"جلل" - Traduction Arabe en Turc

    • Büyük
        
    • Önemli
        
    • önemli bir
        
    • çok önemli
        
    • olay
        
    • mühim
        
    • mesele
        
    Senin senatoyu yöneteceğin dönemde, esrar içmek öyle Büyük bir olay olmayacak. Open Subtitles في الوقت المناسب، ستترشحي لمجلس الشيوخ تدخين المخدر، لن يكون أمر جلل.
    - Sana Büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. Open Subtitles أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل.
    Sorun değil. Düşündüm de o kadar da Önemli değil. Open Subtitles لا بأس بالأمر ، كنت أفكر حياله و لا جلل بذلك
    Yalan söylüyor. Söylemiştim sana. Ona bunun Önemli olduğunu söyledim. Open Subtitles هـذا ليس صحيحـا ، أخبرتـكِ أخبـرتـهـا أنـه أمـر جلل
    Seks gerçekten Önemli bir şey ve hazır olmadığını hissediyorsan beklemelisin bence. Open Subtitles الجنس أمر جلل بالفعل، وإن كنتِ تشعرين بأنّكِ غير مستعدّة حينئذٍ يجدر بكِ أن تنتظري
    - Ağaçları ışıklandırma çok Önemli bir şey... ve ben de kasabanın doktoruyum, yani herkes burada olmama bel bağlamış durumda. Open Subtitles إضاءة الشجرة خطب جلل وأنا طبيبة البلدة، لذلك يعتمد الجميع علي وجودي هنا
    - Sana Büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. Open Subtitles أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل.
    İlk olarak, sanırım onu kontrol ve enerji gerektirmediği için akıllı olarak adlandırıyoruz ve bu mimarlık için çok Büyük bir mesele. TED أولا،أعتقد أننا نسميها بمواد ذكية لأنها لا تتطلب مراقبة ولا تتطلب أية طاقة وهذا أمر جلل بالنسبة للهندسة.
    Yani bir parça kek vermediler. Büyük sorun. Open Subtitles حسنا هم لم يقدموا لك قطعه كعك يا له من أمر جلل
    Büyük bir sorun. Yemekten sonra kek servis edilmesi gerekir. Open Subtitles نعم انه أمر جلل, من المفترض انك تقدم الكعك بعد الوجبة
    Bir sürü insanı çıplak gördüm. Benim için Büyük bir şey değil. Open Subtitles لقد رأيت الكثيرون ليس هذا حدث جلل بالنسبة لي
    Hey, o kadar da Önemli değil, dostum. Olayların doğal akışı böyle. Open Subtitles ليس بأمر جلل يا صاح هذا مجري الأحداث الطبيعي
    Tarlada, Önemli çok Büyük bir sorun çıktı. Open Subtitles كلاّ، لديه حالة طارئة بـ الحقول هذا الصباح، ثمّة شيء جلل بها.
    Onların bu geceki şu Önemli dansı suya düştü ve başka bir parti düzenleyen kimdi? Open Subtitles ثمّة رقصٌ جلل الليلة من عساه يدفع مُستحقّات الحفلِ؟
    Birisiyle ilk kez seks yapmak Önemli bir şey. Peki ya, ilk kez sek yapmak? Open Subtitles اذا كان لقلك اي علاقة بواندا ؟ ممارسة الجنس مع شخص ما لاول مرة هو خطب جلل اذن هل ممارسة الجنس
    Bunun Önemli bir şey olmadığını düşünüyorsun ama bu şekilde düşündükçe daha da kızıyorum. Open Subtitles والآن أنت لا تظن أن هذا حدثٌ جلل وكلما فكرت بالموضوع أغضب أكثر وأكثر
    - Evet, Delilah analiz dünyasında çok Önemli biridir Tim. "Pin Drop" operasyonundan beri. Open Subtitles حقا؟ أجل.ديلايلا أمر جلل فى عالم المحللين .تيم منذ عمليه اسقاط الدبوس
    Bebeğim, Model Birleşmiş Milletler'deki konuşmanın mühim olduğunu biliyorum ama zamanında yetişebilir miyim bilemiyorum. Open Subtitles حبيبتي أعلم أن كلمتكِ في حفل رابطة الأمم المتحدة بمدرستك هو أمر جلل لكني لستُ مُتأكدة أنه بإمكاني الحضور في الموعد المُحدد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus