| Gibbs göreve seni değil beni dahil etti diye kızgınsın. | Open Subtitles | كنت مستاء فقط لأن جيبس قراءة لي في وليس لك. |
| Bana ve Gibbs'e karşı kazanamazsın, bunu öğrenmeye de korkuyorsun. | Open Subtitles | انت ستنهزم مني ومن جيبس وانت خائف من الكشف بذلك |
| Dr. Gibbs, sizin sonuçlar ana bilgisayarda, çok acayip. | Open Subtitles | دكتور جيبس الباتش الخاص بك على الكمبيوتر جميل ومتقن |
| -Hayır. Gibbs, kaburga zehirliydiyse başkana nasıl bir şey olmadı? | Open Subtitles | جيبس إذا كانت الأضلاع مسممه لما لم يتأثر الرئيس |
| Çünkü genelde otel odaları adli tıpçının kabusudur Gibbs. | Open Subtitles | يمكن أن يكون الباحث الشرعي أكبر كابوس , جيبس |
| Ajan Gibbs, emeğimin meyvelerini görme fırsatını hiç tepmez. | Open Subtitles | وكيل جيبس لم يمر حتى فرصة التمتع بثمار بلدي |
| Ben bir şey bulduğum anda Gibbs kapıdan girer. | Open Subtitles | عندما أجد شيئا , جيبس يمشي على الفور من خلال الباب |
| - Gibbs bunu bakışıyla sorardı. | Open Subtitles | كان بوسعها أن تفعل ذلك مع جيبس مجرد نظرة أنت مثل هذه مهمة سهلة |
| Beni Gibbs olarak düşün ve bir daha cevap vermeyi dene. | Open Subtitles | حسنا , أنا أدعي جيبس وحاول الإجابة مرة أخرى |
| Ziva'yla Gibbs bir saattir sorguluyor, adam konuşmuyor. | Open Subtitles | وقد جيبس ? وزيفا التحقيق معه لأكثر من ساعة وانه لا نتحدث |
| Eğer onlara olanlardan bahsedersem şiddet görmüş eş, Joanna Gibbs olurum. | Open Subtitles | إذا أخبرتهم بماحدث سأكون فقط. جوانا جيبس الزوجة المضروبة |
| Ursula Gibbs'in onun şartlı tahliye memuru olduğunu öğrenene kadar öyleydi. | Open Subtitles | حسناً , هذا كله تغير حين اكتشفت أن اورسلا جيبس ستكون ضابط إطلاق السراح المشروط |
| Sayın Yargıç, Bay Gibbs müvekkilimi menkul kıymetler dolandırıcılığı ile suçladı ama müvekkilime menkul kıymetler borsası ile milli gelirlerin arasındaki bulgu tutarsızlıklarından bahsetmeyi ihmal etti. | Open Subtitles | حضرة القاضي اتهم السيد جيبس موكلي بأحتياله بالأوراق الماليه ولكنه اهمل الكشف عن التناقضات |
| Sayın Yargıç, Bay Gibbs müvekkilimi menkul kıymetler dolandırıcılığı ile suçladı ama müvekkilime menkul kıymetler borsası ile milli gelirlerin arasındaki bulgu tutarsızlıklarından bahsetmeyi ihmal etti. | Open Subtitles | حضرة القاضي اتهم السيد جيبس موكلي بأحتياله بالأوراق الماليه ولكنه اهمل الكشف عن التناقضات |
| Ekibin çok fazla değişmediğini görmek güzel, Gibbs. | Open Subtitles | إنه من الجيد رؤية الفريق لم يتغير كثيرا، جيبس |
| Gibbs, bütün kamyoneti parmak izi için araştırdığımı söyledim ama araştırmamıştım. | Open Subtitles | جيبس ، جيبس ، جيبس ، انا قلت لك أنني مسحت الشاحنة بالكامل بحثا عن بصمات ، ولكني لم أفعل |
| - Saçmalama Gibbs başparmakların adı olmaz. | Open Subtitles | لا تكن سخيفا ، جيبس بصمات الإبهام ليس لها أسماء |
| - Hayır. Eğer Roda ile başa çıkamazsa, Gibbs onun beynini eritir. | Open Subtitles | إذا كانت لا يمكنها التعامل مع رودا ، جيبس سيذيب دماغها |
| Ve sonra tek yapman gereken Özel Ajan Leroy Jethro Gibbs'e katlanmak. | Open Subtitles | نعم وبعد ذلك كل ما عليك القيام به البقاء على قيد الحياة مع العميل ليروي جيثرو جيبس |
| Yani, Ajan Fornell, Gibbs'in eski eşiyle mi evliydi? | Open Subtitles | حسنا ، عميل فورنيل متزوج بزوجة جيبس السابقة ؟ |
| Gabs! | Open Subtitles | جيبس .. |
| Anita Gibss'in kız kardeşine karşı bir şeyler bulmalıyım. | Open Subtitles | احتاج احدهم ليقوم بحركة ضد اخت (انيتا جيبس) - هل انت مجنون؟ |