Ama Derisi aşırı duyarlı. Bir şey takılmasını hiç hoş görmeyebilir. | Open Subtitles | ولكن جلدها حساس للغاية ولن تقبل باى شىء يقترب منها اطلاقا |
Cildi bana iki-üç gündür suda olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | التراخى الذى فى جلدها يخبرنى أنها ربما كانت فى الماء ربما يومين أو ثلاثة |
Saldırganın elinden kurtulmaya çalışırken kendini yaralamış, ama kendi deri dokusuna ek olarak, tırnak uçlarında yabancı bir DNA da buldum | Open Subtitles | فعلت هذا بنفسها أثناء محاولتها إزالة يدي المعتدي، لكن في حالة نسيج جلدها عثرت أيضاً على حمض نووي أجنبي تحت أظافرها |
Sahip olduğumuz her şey, onların derisinden: mobilyalarımız, kamçılar, giysilerimiz, şapkalarımız. | Open Subtitles | كُل ما لدينا كان من جلدها الأثاث, الحبال الملابس, القبعات |
Derisinin ne kadar parlak olduğuna bir bakın, benim yansımamı görebiliyorsunuz. | TED | انظروا كيف يكون جلدها ساطعاً ، يمكنكم رؤسة انعكاس صورتي هناك |
- Teni siyaha dönerken elini tutuyordum. | Open Subtitles | أنا أمسكتُ يدها بينما كان جلدها يتحوّل إلى اللون الأسود |
Kızımın üstünü değiştiriyordum. - derisinde izler vardı. | Open Subtitles | لقد كنت اغير لما ملابسها ولاحظت تلك العلامات على جلدها |
Onu nasil yataga yatirdigimi, yumusacik tenini nasil oksadigimi, kedi yavrusu gibi mirlamasini nasil sagladigimi. | Open Subtitles | كيف استلقي على السرير واعانق جلدها الرقيق؟ اجعلها ترخرخ مثل قطة صغيرة |
Hatta yaşam bakım ünitesini kısa devre yaptıran onun Derisi olmalı. | Open Subtitles | ربما يكن جلدها الذي قلل من جهاز دعم الحياة |
Derisi bizim yapay deriyi yerleştirmemizden daha hızlı şekilde dökülüyor. | Open Subtitles | جلدها ينسلخ بأسرع ممّا يمكننا تعويضه بالجلد الاصطناعي |
Derisi, kendisini kamufle etmek ve duygularını belli etmek için her renge girebilir. | Open Subtitles | بإمكان جلدها تغيير لونه للتمويه أو للإشارات العاطفية |
Hastalandığında o güzel Cildi çürümeye başladı. | Open Subtitles | عندما أصابها المرض بدأ جلدها الرائع يفسد |
Hastalandığında, o harika Cildi çürümeye başladı. | Open Subtitles | عندما أصابها المرض بدأ جلدها الرائع يفسد |
Ama sanki Cildi bir şekilde korunmuş ve mumlu bir kabukta sertleşmiş. | Open Subtitles | لكن بطريقةٍ أو بأخرى بعضٌ من جلدها تم حفظه ولقد تصلب ليصبح صدفة شمعية قاسية |
Romantik adam çiçek yollar, deri hücrelerini incelemez. | Open Subtitles | الرومانسية في ارسال الزهور وليس سرقة خلايا جلدها |
Beyaz balinalar, bu bölgeye kayalıklara sürtünerek deri değiştirmeye gelirler. | Open Subtitles | هنا ، الحيتان تحك اجسامها في الصخور لتغيير جلدها |
O, zehri iki haftalık bir sürede derisinden almış. | Open Subtitles | بمعنى، إنها أمتصت السم من خلال جلدها على مدار أسبوعين. |
Bana ya bilmem gerekenleri anlatırsın ya da cesedini derisinden "özgür bırakılmış" bir şekilde bulurlar. | Open Subtitles | ستخبرني ما أريد معرفته أو سيجدون جُثتك بدون جلدها |
Böylece birkaç dakika içinde, ineğin Derisinin altına, burada beslenecek bir düzine sinek larvası yerleşebilir. | Open Subtitles | لذا بغضون دقائق قد يحتشد على البقرة دستة يرقات النبر، يتغذّون تحت جلدها. |
Ama Derisinin altında, kemik hâlâ kaynıyor olabilir. | Open Subtitles | ومع ذلك، قد تكون العظام ما تزال تلتئم تحت جلدها. |
Onun yumuşak Teni, parlak saçları, - gençliği. | Open Subtitles | فكري, جلدها الناعم شعرها الوهاج |
Ayrıca saçında ve derisinde motor yağı ve özel bir losyonun kalıntılarını buldum. | Open Subtitles | وجدت أيضا آثارا لزيت المحركات ونوع معين من منعمات البشرة على شعرها و جلدها |
Kız ona güneşin tenini nasıl ısıttığını ve havanın ciğerlerini nasıl doldurduğunu ve karın dilinde nasıl bir his bıraktığını hatırlatırmış. | Open Subtitles | وتذكره بشعورها عندما ...تلمس الشمس جلدها وكيف يكون الهواء عند تنفسه... أو كيفة تساقط الثلج ...على لسانها ، فهذا يذكرها |
Bu doğru. Büyü altındaydın sen onun tenine bile aşıktın. | Open Subtitles | أجل، فإنّكَ كنت قيد تعويذتها، حتّى أنّكَ اشتقت لرحيق جلدها. |
Onu eve götürüp Derisini yüzüp, etini dolaba koyacağız, tamam mı? | Open Subtitles | سنأخذها إلى المنزل و ننزع جلدها ثم نحتفظ بلحمها , اتفقنا؟ |
Yilan derisine sigamayacak kadar büyüdügünde gerçeklesir. | Open Subtitles | هذا يحدث فقط عندما تكون الأفعي أكبر بكثير من جلدها |
Belki Cildinde melanin biraz fazla var ama sanat eserini yücelten kusurlardır. | Open Subtitles | لعلّ جلدها أغمق من اللّازم، لكن العيوب هي ما تصنع روعة الفنّ. |