسٌ مهمة جدًا، وهم يرون إمكانية عالية بك. |
Anneyle baba ufukta kaybolur kaybolmaz, sihirli güçler çocukları ormana çekmiş. | Open Subtitles | و بمجرد أن ابتعد الأبوين قليلا عن المنزل فان قوة سحرية جذبت الأطفال الى الغابة |
Zeus dikkatini ilk çeken, genç ve güzel tanrıça Metis'i kendisine eş olarak seçer. | Open Subtitles | أول من جذبت انتباه زيوس كانت إلهة صغيرة تدعي ميتيس اتخذها كزوجة |
Çok çekersen, misina kopar ve her şey gider! | Open Subtitles | إن جذبت بقوة فستتمزق وتخسر كل شيء |
Ben sizin dikkatinizi çekebildim mi? | Open Subtitles | فهل جذبت انتباهك؟ |
Bu eğilim aynı zamanda doğada benzer bir seçici üretim sürecinin gerçekleşip gerçekleşmediğini merak eden bir Charles Darwin'in dikkatini çekti. | TED | وهذه النزعة جذبت اهتمام تشارلز داروين الذي تساءل عن حدوث عمليّة تربية انتقائيّة في الطبيعة. |
Mantarlar spor üretti, sporlar da böcekleri çekti. Böcekler yumurtalarını bıraktı, yumurtalar larva halini aldı. | TED | لقد أنتجوا أبواغا، و الأبواغ جذبت حشرات الحشرات وضعت بيوضا. البيوض أصبحت يرقات |
Güzel kızlar, ünlülerin ve sporcuların dikkatini çekti. | Open Subtitles | جذبت الفتيات الجميلات المشاهير والشخصيات الرياضية. |
O zaman ya dikkatini çekti ya da şüpheli bir şeyin içindeydi. | Open Subtitles | إذا إما أنها جذبت إنتباهه أو أنها كانت مُحتويَة بداخل شيء بدا غير مُؤذي |
Takibat altındaki bu sürtüşme, federal hükümetin desteği altında işlerini yürüten herkesin dikkatini çekti. | Open Subtitles | تلك الصراعات الداخليه جذبت اليها كل محقق يعمل تحت مظله الحكومه الفيدراليه |
Ayrıca, buraya gelirken biraz dikkat çektim. | Open Subtitles | أيضًا ربما أكون قد جذبت بعض الانتباه وأنا في طريقي إلى هنا |
Bütün yıl boyunca dikkatini saatim üzerine çektim. | Open Subtitles | خلال هذه السنة, لقد جذبت انتباهك إلى ساعتي |
Bütün yıl boyunca dikkatini saatim üzerine çektim. | Open Subtitles | خلال هذه السنة, لقد جذبت انتباهك إلى ساعتي |
İlgimi çektin. | Open Subtitles | حسناً لقد جذبت إنتباهي إلى هنا |
İlgimi çektin. | Open Subtitles | حسناً لقد جذبت إنتباهي إلى هنا |
"Peki, şimdi dikkatimizi çektin Andrew." | TED | "حسنًا، الآن جذبت اهتمامي، أندرو". |
- Görünüşe göre kız bayağı seyirci çekmiş, değil mi? | Open Subtitles | يبدو أنها جذبت جمهوراً كبيراً أليس كذلك؟ بالتأكيد |
Kızımda obsesif kompulsif bozukluk var ve burada olmasının tek sebebi tüm o ıvır zıvırların, ritüellerin ve azizlerin ilgisini çekmiş olması. | Open Subtitles | لديها وسواس قهري وهي هنا فقط لأنها جذبت للحلي والشعائر |
O zamana kadar kendine sadece kâsifleri çeken, hemen hemen girilemez muazzam bir ada. | Open Subtitles | وهو جزيره ضخمه منيعه عمليا وكانت قد جذبت حتى ذلك الوقت المستكشفين |
Yani ipliği çekersen hepsi çorap söküğü gibi gelecek, öyle mi? | Open Subtitles | اتعنى انه اذا جذبت الخيط سيظهر كل شئ |
Şimdi dikkatini çekebildim mi? | Open Subtitles | هل جذبت انتباهك الآن؟ |