- Bu iyi, rahatladım. - Bu kötü, daha kötü. | Open Subtitles | ــ هذا جيد, أنا مرتاح ــ هذا أسوأ بكثيرُ أسوأُ |
İyi dövüştün. Ben hantal yaşlı bir adamdan başka bir şey değilim. | Open Subtitles | لقد قاتلت بشكل جيد أنا لست سوى رجل عجوز بائس |
İyi işmiş! Buna inanamıyorum! Sorunun nereden kaynaklandığını bul. | Open Subtitles | عمل جيد أنا لا أَستطيعُ تصديق هذا حاول ايجاد ما حصل من الخطأ. |
Tamam, Ben sabırsızlıkla deylim ki ¨yeni kapitalist uzay yarışını¨ beklemekteyim | TED | جيد, أنا أتطلع إلى سباق فضائي رأسمالي جديد, دعونا نسميه كذلك. |
Ben de günlük problemleri alıp onları puzzle haline getiriyorum. | TED | جيد , أنا أخذ مشاكل الحياة اليومية , وأصنع منها ألغاز |
Hayır iyiyim. Dünyanın en güzel düğünü olsun istiyorum. | Open Subtitles | كلا، أنا جيد, أنا أريد فقط أفضل زفاف في العالم، هذا كلّ شيئ |
Evet, ama Ben iyi bir şoförümdür: Görmem, duymam ve konuşmam. | Open Subtitles | نعم ، ولكن أنا سائق جيد أنا لا أسمع لا أرى لا أتكلم |
İyi bir adamdı. - Kıymetini bilemediniz... | Open Subtitles | أنه رجل جيد أنا أعرف اللاعبين لم نقدر عليه |
En azından birimizin iyi olmasına sevindim. | Open Subtitles | هذا امر جيد. أنا سعيد واحد منا على ما يرام. |
İyi. Buzdolabımda yeterince yiyecek var mı bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا جيد أنا لا أعرف إذا كان لدي شئ في البراد |
Iyi, Oh, iyi. l'erkek alırsınız ve sen bu yüzden kardeşini arayın. | Open Subtitles | أوه ، جيد ، جيد . أنا سأحضر الفتية و أنت نادي شقيقاتك |
Çok iyi bir doktorsun. | Open Subtitles | أتعلم ماذا, أنت طبيب جيد أنا أسفة, تصبح على خير |
Tamam, iyi, Ona bir büyü olacaktır. | Open Subtitles | . حسناً ، جيد . أنا فقط سألقي تعويذة عليه |
Koca Anne, sanırım konuşmamız gerekiyor. Çok iyi olur. | Open Subtitles | جيد أنا أحب ذلك ما رأيك في التاسعة صباحاً ؟ |
İyi, sevindim. Ama olmaz. En azından 200 dolar al. | Open Subtitles | جيد أنا سعيدة لكنك ستأخذ على الأقل مئتان |
Güzel, Böyle konusan oyunculari severim Ama bir problem var Ben seni kesmedim. | Open Subtitles | جيد. أنا معجب بتلك الروح باللاعبين المشكلة الوحيدة هي أني لم أطردك |
Ben de araya girdim sanmıştım. | Open Subtitles | أوه، جيد. أنا كُنْتُ خائفَ أنا كُنْتُ أُقاطعُ شيءَ. |
Tamam, Ben bunu da istemiyorum. Ben sadece 6 kişi ve sahil istemiştim ama... | Open Subtitles | حسناً, جيد, أنا لم أرد ممون حتى أردت فقط ستّة أشخاص وشاطئ، لكن |
İyiyim, Komşunun başına gelen olay yüzünden kendimi garip hissediyorum. | Open Subtitles | أنا جيد. أنا جيد. فقط نوع منقش خارج رجل حول جارك، رجل، |