"جفاف" - Traduction Arabe en Turc

    • kuraklık
        
    • kuru
        
    • Susuz
        
    • kuruluğu
        
    • kuraklığı
        
    • kurak
        
    • su
        
    • kıtlık
        
    • kuruyor
        
    • susuzluk
        
    • kuraklıklar
        
    • kuruması
        
    • kuruluğunu
        
    • kurudu
        
    • pamukçuk
        
    Doğru. Yıllar önce büyük bir kuraklık yaşanmış. Ortada su falan kalmamış. Open Subtitles أنت لَسْتَ خاطئَ،قبل عدة سَنَوات كان هناك جفاف في قرية شوي جيوتينج
    Ciddi kuraklık vardı, adada yaşamını sürdüremedi ve Solomon Adaları'na taşındılar. TED كان هناك جفاف شديد ولم يعد بإمكان الناس الاستمرار في العيش على الجزيرة، وبالتالي نُقلوا للعيش في جزر سليمان.
    kuru ve serin oldukları zaman, güvenli ve itaatkârdırlar. Open Subtitles عندما يكونوا فى حاله جفاف وبروده، يصبحوا فى أمان ومطيعين.
    Bir saat içinde 15 kilometre içindeki her yer bu kuraklıkta Susuz kalacak. Open Subtitles بعد ساعة، كل شخص على مقربة بعشرة أميال من هنا، سيكون بدون مياه في جفاف كهذا
    Yan etkileri; bulantı, baş ağrısı, ağız kuruluğu, bulanık görme, baş dönmesi, anal sızıntı, böbrek yetmezliği ve inme olabilir. Open Subtitles الآثار الجانبية يمكن أن تشمل الغثيان ، الصداع ، جفاف الفم وضوح الرؤية ، الدوار ،تسرب الشرج الفشل الكلوي والمخ
    Bu fikir, Avustralya 1997 ve 2009 yılları arasında tarihinin en kötü kuraklığı yaşarken onlardan alınmış bir fikir. TED ربما استعاروا هذه الفكرة من أستراليا عندما ضربتها أسوء موجة جفاف في تاريخها بين عامي 1997 و 2009.
    Aylardır son derece kurak bir mevsimin içindeyiz. Open Subtitles نحن نعيش الآن بعد مرور أشهر على موسم جفاف طويل واستثنائي
    Maalesef, oraya gittiğimizde, göçün zirve yaptığı zamanda, devam eden bir kuraklık vardı, beş haftalık kuraklık. TED للأسف، عندما وصلنا إلى هناك، كان هناك جفاف مستمر في فترة ذروة الهجرة، خمسة أسابيع من الجفاف.
    Ağaçlar, aynı zamanda mantarsal ağlarıyla komşularının tehdit olabileceği düşüncesiyle korumacı enzim üretimlerinde artışa neden olan kuraklık, böcek saldırıları gibi olaylar hakkında da bilgi paylaşabilirler. TED وتستطيع الأشجار كذلك أن تشارك معلومات عن وقائع مثل جفاف أو هجوم الحشرات عبر شبكاتها الفطرية، مما يجعل جيرانها يزيدون من إفراز الأنزيمات الوقائية تحسّبا للخطر.
    Belediye başkanı bu yeni normal durumu kalıcı bir kuraklık olarak tanımladı. TED عرّف العمدة وضع المدينة الجديد على أنه جفاف دائم.
    Sel ya da kuraklık olursa Bu yüzden beni suçlarlar Open Subtitles سيحدث فيضان أو جفاف. وسأكون انا المُـلام.
    David, orkideni kuru tut. Beni duydun mu? Open Subtitles عليك ان تحافظ على جفاف زهور الوركيد يا دايفيد، هل تفهم؟
    Haydi, acele edin. Onu kuru tutmalıyız. Open Subtitles هيـا علينا أن نبقي على جفاف الجثـة أنقلوها
    Doktor Susuz kaldığımı söyledi ve hamile olduğumu. Open Subtitles الطبيب قال أنني اعاني من جفاف شديد وأني حامل
    Ağız kuruluğu, sarhoşluk, bulantı ama çok ciddi olma şansı da var. Open Subtitles نتوقع أن يكون جفاف الفم مع دوخة بسيطة وغثيان ولكن هناك احتمال أن يكون له تأثيرات أكبر
    50 yılın en kötü kuraklığı dediler. Open Subtitles قالوا أنّها كانت أسوأ موجة جفاف قد رأوا في 50 عاما.
    Bu normal bir kurak mevsim dolaşması değil sen de biliyorsun. Open Subtitles هذا ليس موسم جفاف عادي للتجول وأنت تعرف هذا
    Çünkü kıtlık var ve mısır bu sene bizi kurtarmayacak. Open Subtitles بسبب ان هنالك جفاف و الذره لن تنقذنا هذه السنه
    Çünkü alkol su kaybına neden oluyor bu yüzden ağzım kuruyor ve böylece nefesim kötü kokuyor. Open Subtitles لأن الكحوليات تسبب الجفاف والتي تسبب جفاف الفم، والذي يؤدي لرائحة الفم الكريهة
    Ağır susuzluk vakalarında beyin hücreleri ölebilir. Open Subtitles في الحالاتِ الحادّةِ، جفاف يُمْكِنُ أَنْ يَقُودَ إلى موتِ الخليةِ في الدماغِ،
    Buzullar yok olduğunda, çok uzun sürecek olan kuraklıklar başlayacak. Open Subtitles إذا اختفت تلك الأنهار الجليدية سيكون هنالك جفاف على نطاق واسع
    Görüşte bulanıklık, kabızlık, göz, burun, ağız kuruması, işerken zorluk. Open Subtitles "رؤية ملطّخة, إمساك , جفاف العين" "جفاف الأنف, جفاف الفم, صعوبة فى التبول"
    Ağız kuruluğunu anladığımı bileceksin Open Subtitles اتعلمين ،الان افهم معنى جفاف الحلق
    Ağzım deli gibi kurudu. Open Subtitles لدي فم قطني الآن مصطلح يُطلق عما يحدث للفم من جفاف وتورم مؤقت في الفم، مما يؤدي إلى عدم الكلام بشكل صحيح
    Metastatik tümörler, anormal MR sonuçlarını böbrek hasarını, pamukçuk ve çift görmeyi açıklamıyor diye mi? Open Subtitles لأن الأورام المتنقلة لا تفسر فحص الرنين المغناطيسي الغير طبيعي الضرر بالكلي، جفاف الفم، و الرؤية المزدوجة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus