O biraz şüpheci, komşularını ilginç bir şeyler... yapmayı planladıklarına inanmıyor. | Open Subtitles | وهو المشكك، إنه واقعي جداً لا يريد تصديق أن جيرانه يقومون بعمل مريب |
Lord'un, komşularını ağırlamaktan mutlu olduğu son gündü, eski günlerdeki gibi. | Open Subtitles | فهو كان آخر مره كان فيها اللورد كان سعيداً بإستضافة جيرانه كالسابق |
Bu kadar büyük bir şeyin Komşuları üzerinde büyük etkileri olacaktır. | Open Subtitles | شيء بهذه الضخامة لا بد أن يكون له تأثيره على جيرانه |
Ailesinin beyanına göre evde daha iyi davranışlar sergiliyor şehirdeki Komşuları ve arkadaşlarının arasında çok daha iyi ilişkiler kurabiliyormuş. | Open Subtitles | و قال والداه بأنه تحّسن في الحياة بالمنزل و بدا بالإندماج في حياته مع المدينة مع أصدقائه و جيرانه |
Bir adam tanıyorum, Karun kadar zengin, yine de komşularına tek birşey vermez. | Open Subtitles | أعرف رجلاَ غنياَ كالملوك ولا يعطني جيرانه شيئأَ |
Ona, Komşularıyla kıyasla bulunduğu noktaya nasıl geldiğini sorabiliriz. Sadece şans mı, kader mi, yoksa başka birşey mi? | TED | يمكننا سؤاله كيف وجد في هذا الموقع تحديدا.. بالمقارنة مع جيرانه.. هل كان ذلك بمحض الصدفة، قدر، أم ماذا؟ |
Milis kuvvetleri bir gün köyüne geliyor ve komşularının kapısını çalıp çocuklarını milis kampına kaçırıyorlar. | TED | دخلت القرية قيادات ميليشية وطرقت أبواب جيرانه وفاجأتهم بنقل أطفالهم إلى مخيمات تدريب. |
Komşularından korktuğundan çok İngilizlerden nefret ederdi. | Open Subtitles | أبو كاندي راو خاف من جيرانه أكثر كرهه للبريطانيين |
3 komşusunun ifadelerine göre geceleri çıkıp dışarıda kalıyormuş. | Open Subtitles | إفادات من ثلاثة من جيرانه يقولون أنّه كان يخرج ويبقى في الخارج طوال الليل |
komşularını, gülümseyerek selamlar... | Open Subtitles | كان يلقي التحيّة على جيرانه ..كلّ يومبمحياحسن. |
Birçoğumuz ailelerini arkadaşlarını, komşularını kaybetti. | Open Subtitles | كثيرٌ منا خسر عائلته أو أصدقائه أو جيرانه |
Seni şu filmde gördüm hani şu bütün komşularını katleden adamı canlandırıyordun. | Open Subtitles | - لقد رأيتك في هذا الفيلم عن الرجل الذي ذبح كل جيرانه |
Size sadece gotrasını söylemez, komşularını da söyler. | Open Subtitles | ولن يخبرك طائفته الفرعية و حسب بل عن طوائف جيرانه الفرعية أيضاً |
Bu adamın Komşuları, onun neden tutuklandığını duyunca şaşıramayacak. | Open Subtitles | هذا ليس من نوعية الرجال الذى سيتفاجىء جيرانه لمعرفة سبب اعتقاله جيران هذا الرجل |
Komşuları gördükleri en iyi insan olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | جيرانه يدعونه الرجل الألطف إجتمعوا أبدا. |
Komşuları, 1-2 hafta önce taşındığını söylüyor buraya | Open Subtitles | جيرانه قالو انه انتقل الى هنا منذ بضعه اسابيع ماضيه |
Şüphelinin komşularına saldırmadığı hakkında sizi bilgilendirmem gerekir. | Open Subtitles | عليَ أن اُبلغكِ أن المتهم به لم يعتدي على جيرانه |
Sorumluk, bu adama yeteri kadar yardımseverlik göstermeyerek onu bu elektrik faturasıyla baş başa bırakan komşularına arkadaşlarına ve ortaklarına da aittir. | Open Subtitles | شركة الكهرباء لقطعهم الكهرباء وإنما على جيرانه واصدقائه ومقربيه |
Komşularıyla yaptığı daha az ilgi çekici konuşmalarla birlikte. | Open Subtitles | بالإضافه إلى رسومات مثيره للإهتمام... عن جيرانه. |
Bu sıradan mahalledeki komşularının dönenlerden haberi yok. | Open Subtitles | والذي لا يعرف جيرانه ما الذي يحدث في الداخل هنا. في هذا المجتمع من قطع الحلوى. |
Kablolu yayını Komşularından çalan biri. | Open Subtitles | ربما كان يسرق القنوات الفضائية من جيرانه |
Bu iki koku eşsiz bir imza oluşturuyor. Bir leopar, buradan hangi komşusunun geçtiğini biliyor. | Open Subtitles | العطرين يوجدو علامة فريدة . أي نمر أخر يمكن أن يعرف أي جيرانه مر بهذه الطريقة، |
Bir gün eve geliyor... ..komşusunu komaya sokana kadar sopayla dövüyor. | Open Subtitles | في يوم ما عاد إلى البيت و ضرب جيرانه للموت بواسطة مضرب |
Ben makul bir adamım, komşularımdan ve çocuklarından... makul davranışlar bekliyorum. | Open Subtitles | انا رجل منطقى وأتوقع معاملة منطيقية من جيرانه وأولادهم |