John, haftada sadece bir gece avukat olmayı bırakamaz mısın? | Open Subtitles | هل تستطيع يا جون أن تكف عن لعب دور المحامي لليلة واحدة في الأسبوع ؟ |
John'un kendisi öyle düşünmüyorsa, benim öyle düşündüğümü, düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | انا لا اريد لـ جون أن يعتقد اننا منسجمين غرامياً لو انه لم ينسجم بعد |
Çocuğu geri getirmesi için John bile biraz konuşacağız. | Open Subtitles | مجرد محادثة واحدة صغيرة سريعة لاقناع جون أن يرجع الطفل البيت. |
John, bize yaylanın der; biz de avukatın yolunu tutarız. | Open Subtitles | من الممكن أن يخبرك جون أن تغرب عندئذ سنذهب إلى محامي. |
Rehberlik öğretmeni bir arkadaşımın tavsiyesine uyarak John'a gidip bir kutu prezervatif almasını söyledim. | Open Subtitles | حسنا، اتبعت نصيحة صديق، أخبرت جون أن يخرج ويشتري صندوق من الواقيات. |
Sonrada John'un teslim olmasını beklerdim çünkü onun ilk yapacağı şey budur. | Open Subtitles | ثم سأنتظر من جون أن يسلم نفسه لأن هذا ما سيفعله |
Kötücül Dr. John nihai olarak yeryüzündeki herkesi yürüyemeyecek kadar çok mu şişmanlatmak istiyor? | Open Subtitles | هل سيستطيع الشرير الدكتور جون أن يجعل كل من في الأرض بدينون لدرجة . أنهم لايستطيعون المشي بعد الآن ? |
Chrissy ile bebek yaptıkları için John ailesiyle vakit geçirmek istiyor! | Open Subtitles | بعدما رُزق هو و"كريسي" بطفل، يريد "جون" أن يكون مع عائلته. |
Fakat bu sadece son bir şey doğruysa işler: Nancy'nin bilmesi gerekir ki eğer yaptığı şey gerçekten önemliyse John hâlâ Nancy'i işinden alıkoyabilir. | TED | لكن هذا سينجح إذا كان هناك شيء واحد صحيح، وهو أن نانسي تحتاج أن تعرف إذا كان هذا الشيء فعلاً مهم، ولذا يستطيع جون أن يقاطعها. |
John hiçbir şeyin yolcu uçağı uçurmak gibi olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول جون أن لا شيء يشبه طائرة الركاب |
Tahmin ediyorum John orada ihtiyacı olan her şeyi çekebilir. | Open Subtitles | أظن أنه يمكن ل(جون) أن يحصل على التصريح الذي يريد |
İşte sana söylüyorum, John, cevap hayır. | Open Subtitles | وأنا هنا لأخبرك يا جون أن الإجابة هي لا |
John sana göstermek istemeyecektir, o yüzden onu zorlamalısın. Eko. | Open Subtitles | لن يريد جون أن يريك لذا فستجبره |
John, sen dükkan işletiyor olabilirsin. | Open Subtitles | فمثلاً يمكنك يا جون أن تدير متجراً |
Bugün John benim yerime oynayamaz mı? | Open Subtitles | هَل بإمكان جون أن يقوم بدوري اليوم؟ |
John biraz önce, 14.000 yaşında olduğunu itiraf etti. | Open Subtitles | لقد أقر جون أن عمره 14000 عاماً |
Demek John'u çocuk gibi azarlayıp ona görevlerini hatırlatmam gerekiyor. | Open Subtitles | "إذن الأمر متروك لأم "جون .. أن توجهه مثل طفل . نحو واجباته |
John aklındaki işten kurulmak üzere ona mesaj atmak isteyince ise, çünkü onun bir ihtiyacı var, aklında bu düşünce var ve unutmadan bunu eyleme geçirmesi gerekir. | TED | الآن وعندما يَوَد جون أن يرسل لها رسالة، قد ينسى الفكرة التي تدور في عقله -- لأن لديه حاجة، لديه تلك الفكرة، الذي يحتاج لقولها قبل أن ينسى. |
Eminim, asil Prens John iktidarında ülkemi sevmek de suç. | Open Subtitles | بالتأكيد إنها جريمة في حق الأمير (جون) أن يحب المرء بلاده |
Çiftçi John bensiz idare etmek zorunda kalacak, sana söyleyeyim. | Open Subtitles | ،على المزارع (جون) أن يتأقلم مع الوضع بدوني كُن متأكد من ذلك |