Ertesi sabah, kadının komşuları, basına, kadının çığlıklarını duyduklarını, ama müdahale etmediklerini söylediler. | TED | صباح اليوم التالي، أخبر جيرانها الصحافة أنهم قد سمعوا صراخها، ولكنهم لم يتدخلوا. |
Bir ülke, ya da diş, uluslararası komünizmin pençesine düştüğünde, komşuları onu izler. | Open Subtitles | اذا وقعت بلدة واحدة ...أو ضرس واحد ضحية للأشتراكية العالمية فستقع باقي جيرانها |
komşularının, komşu evde oturan kadından fazlası olduğunu bilmelerini istiyordu. | Open Subtitles | أرادت أن يعرف جيرانها أنها ليست مجرد جارة لهم فحسب |
Bana sorarsan, kilise çok tanrılı komşularıyla daha sağlam ve samimi bir yer. | Open Subtitles | و الكنيسة قد حصلت قليلا آمنة جدا ومريح مع جيرانها المشركين إذا سألتني. |
Bir gün Komşularından biri bir mayına bastı ve öldü | TED | يوما ما، قُتل أحد جيرانها عند مروره فوق أحد الألغام. |
Hâlâ Berkshire'da yaşadığını ve hepimizin onun komşusu olduğumuzu sanıyordu sütçü, postacı... | Open Subtitles | اعتقدت أنّها ما تزال تعيش في بيركشيرز" وكنّا جميعاً جيرانها" |
Özellikle Almanya komşularına bunu yapmaları için bastırıyor. | TED | تضغطُ ألمانيا في الحقيقة على جيرانها لعمل ذلك. |
Ne akrabaları ne de parası var. Burada ona yardım eden komşuları var. | Open Subtitles | ليس لها مال أو أقارب ليس لها الا جيرانها |
Marilyn Lovell çocukları, komşuları... ve bize söylendiğine göre, Apollo 11 astronotları Neil Armstrong ve Buzz Aldrin ile beraber bekliyor. | Open Subtitles | تنتظر مارلين لوفيل مع أولادها و مع جيرانها و كما علمنا أيضا مع رائدي الفضاء نيل أرمسترونج و باز ألدرين |
Annemin tanıdığı... ve hayatı boyunca sevdiği herkes... dostları, komşuları ve ailesi, gözlerinin önünde... öldürülmüştü. | Open Subtitles | كنا سكان البناية التي طالما احبتها, امي تلك البناية التي قتل فيها جميع اقاربها, اصدقائها. و جيرانها |
Sadece manastıra kapanmış rahip komşuları var. | Open Subtitles | جيرانها الوحيدين هم بعض الرهبان يسكنون في دير. |
komşuları onu bir çok defa başı boş gezerken görmüş, kendi binasında kaybolmuş. | Open Subtitles | جيرانها ابلغو بانهم شاهدوها تجول في مناسبات عديدة، تائهه في مبناها |
komşularının, komşu evde oturan kadından fazlası olduğunu bilmelerini istiyordu. | Open Subtitles | أرادت أن يعرف جيرانها أنها ليست مجرد جارة لهم فحسب |
Ağaçlar, aynı zamanda mantarsal ağlarıyla komşularının tehdit olabileceği düşüncesiyle korumacı enzim üretimlerinde artışa neden olan kuraklık, böcek saldırıları gibi olaylar hakkında da bilgi paylaşabilirler. | TED | وتستطيع الأشجار كذلك أن تشارك معلومات عن وقائع مثل جفاف أو هجوم الحشرات عبر شبكاتها الفطرية، مما يجعل جيرانها يزيدون من إفراز الأنزيمات الوقائية تحسّبا للخطر. |
Öyle umuyorum ki Tanrı onu affedecektir, çünkü o, komşularının ve çevresindeki insanların saygı ve sevgisini kazanmış biriydi. | Open Subtitles | لكن أنا أظن أنّ الله سيقبلها لأن لها قيمة عنده هي أحبت جيرانها بأفضل صورة |
Ve Avustralya geniş araziler ve bol doğal kaynaklarını daha az şansı olan komşularıyla paylaşmalıdır. | Open Subtitles | وان استراليا يجب عليها مشاركة اراضيها ومواردها الطبيعية مع جيرانها الفقراء |
Yeni oluşmuş plakaların birbirlerini bir taraftan iterken diğer taraftan komşularıyla pozisyon almak için mücadele etmesi Yeni Dünya'yı şekillendirmiştir. | Open Subtitles | إنه هذا الإنفصال مع تلك الصفيحتين الجديدتين تندفعان عن بعضهن البعض من جانب و تزاحم المكان مع جيرانها في الجانب الآخر |
Burası gibi fiziksel olarak kapalı şehirler Komşularından izole olmuştur. | Open Subtitles | مُدن كهذه مُطوقة ماديا و معزولة عن جيرانها |
Komşularından birisi ölümünden birisi saat önce Freddie'yi binada görmüş. | Open Subtitles | أحد جيرانها رأى (فريدي) في المبنى قبل ساعة من وفاتها. |
Neden komşusu onu öldürmek istesin ki? | Open Subtitles | لمّ قد يرغب أحد جيرانها بقتلها؟ |
Bir komşusu da annesinin bakımevinde kaldığını söyledi. | Open Subtitles | وقالت جيرانها إنها كانت في مسكن. |
-Haber alamadık.-Evine git,komşularına bak, etrafa bak. | Open Subtitles | إذهب إلى منزلها وتأكد أنها بخير وإذا لم تجدها تفقد جيرانها بالحارة واسألهم عما يعروفون |
geçen sene bir hemşire komşularını toplum sağlık çalışanları olmaları için eğitene kadar. | TED | حتى السنة الماضية حين دربت ممرضة جيرانها لأن يصبحوا عمال صحة في المجتمع. |