Gözlerini miyop olacak kadar zorladılar ama altından geri sıçrayan tek bir alfa parçacığı görmediler. | Open Subtitles | لقد أجهدوا أعينهم حتى فقدوا القدرة على تمييز الأشياء لكنهم لم يروا جسيم ألفا واحد يرتد للوراء من على سطح الذهب |
Çok çok seyrek olarak, bir alfa parçacığı gerçekten de altın yapraktan geri sekiyordu. | Open Subtitles | بشكل نادر جداً جداً يحدث أن يرتد جسيم ألفا للورا ء من على رقاقة الذهب |
Nötron, bir alfa parçacığının kütlesinin çeyreği kadar atom altı bir parçacıktır. | Open Subtitles | النيوترون جسيم تحت ذرّي، مجرّد رُبع كتله جسيم ألفا. |
Çekirdeğin de pozitif elektrik yükü vardı, bu yüzden ikisi birbirini itiyordu ve alfa parçacığının çekirdeğe doğru her gönderilişinde bir tarafa sapma eğilimi gösteriyordu. | Open Subtitles | تحمل النواة شحنة كهربيّة موجبة لذا يتنافر الاثنان وفي كلّ مرّة يُرسَل جسيم ألفا نحو النواة فلديه القابلية للانحراف لجانب أو آخر. |