Senin senatoyu yöneteceğin dönemde, esrar içmek öyle Büyük bir olay olmayacak. | Open Subtitles | في الوقت المناسب، ستترشحي لمجلس الشيوخ تدخين المخدر، لن يكون أمر جلل. |
- Sana Büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل. |
Sorun değil. Düşündüm de o kadar da Önemli değil. | Open Subtitles | لا بأس بالأمر ، كنت أفكر حياله و لا جلل بذلك |
Yalan söylüyor. Söylemiştim sana. Ona bunun Önemli olduğunu söyledim. | Open Subtitles | هـذا ليس صحيحـا ، أخبرتـكِ أخبـرتـهـا أنـه أمـر جلل |
Seks gerçekten Önemli bir şey ve hazır olmadığını hissediyorsan beklemelisin bence. | Open Subtitles | الجنس أمر جلل بالفعل، وإن كنتِ تشعرين بأنّكِ غير مستعدّة حينئذٍ يجدر بكِ أن تنتظري |
- Ağaçları ışıklandırma çok Önemli bir şey... ve ben de kasabanın doktoruyum, yani herkes burada olmama bel bağlamış durumda. | Open Subtitles | إضاءة الشجرة خطب جلل وأنا طبيبة البلدة، لذلك يعتمد الجميع علي وجودي هنا |
- Sana Büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل. |
İlk olarak, sanırım onu kontrol ve enerji gerektirmediği için akıllı olarak adlandırıyoruz ve bu mimarlık için çok Büyük bir mesele. | TED | أولا،أعتقد أننا نسميها بمواد ذكية لأنها لا تتطلب مراقبة ولا تتطلب أية طاقة وهذا أمر جلل بالنسبة للهندسة. |
Yani bir parça kek vermediler. Büyük sorun. | Open Subtitles | حسنا هم لم يقدموا لك قطعه كعك يا له من أمر جلل |
Büyük bir sorun. Yemekten sonra kek servis edilmesi gerekir. | Open Subtitles | نعم انه أمر جلل, من المفترض انك تقدم الكعك بعد الوجبة |
Bir sürü insanı çıplak gördüm. Benim için Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | لقد رأيت الكثيرون ليس هذا حدث جلل بالنسبة لي |
Hey, o kadar da Önemli değil, dostum. Olayların doğal akışı böyle. | Open Subtitles | ليس بأمر جلل يا صاح هذا مجري الأحداث الطبيعي |
Tarlada, Önemli çok Büyük bir sorun çıktı. | Open Subtitles | كلاّ، لديه حالة طارئة بـ الحقول هذا الصباح، ثمّة شيء جلل بها. |
Onların bu geceki şu Önemli dansı suya düştü ve başka bir parti düzenleyen kimdi? | Open Subtitles | ثمّة رقصٌ جلل الليلة من عساه يدفع مُستحقّات الحفلِ؟ |
Birisiyle ilk kez seks yapmak Önemli bir şey. Peki ya, ilk kez sek yapmak? | Open Subtitles | اذا كان لقلك اي علاقة بواندا ؟ ممارسة الجنس مع شخص ما لاول مرة هو خطب جلل اذن هل ممارسة الجنس |
Bunun Önemli bir şey olmadığını düşünüyorsun ama bu şekilde düşündükçe daha da kızıyorum. | Open Subtitles | والآن أنت لا تظن أن هذا حدثٌ جلل وكلما فكرت بالموضوع أغضب أكثر وأكثر |
- Evet, Delilah analiz dünyasında çok Önemli biridir Tim. "Pin Drop" operasyonundan beri. | Open Subtitles | حقا؟ أجل.ديلايلا أمر جلل فى عالم المحللين .تيم منذ عمليه اسقاط الدبوس |
Bebeğim, Model Birleşmiş Milletler'deki konuşmanın mühim olduğunu biliyorum ama zamanında yetişebilir miyim bilemiyorum. | Open Subtitles | حبيبتي أعلم أن كلمتكِ في حفل رابطة الأمم المتحدة بمدرستك هو أمر جلل لكني لستُ مُتأكدة أنه بإمكاني الحضور في الموعد المُحدد |