Evet, ben kendim de Onu birkaç kez öttürdüm. | Open Subtitles | نعم ، لقد جعلتهُ يئنّ من الألم مرّة أو اثنتان عن نفسي |
Tüm zaman boyunca Onu aldatıyordum. Ve de ona kanımı içirerek Onu kurtarıyormuş gibi görünüyordum. | Open Subtitles | لقدّ كنتُ أُحاولُ مساعدته , حتى أنني جعلتهُ يمّتصُ دمّي , و كنتُ أعتقد أني أساعدهـُ |
Afrika savaşı Onu sarsmış ve öfkeli biri yapmıştı. | Open Subtitles | الحرب الأفريقية هزت كيانهُ و جعلتهُ غاضباً |
Tam tutuklanmak üzereyken... Onu kurtardım. Şu anda bu caddedeki Intercontinental Hotel'de... misafirimiz. | Open Subtitles | لقد كانوا علي وشك إعتقالهُ, لذلك جلبتهُ لقد جعلتهُ يقيم في فندق مريح في نهاية الشارع |
Ama Onu konuşturdum, değil mi? | Open Subtitles | ظننتُ بأنّ زرار الأمان متاح، ولكن جعلتهُ يتكلّم، أليس كذلك؟ |
Onu terk edeceğim diye kabuslarına girdi ki senin de istediğin bu. | Open Subtitles | لقد جعلتهُ يُفكر بكوابيسه ،أنني سأتركه .والذي تمامًا ما أردتُهُ أنت |
Onu askerlikten muaf ettim diye Onu mahvettin. | Open Subtitles | فقط لأنني جعلتهُ يُعفى من الجيش، قمتَ بتدميره. |
Niye Onu dövdürttün? | Open Subtitles | لماذا جعلتهُ يُضرَب؟ |
Onu siz kaçırttınız. | Open Subtitles | لقد جعلتهُ يخطفها |
Şöhret Assange'a bir platform sağladı ama aynı zamanda Onu görünür bir hedef haline getirdi. | Open Subtitles | {\pos(230,150)} "جوليان أسانج": ولكنها جعلتهُ أيضاً هدفاً ظاهر. |
Onu köpek dairesinin içine soktum. | Open Subtitles | جعلتهُ يقف في دائرة الكلب |
Onu Barcelona'da mı yarıştırdınız? | Open Subtitles | أنا جعلتهُ يُشارك فى السباق فى (برشلونة) ؟ |
Bunun Jessica'nın Onu isim ortağı yaptıktan sonra verdiği ilk müşteri olduğuna yemin ediyor musun? | Open Subtitles | أتقسمين بأن هذا العميل الأول الذي أعطتهُ (جيسكا)بعدما جعلتهُ شريكًا متضامنًا؟ |
- Onu ben uzaklaştırdım. - Doğru değil bu. | Open Subtitles | أنا من جعلتهُ يهرب - هذا ليس صحيحاً - |
- Onu nasıl konuşturdun? | Open Subtitles | -كيف جعلتهُ يتحدث؟ |
Onu kaçırdı! | Open Subtitles | ! لقد جعلتهُ يهرب! |
Onu dışarı çıkardım. | Open Subtitles | جعلتهُ يخرج. |