Bu adam hakkında olan ilk izlenimlerinize göre adamın eski asker olduğunu, Hatta Özel Kuvvetler olduğunu bile düşünüyormuşsunuz. | Open Subtitles | الآن، كما تكهّنتِ، بناءً على مقابلتكِ الأوّليّة مع هذا الرّجل، ربّما يكون جنديّ سابق في الجيش أو العمليّات الخاصّة. |
Her asker bu operasyonu öğrenecek ve görevini baştan sona kadar bilecek. | Open Subtitles | سيتعلّم كلّ جنديّ هذه العمليّة ويدرسمهمّتهمع أدقّالتفاصيل. |
Her asker kendinin ve birliğinin görevini en ince detayına kadar can-ı gönülden ezberleyecek. | Open Subtitles | سيتعلّم كلّ جنديّ هذه العمليّة ويدرسمهمّتهمع أدقّالتفاصيل. |
Sonuç olarak bir Alman askeri, saklanan Yahudiler şüphesiyle bir eve arama başlatır. | Open Subtitles | وهكذا، فعندما يقود جنديّ ألماني البحث بمنزل |
Sen ve dışarıdaki herkes için geçerli Salvatore. | Open Subtitles | هذه رغبتك أنت وكلّ جنديّ بالخارج هنا يا (سلفاتور). |
asker olamam. Katil olmak için eğitildim. asker olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن أكون الجنديّ، القاتل الذي دُرّبتُ لأكونه، جنديّ أريد أن أكون |
Senin böyle acı çektiğini görmek beni öldürüyor. Şu an bir asker olabilirsin ama benim gözümde hâla küçücük bir çocuksun. | Open Subtitles | يقتلني أن أراكَ تعاني، أعلم أنّكَ جنديّ الآن، ولكنّكَ لا تزال طفلي الصّغير. |
Daha esaslı bir asker olduğun kanısına kapılmıştım. Görevine olan inancını kaybetmeyecek, asıl planına sadık kalacak birisi olduğunu. | Open Subtitles | اعتقدت أنّك جنديّ أكثر كفاءة يتابع خطّته الأصليّة ويُخلص لمهمّته. |
Sanki polis veya asker gibi düşünüyor gibiydi. | Open Subtitles | مثل : وكأنّه يفكّر بشكلٍ مستقيم. وكأنّه شرطي أو جنديّ. |
Sanki polis veya asker gibi düşünüyor gibiydi. | Open Subtitles | مثل : وكأنّه يفكّر بشكلٍ مستقيم. وكأنّه شرطي أو جنديّ. |
Eğer karşı tarafın askeriyse, iyi bir asker demektir. | Open Subtitles | إذا كان جنديّاً في الجيش المقابل فهو جنديّ جيّد |
Savaş alanındaki her asker eve döneceğine inanmalı. | Open Subtitles | كل جنديّ في ميدان القتال يا صاح يتحتم أن يؤمن بأنّه عائد لبيته |
40 asker, bozuk silahı olan bir avuç çocuğu yakaladı. | Open Subtitles | أربعون جنديّ يقبضون على مجموعة من الفتية ببنادق مكسورة |
Aptalca bir hata yapmana engel olmaya geldim. Ben nasıl diplomat değilsem sen de asker değilsin. | Open Subtitles | أنا هنا لأمنعك عن ارتكاب خطًأ طائشًا، فلا أنت جنديّ ولا أنا دبلوماسيّ. |
Yardımı olacaksa, bunu bir emir olarak varsay, asker. | Open Subtitles | وإن كان هذا سيفيد، فاعتبره أمرًا يا جنديّ. |
Bu çadırların birinde bir asker olabilir... ya da kahraman kalpli güçlü bir köylü. | Open Subtitles | في أيّ واحدة مِنْ هذه الخيام قد يكون هناك جنديّ أو فلّاح قويّ يمتلك قلب بطل |
- Kokura'da bir tanıdığım var! - asker, al şunları. | Open Subtitles | ـ لقد قُبِلت في كوكورا ـ اليك يا جنديّ. |
Sonuç olarak Yahudilerin saklandığından şüphelenilen bir evde Alman askeri arama yapıyor. | Open Subtitles | وهكذا، فعندما يقود جنديّ ألماني البحث بمنزل يشتبه أنّه يخبّئ يهوداً |
Güneye yürüyen 5 bin Roma askeri görebiliyor musun? | Open Subtitles | أترين خمسة آلاف جنديّ رومانيّ يتحركون بإتجاه الجنوب؟ |
Sen ve dışarıdaki herkes için geçerli Salvatore. | Open Subtitles | هذه رغبتك أنت وكلّ جنديّ بالخارج هنا يا (سلفاتور). |
Anlıyorum. İyi bir askersin. | Open Subtitles | أتفهم ذلك، أنت جنديّ صالح |
Sen bir bahriyelinin oğlusun değil mi? | Open Subtitles | أنت ابن جنديّ بالبحرية ، أليس كذلك ؟ |
Bir denizci olarak Amerika Birleşik Devletleri'ni iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma dair yemin ettim. | Open Subtitles | و بصفتي جنديّ بحريّة، أقسمت أن أدافع عن الولايات المتحدة من الأعداء في الداخل و الخارج. |