Ve böylece, organizasyon ağımız genişledikçe, kendini savunmanın sadece fiziksel olmadığını öğrendim. | TED | وبسبب أن شبكتنا توسعت تعلمت أن الدفاع عن النفس ليس جسديًا فقط. |
fiziksel olarak buradaymışım ama duygusal ve ruhani olarak gitmiş gibiydim. | Open Subtitles | مثل أنني كنت هنا جسديًا ولكن مشاعريًا وروحيًا كنت قد غادرت. |
fiziksel olarak müdahiller, onun söylediklerine fiziksel olarak tepki veriyorlar, ki bu gerçekten müthiş çünkü o zaman seyircinin avucunun içinde olduğunu hissedersin. | TED | إنهم مندمجين بأجسادهم تمامًا. إنهم يستجيبون جسديًا لما يقوله، وهو شيء رائع حقًا، لأنك تعرف وقتها أن الجمهور بين يديك. |
fiziksel olarak sert olman ve zorluklar karşısında sessiz kalman beklenir. | TED | وأن يكون قويًا جسديًا. وصامتًا في وجه المحن. |
İçindeki maddeler vücudumuza girdiğinde neler olduğuna bakalım ve sigara içmeyi bırakırsak fiziksel faydaları nelerdir öğrenelim. | TED | لنلق نظرة على ما يحدث عندما تشقّ مكونات السجائر طريقها داخل أجسامنا، وكيف نستفيد جسديًا عندما نقلع عن التدخين. |
Sporcularda özellikle çok şaşırtıcı. fiziksel yetenekleri üzerine çok fazla antrenman yapıyorlar. | TED | هذا محيّر خاصًة في حالة الرياضيين الذين يقضون وقتًا طويلًا في شحذ مهاراتهم جسديًا. |
Ayrıca, sonradan öğrendim ki müdür çocuklara fiziksel ve cinsel şiddet uyguluyormuş. | TED | واكتشفت لاحقًا أن المدير كان يأذيهم جسديًا وجنسيًا. |
Kavga, benden yaklaşık 30 cm daha uzun, fiziksel olarak benden daha güçlü ve haftalardır bana sataşan bir çocuklaydı. | TED | كانت مع فتى أطول مني بقدم، وأقوى مني جسديًا وكان يسخر مني منذ أسابيع. |
Bu tamamen, fiziksel, duygusal, cinsel ve ruhani yönden kime ilgi duyduğumuzla alakalı bir durum. | TED | وهذا ببساطة ما ننجذب إليه، جسديًا وعاطفيًا وجنسيًا وروحيًا. |
Yani fiziksel olarak bunu yapabilecek yeterliliğe sahip olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعني، هل تعتقد جسديًا قادر على عمل كُلّ هذا؟ |
fiziksel olarak birbirimize daha yakın olmamız gerekir. | Open Subtitles | ربما نحنُ بحاجةٍ لأن نكونَ أكثرَ قربًا جسديًا |
O anda hala kanımda uyuşturucu madde vardı uyku ilacı yani ve ben fiziksel olarak resmen bitmiş vaziyetteydim. | Open Subtitles | مُخدّر الروفى، و كُنت مُدمّر تمامًا جسديًا علمت بأنّ مايك أتى على متن قارب |
Başkalaşımın fiziksel olarak gerçekleşeceğine inanmıyordu fakat bu, onu başkalaşıma ulaşmaya çalışmaktan alıkoymuyordu. | Open Subtitles | يمكن حدوثه جسديًا لكن هذا لم يكن ليوقفه بالمحاولة في تحقيقه |
Kesinlikle şoka girmiş, hem fiziksel hem duygusal. | Open Subtitles | بالتأكيد لقد تعرض إلى صدمة جسديًا ونفسيًا |
fiziksel olarak stabil ancak katatoniklik arasında kararsız ve çok korkmuş. | Open Subtitles | جسديًا مستقر, لكنه بمكان بين الشلل و الجنون. |
Profesörü kim öldürdüyse oldukça güçlü ve fiziksel şiddete yatkın olmalı. | Open Subtitles | من قام بقتل البروفيسور، لابد أنه كان قويًا جدًا، وعنيفًا جسديًا للغاية |
Tüm bu yaşananlar hem fiziksel hem de ruhsal olarak Sakumo-san'a fazla gelince o da kendi canına kıydı. | Open Subtitles | ،المصيبة بأكملها أثرت سلبًا على ساكومو جسديًا ونفسيًا أزهق روحه بنفسه |
Sanki senin üstünde olmama ve fiziksel olarak dokunmama rağmen aramıza bir şey girmiş gibi. | Open Subtitles | أنه أشبه بأنني أشعر، بالرغم أنني ،فوقك الآن ،ألمسك جسديًا .هناك شيء عالق بيننا |
Kadınlar, fiziksel olarak bana çok yoğun duygular beslemiştir hep. | Open Subtitles | النساء دائمًا منجذبات نحوي جسديًا بطريقة شديدة للغاية. |
Sanırım bununla bedensel özürlüleri ve zihinsel olarak yetersiz olanları kastediyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تعني بهذا، المعاقين جسديًا وعقليًا |
Sadece bedenim yaralı ama içim huzur buluyor. | Open Subtitles | جسديًا فقط، بالي مرتاح، |