| Ama minnettarlığımı göstermek için, sana yeni bir silah getirdim. | Open Subtitles | . لكن لأوضح أمتنانى لك , جلبت لك سلاح جديد |
| - Sana kahve getirdim. - Teşekkür ederim. Makbule geçti. | Open Subtitles | ـ جلبت لك بعض القهوة ـ شكرا لك اقدّر ذلك |
| İşte ondan getirdim sana. Bak bakalım, hatırlayacak mısın tadını? | Open Subtitles | جلبت لك هذا الكعك، كله يا ترى هل ستتذكر طعمه؟ |
| Sana küçük bir hediye aldım, böylece hepimiz seni hatırlayabiliriz. | Open Subtitles | لقد جلبت لك هدية صغيرة, حتى يمكننا جميعا أن نتذكرك |
| Evet, ve kendini yakmayasın diye Sana bir tomar odun aldım. | Open Subtitles | كما جلبت لك ألواح خشبية حتى لا تحرق الأجهزة. |
| Size bir hediye getirmiştim, hani şu beğendiğiniz ayakkabılar. | Open Subtitles | ،لقد جلبت لك هدية هذا هو الحذاء الذي أعجبك لقد جلبت لك زوجين منه |
| Lanet paranı getirdim sen de şu şeyi bacağımdan çıkart. | Open Subtitles | جلبت لك المال اللعين لكن تكسر ذلك اللعين حول ساقي |
| Sıcak sütünü getirdim babacığım. Çok sağol, bir tanem. | Open Subtitles | جلبت لك كوب حليب دافيء أبي أجل شكرا لك عزيزتي |
| Sana neredeyse 5 kilo kaya tuzu getirdim. | Open Subtitles | جلبت لك ما يقرب من 10 أرطل من الملح الصخري. |
| Sana odanı süslemen için bir şey getirdim Sam. | Open Subtitles | جلبت لك حاجة لتَأَنُّق غرفتِكَ بها، يا سام |
| Afedersiniz, beyefendi. Size ayakkabı getirdim. Kapıyı açar mısınız, lütfen? | Open Subtitles | عفوا يا سيد، جلبت لك الحذاء، هلا فتحت الباب؟ |
| Nasıl sevdiğinizi bilmediğim için, cappuccinos getirdim, özellikle seninki sade. | Open Subtitles | لا اعلم ماذا تحبون , لذا جلبت لكم كابتشينو اما انت جلبت لك قهوة سادة |
| Size bir hamburger getirdim. | Open Subtitles | من قوة الشد من الحزام المرن جلبت لك شطيرة |
| Her neyse, evden, Bakanlığın canını sıkabilecek .birkaç parça getirdim. | Open Subtitles | عموما، جلبت لك بعض الأغراض من البيت ربما تثبت خطأ الوزارة |
| Sana bir kitaplık ve senin yaşındayken sevdiğim kitapları getirdim. | Open Subtitles | جلبت لك مكتبة وبعض الكتب المفضلة لشخص في عمرك |
| Size ufak bir ev hediyesi getirdim. | Open Subtitles | كيف حالك جلبت لك هدية الإنتقال إلى المنزل الجديد |
| Yine de sana biraz su getirdim. | Open Subtitles | أنا بخير على أي حال، لقد جلبت لك بعض الماء |
| Merhaba, bu kütüphane kuralların aykırı... fakat kitabı sana getirdim. | Open Subtitles | مرحبا، أعلم أن هذا خرق في نظام المكتبة لكنّي جلبت لك الكتب. |
| Dostum, sana koca bir kutu porno getirdim. | Open Subtitles | مرحباً يا رجل, جلبت لك صندوقاً مليء بالدعارة |
| Aslında sana en iyisinden yepyeni Amerikan malı eşyalar aldım. | Open Subtitles | في الحقيقة,جلبت لك بعض بعض أشياء امريكية الصنع في القمة |
| Sana bir şeyler aldım. Öyle önemli değil ama bilirsin işte Noel... | Open Subtitles | لقد جلبت لك شي ليس بالشيء الكبير لكن فقط انتي تعلمين من اجل الكريسمس |
| Evet. Boğazların için sana sıcak çay getirmiştim. | Open Subtitles | لقد جلبت لك بعضًا من الشاي الساخن لأجل حلقك |