"جلسة واحدة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir seans
        
    • oturuşta
        
    • tek
        
    Bazıları bir seans sonrası semptomlarında bir gelişme fark eder, diğerlerinin ise tepki vermesi daha uzun sürer. TED والبعض منهم يلاحظ تحسّناً بالأعراض بعد جلسة واحدة فقط، بينما يحتاج آخرون لفترة أطول حتى يستجيبوا للعلاج.
    polis prensiplerine göre, bir birimin amiri öldürüldüğünde, birimdeki herkes danışmanla bir seans görüşmek zorundadır. Open Subtitles -وفقاً لسياسة المارشالات ، عندما يقتل نائباً، كلّ عضو في وحدته يجب أن يُجري جلسة واحدة لإستشارة الحزن.
    tek bir seans ya da daha fazla olabilir. Open Subtitles سواء فعلناها في جلسة واحدة او اكثر
    Bilmiyorum. Muhtemelen bir oturuşta 4,000 saç ektirmemle bir alakası var. Open Subtitles ربما لهذا علاقة بالـ 4000 شعرة الذين زرعتهم في جلسة واحدة
    Eskiden bir oturuşta koca bir bölüm bitirirdin. Open Subtitles كنت معتاد أن تكتب فصل بأكمله في جلسة واحدة
    Hepsini bir kenara bırakınca, tamamen sağlıklı ve heteroseksüel seks yaşıyorsanız, tek bir ilişki ile enfekte olma riskiniz 1/1000. TED على كل حال، إذا كنت بصحة جيدة وتمارس الجنس الغيري فإن احتمال الإصابة في جلسة واحدة هي واحد في الألف
    bir seans. Aslında seansı tamamlayamadan oradan ayrıldım. Open Subtitles جلسة واحدة و لم تكملها حتى
    Haftada bir seans mı? Open Subtitles جلسة واحدة في الأسبوع؟
    bir seans daha gel. Open Subtitles أنظر, إمنحني جلسة واحدة
    - Sadece bir seans mı kaldı? Open Subtitles جلسة واحدة فحسب، حقاً؟
    - Sadece bir seans mı kaldı? Open Subtitles جلسة واحدة فحسب، حقاً؟
    Bir oturuşta hala 10 porsiyon yiyebileceğimi düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أني لا زلت أستطيع أن أأكل 10 علب في جلسة واحدة
    Amaç bir oturuşta bir insanın yiyebileceği en fazla yemeği yemek. Open Subtitles صحيح ، إنظرى ، الهدف أن تتخلصى منه بقدر محتمل إنسانيا فى جلسة واحدة
    Bakın ben ilk senemde bir oturuşta 3 kilo üzüm yemiş biriyim Open Subtitles ..انظروا، في السنة الجامعية الأولى أكلت سبعة باوندات من العنب في جلسة واحدة
    Ya da bir oturuşta bütün pizzayı yemek için. O şey için çok yaşlıyım. Open Subtitles ـ أو اكل بيتزا كاملة في جلسة واحدة ـ انا كبير علي هذه الاشياء ايضاً
    Bu tek bir hasta, bir veri seti. TED وهذه المعلومات من جلسة واحدة .. من مريض واحد
    tek bir oturumda 2 milyar dolar... Bu gerçekten olağanüstü. Open Subtitles عريضتان في جلسة واحدة ذلك رائع حقا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus