Bu yolculukları coğrafi bir değişimden ziyade dilsel bir değişim olarak yaşadım. | TED | اختبرت تجربة الانتقال, ليس بقدر كونه تحول جغرافي من كونه تحول لغوي. |
BM felaket bölgelerinde bunu coğrafi etiketleme için kullanıyor, böylece yardımı tam doğru yere götürebilecekler. | TED | تستخدمه الأمم المتحدة لوضع وسم جغرافي على الصور في مناطق الكوارث لتقديم المساعدة في المكان الصحيح بالضبط. |
Nijeryalı bir Amerikan olarak "Afrikalı" teriminin normal bir coğrafi konum gösterici yerine aşağılayıcı bir terim olduğunu biliyorum. | TED | كأمريكي نيجيري، أعلم كم هو سهل أن ينتقل مصطلح "أفريقي" من كونه مجرد وصف جغرافي صِرف إلى مصطلح قدحي. |
Anlaşılan, eski coğrafi yerleşimleri gösteriyor. Enlem, boylam. | Open Subtitles | يبدو انه شكل قديم لموقع جغرافي خط الطول وخط العرض لكن لا معنى له |
National Geographic doğa söyleşisine katılmaya en çok yaklaşan oydu. | Open Subtitles | الأقرب جاء إلى المناجاة بالطبيعة كانت تشترك إلى جغرافي وطني. |
Yani bu yarasaları tedavisi geniş bir coğrafyaya yayılmış olacak. | Open Subtitles | لذا ، علاج هته الخفافيش سيمنح إتساع جغرافي واسع |
Organik form, uzun bir periyotta coğrafi ve çevresel değişiklere bağlı olarak değişir. | Open Subtitles | الشكل العضوي تغير بسبب جغرافي وتغيرات بيئية على فترات زمنية طويلة |
Pekala, virüsün başladığı noktaya ait coğrafi görsel burada. | Open Subtitles | حسنٌ، هاكِ توضيح جغرافي .لمكان بداية إنشار الفايروس |
Görüyorsun coğrafi olarak odaklanırsak, ben de tatilime geri dönebilirim. | Open Subtitles | على العظمِ، ليرى إذا أمكننا يُمْكِنُ أَنْ يُركّزَ على مكان جغرافي معين بينما أَعُودُ إلى الإجازة |
Reid, coğrafi profil üzerinde çalış, cinayetin işlendiği yerlere odaklan. | Open Subtitles | ريد اعمل على وصف جغرافي ركز على اماكن القتل |
Çin'deki değişik tip kanserlerin belli noktalarda toplanmış alışılmadık coğrafi dağılımını gösteriyordu. | Open Subtitles | أظهر توزيع جغرافي جد استثنائي لأنواع مختلفة من السرطان في الصين، و التي تميل لأن تتجمّع في نقاط ساخنة محدّدة. |
Ayrıca bilimin ne kadar iş birliğiyle yürüdüğünü biliyorduk. Böylece deneyi çözmek için her öğrencinin farklı bir coğrafi konumda uzmanlık sahibi olduğu ve iş birliği içinde olmaları gereken bir yapı geliştirdik. | TED | كذلك علمنا كيف يكون العمل العلمي التعاوني، لذلك قمنا ببناء هذه التجربة ليتم حلها فقط من خلال العمل الجماعي التعاوني، لأن كل طالب هو خبير في موقع جغرافي مختلف. |
Anladığım kadarıyla, ana denklemi henüz tamamlamamış, ama tamamladığında, teorik olarak, insanların performansını, coğrafi ve çevresel faktörlere dayanarak, mahalle seviyesinde, önceden tahmin edebilecekti. | Open Subtitles | كذلك , من ما استطيع ان اقول , وقال انه لم ينته بعد معادلته الرئيسية , مرة واحدة على الرغم من كان , نظريا , عنيدا ويكون قادرا على التنبؤ الأداء البشري وعلى أساس جغرافي |
Yani coğrafi olarak, pratikte kuzen... | Open Subtitles | لذا نحن عمليا .. أبناء عم بشكل جغرافي |
Appalachian Yolu'nun şüphelinin avlanma alanı olduğunu düşünerek coğrafi bir profile başladım. | Open Subtitles | رفاقـ ، لقد بدأت في ملف جغرافي [ عن إفتراض طريق [ آبالاش هــذا هــو ميدان الصيد |
Bence burada sattığımız coğrafi bir yer değil. | Open Subtitles | أعتقد أننا لن نسوّق مكان جغرافي. |
Reid, senden coğrafi profil üzerine çalışmanı istiyorum. | Open Subtitles | ريد,أريدك ان تعمل على وصف جغرافي |
coğrafi bir konuda planlarım var. | Open Subtitles | أخطط لاكتشافٍ جغرافي |
Eyaletleri coğrafi olarak yaydım. | Open Subtitles | عَرضتُ الولاياتَ بشكل جغرافي. |
National Geographic belgesellerindeki gibi. | Open Subtitles | ترى الذي في أغلب الأحيان في جغرافي وطني |
Eminin birkaç ayda bir National Geographic'in kapağında olursun. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ في a شهرين أنت سَتَكُونُ، مثل... على غطاءِ جغرافي وطني. |
ve coğrafyaya hassas bir yaklaşım temelinde olması gerekli | TED | ويجب ان يكون على نهج جغرافي |