Sevgilim, onu bu hale sokanlar bunu kalıcı olarak yaptılar! | Open Subtitles | عزيزتي, الاناس الذين جعلوه مريضاً جعلوه مريضاً بشكل دائم |
Çünkü babası hapse girdiğinde 15 yaşındaydı. Bu hafta 25 yaşına bastı. Küçük bir doğum günü hediyesi olarak da, onu ailenin patronu yaptılar. | Open Subtitles | لأنه كان فى الـ 15 عندما دخل والده السجن , الأبن الأصغر أتمَّ الـ 25 هذا الأسبوع, جعلوه رئيساً للعائلة كهدية عيد ميلاد صغيرة. |
Onu Vali Yardımcısı yapmışlar. Kongreye girmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | لقد جعلوه مساعد حاكم الولاية للشئون القانونية يزمع الترشح لمجلس الشيوخ بحق الرب |
Her şeyin farklı olmasını sağladılar. | Open Subtitles | لقد جعلوه مختلف |
- Hayır. Onu kasayı açmaya zorladılar. Onu öldürüp bir yakıt deposuna tıktılar. | Open Subtitles | لا أنا متأكدة أنهم جعلوه يفتح الخزنـة قم قتلوه ووضعوه في كبسـولة الطائرة |
O da hiç şüphesiz bir sürü yalana ve yalancıya... katlanmak zorunda kaldığım için olmuştur. | Open Subtitles | لقد جعلوه القولون العصبى كذب و كاذبون يجب على أن أنتى من كل شئ هنا |
Ertesi gün baş borazancı o oldu. | Open Subtitles | اليوم التالي جعلوه عازف بوق اول اعلى مني |
İkinci deprem etkisi yaratan olay Ben'in ailesinin onda bir meleğin sesi olduğuna inanması yönünde kafasını yıkamasıydı. | Open Subtitles | الحدث الزلزالي الثاني والدي بن جعلوه يعتقد أن له صوت ملاك |
Sonra on yaşına geldiğinde bağlılığını test etmek için midir nedir ona birini öldürtmüşler. | Open Subtitles | ...ثم عندما أصبح في العاشرة ثم كجزء من الطقوس أو ما شابه جعلوه يقتل |
Kopenhag'da bir Grimm'in kafasını kopardıktan sonra onu Azrail yaptılar. | Open Subtitles | لقد جعلوه حاصداً بعد أن قطع "رأس "غريم" في "كوبنهاغن |
Onu belediye meclis üyesi yaptılar çünkü Amiral böyle istesi. | Open Subtitles | لقد جعلوه عضو المجلس ، لأنّ العميد قد أراد ذلك .. |
Sopranos insanların unutacağı kabadayı adamlarının olduğu bir dizi olabilirdi ama bunu sanat eseri yaptılar. | Open Subtitles | كان له أن يكون مجرد مسلسل عن عصابات يسهل نسيانه, لكنهم جعلوه تحفة فنية. |
Onlar öldürdü evlat. Gözdağı vermek için yaptılar. | Open Subtitles | هم قتلوه, بني جعلوه عبرة للجميع |
Biliyorum. İstediğimden daha küçük yapmışlar. | Open Subtitles | أعلم, لقد جعلوه أصغر ممّا أردت |
Keşişler. Onu insan yapmışlar. | Open Subtitles | الرهبان جعلوه علي شكل بشري |
Onu, senden daha yakışıklı yapmışlar. | Open Subtitles | لقد جعلوه يبدو أكثر وسامه منك |
Önce işkence edip sonrasında kendisini öldürmesini sağladılar. | Open Subtitles | عُذب ثم جعلوه يَقتل نفسه |
Onun herkesle vedalaşmasını sağladılar, | Open Subtitles | جعلوه مرتاحاً |
Onu daha iyi atların eğitiminde kullanarak, başa baş yarışlarda kaybetmesi için zorladılar. | Open Subtitles | جعلوه شريك تدريب لتحسين الخيول وإجباره على أن يخسر السباق |
İzlemeye zorladılar onu. | Open Subtitles | لقد جعلوه يراقب |
O da hiç şüphesiz bir sürü yalana ve yalancıya... katlanmak zorunda kaldığım için olmuştur. | Open Subtitles | لقد جعلوه القولون العصبى كذب و كاذبون يجب على أن أنتى من كل شئ هنا |
Bir numaralı rakibin o oldu. | Open Subtitles | جعلوه المصنف الأول |
Raymond Shaw, ona birini öldürttüler. | Open Subtitles | رايموند شو), جعلوه يقتل شخص ما) |