TED'i bir açıdan ele aldım ve onu Fiziksel bir şeye çevirdim. | TED | أذا أن قمت بأخذ هذا الجانب من "تيد" وترجمته إلي شيء جسماني. |
Çünkü hep Fiziksel olarak sana acı çektirmek istedim ama daha önce hiç kimsenin suratına vurmadığım için biraz korkuyordum. | Open Subtitles | لأنني أردت أن أسبب لك آلمُ جسماني لكني في الواقع لم أصفع أحد على وجهه هذا يُخيفني |
Fiziksel bir mücalede bir erkek otamatik olarak bir kadından daha mı iyi olmuş oluyor? | Open Subtitles | هل الرجل طبيعيا افضل من المراة في اي مجهود جسماني ؟ |
Onun yaptığını söyleyecek Fiziksel bir kanıtımız yok. | Open Subtitles | ونحن لا نملك أي دليل جسماني على أن الابن هو القاتل |
Benim Fiziksel kusurum var. | Open Subtitles | إنني مصابة بعيب جسماني سأريك، تعال |
Aslında, bu çok dürüst, Fiziksel bir tepkidir. | Open Subtitles | في الواقع ، إنه رد فعل جسماني صادق جداً |
Aşırı derecede Fiziksel çaba, yiyecek eksikliği. | Open Subtitles | جهد جسماني لأقصى حد حرمان من الطعام |
ödüllü oyun alanı eğer sizin içinde bir sorun olmazsa Bart'ı Fiziksel çalışma cezası ile cezalandıracağım. | Open Subtitles | لو أنك لا تمانع، فأنا أود معاقبة (بارت) بعقاب جسماني أليم |
Olay Fiziksel temasa dönüştü. | Open Subtitles | لذا تطور الأمر ليصبح جسماني |
Ama asla Fiziksel zarar vermek istemedi. | Open Subtitles | لكنه لم يقصد قط أي ضرر جسماني |
Fiziksel bir tehlikede olmayacaksın. | Open Subtitles | ولن تتعرض لأي خطر جسماني |