Buraya biraz canlılık getirelim. cenaze evine benziyor. | Open Subtitles | لنبعث بعض الحياة بهذا المكان إنه يبدو كصالة جنازات |
Ve ertesi pazar üç cenaze vardı. | Open Subtitles | و كان هناك ثلاث جنازات في يوم الأحد التالي |
Ve ertesi pazar üç cenaze vardı. | Open Subtitles | و كان هناك ثلاث جنازات في يوم الأحد التالي |
Viking cenazeleri çok güçlü ve huzursuz edicidir. | Open Subtitles | اتعلمين, جنازات المقاتلين دائماً مؤثرة و غير مستقره |
Bazı aileler devamlı, bazıları cenazeden cenazeye görüşür. | Open Subtitles | العائلات ترى بعضها طوال الوقت بدون جنازات |
Bozeman'daki kayip cenazeci. | Open Subtitles | متعهدة دفن الموتى في بيت جنازات بوزمان التي أصبحت مفقودة |
Bilmiyorum... bu sadece... cenazeler ve annem, babam, bilirsin. | Open Subtitles | لا اعلم, انها فقط جنازات وامي وابي , تعلم |
Büyüklerin cenazesine vermeyiz, çocuk cenazelerinde kullanırız. | Open Subtitles | لا لقصد تابعا عاديا لجنازات الكبار فقط فى جنازات الاطفال |
Kendimi hastalara tanıtıp, basit bir ameliyat yapıp, aileye iyi bir cenaze levazımatçısı önerip, yoluma gitme şansım yok. | Open Subtitles | لا يتوجب علي أن أعرف بنفسي إلى المرضى.. والقيام بجراحات صغيرة وأوصي العائلة بمجهز جنازات جيد وهذا كله يكون على طريقي |
24 yaşındaki cenaze makyajcısı iş yerinde jeneralize nöbet geçiriyor. | Open Subtitles | أخصائية تجميل جنازات في الرابعة والعشرين عانت من نوبة اضطراب كبيرة أثناء عملها |
O keş bir kiralık katilden daha çok cenaze görmüştür, o zehirli. | Open Subtitles | لقد شهد عدة جنازات أكثر من الحانوتي نفسه إنه مسموم |
Kimseyi öldürmemek için cenaze evinde çalisiyor Dean. | Open Subtitles | كيف ؟ إنها تعمل في بيت جنازات لذا لا يجب عليها أن تقتل أحد يا دين |
Ve onun hizmetindeki herkesten arda kalanlar iade edilmeli. Aileleri onları uygun cenaze törenleri ile onurlandırabilsin. | Open Subtitles | وبقايا كل من ماتوا في خدمته يجب أن يعودوا أيضاً حتى تقيم عائلاتهم جنازات ملائمة لهم |
Ve Keşfettiğim, aynı kadına armağan edildi her kurbanların cenaze törenlerinde kadın şunu mu giyiyordu? | Open Subtitles | و قد اكتشفتُ أن نفس المرأة في الصورة كانت في كل جنازات الضحايا. |
Devlet, ölüyü defnetme gibi durumlar için düzenleme ve bürokrasiye sahip ve cenaze müdürü gibi tüm iş hayatlarını bu konuya adamış insanlar var. | TED | للحكومة قوانين وبيروقراطية متعلقة بالأشياء مثل دفن الموتى على سبيل المثال، وهناك أشخاص يعملون كمديري جنازات حيث كرَّسوا مجمل حياتهم العملية من أجل هذه القضية. |
Bir kulüp, koca bir bina, cenaze evi... | Open Subtitles | لدينا نادٍ ليلي ومبنى سكني ودار جنازات |
Programa göre bugün 4 cenaze var. | Open Subtitles | "ينصّ الجدول على وجود أربعة جنازات اليوم" |
Son zamanlarda hiç iyi bir cenaze gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت ايّ جنازات جيدة مؤخراً؟ |
Hayatta kalanların yaraları olur, eziklerin ise cenazeleri. | Open Subtitles | الناجون يملكون ندبات الفاشلون يملكون جنازات |
Daha da önemlisi sen ve ailen daha fazla cenazeye katılmayın. | Open Subtitles | ...أنت و عائلتك لن تذهبوا إلى جنازات أخرى |
Bu cenazeci. | Open Subtitles | انه مجهز جنازات همم |
Bu sürede görevini yaptın mı-- cenazeler, vaftiz töreni, hatta bingo. | Open Subtitles | لم يكن هناك أيّ شيء يؤكّد ذلك لا جنازات ، أو وثائق تعميد ، أو حتى البنغو |
Yaşamın narin doğasını annem anlamamı isterdi yedi yaşımdan itibaren tüm akrabalarımın cenazesine götürdü. | Open Subtitles | لقد رغبت أمي دومًا أن أتفهم الطبيعة الفانية للحياة لذا أصطحبتني معها لجميع جنازات الأقارب منذ أن كنت في السابعة |
Beyazların öldürdüğü siyahların cenazelerine | Open Subtitles | أنا سمت وتعبت من الذهاب إلى جنازات رجال سود |