Ben de şövalyeliğe yükselmeden önce iyi bir işi olduğuna eminim. | Open Subtitles | وأنا واثقة أنه كان يمتلك دكانْ جيداْ قبل نيله لمرتبة الفروسيه |
Yani,ilk işimiz olmasına rağmen, beraber iyi iş çıkardık. | Open Subtitles | أعنى , لقد عملنا جيداْ معاْ بإعتبار انها أول عمل لنا |
- Kelly her şeyi gayet iyi planlamış. - Saçmalık! Hepinizi öldürtecek! | Open Subtitles | كيلى" فكر جيداْ" إسمع أيها الأحمق , هذا الشخص سيتسبب فى قتلكم |
Bence eski karını ve kızını görmek seni daha iyi hissettirecektir. | Open Subtitles | كن رجلاْ جيداْ , وأستغل هذا الوقت للإطمئنان على زوجتك السابقة و أبنتك |
Bankalarda iyi iş yaptık. Arada sırada küçük mağazaları da yapalım, ilginç olur. | Open Subtitles | نحن نعمل جيداْ مع البنوك أو محل وجبات سريعة كل فترة |
Korkarım ki onların zevki seninki ve benimki kadar iyi değil, Mary. | Open Subtitles | أخشى أن ذوقهم ليس جيداْ مثلى ومثلك يامارى |
- Ona çok iyi bakacaklardır. - Anne, sanırım Netherfield'a gitmeliyim. | Open Subtitles | ـ سوف يتم الأعتناء بها جيداْ ـ أظن أن على الذهاب الى نيذرفيلد |
Evet girdik işte. İyi gidecek gibi. | Open Subtitles | حسنا , نحن نبدأ , ضوء اخر نحن نحفر خلالها جيداْ |
- Freddie, iyi misin? - İyi görünüyor muyum? | Open Subtitles | فريدى" هل أنت بخير ؟" هل يبدو هذا جيداْ لك ؟ |
İyi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو جيداْ بالنسبة لى |
Ses iyi. 10 saniye daha. | Open Subtitles | يبدو جيداْ أعطينى 10 ثوانى |
- İyi mi görünüyorum ha? | Open Subtitles | هل يبدو هذا جيداْ ؟ |
İyi uykular. | Open Subtitles | نامى جيداْ |
İyi uyudun mu? | Open Subtitles | هل نمت جيداْ ؟ |
İyi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو جيداْ |