- Sanırım bu onun ordusu. - Bu Prens Faysal'ın ordusu. | Open Subtitles | لان هذا جيشه هو على ما اعتقد انه جيش الملك فيصل. |
Sadece ordusu yenilmekle kalmadı, kaçarken İmparator kalçasından bıçaklandı. | TED | ليس فقط جيشه هزم، ولكن عندما هربوا، تم طعن الإمبراطور في الأرداف. |
Bizans imparatoru Alexios Kommenos, savaşta ordusunu İskit topluluğunun üzerine saldı. | TED | أليكسيوس كومنينوس، الامبراطور البيزنطي، قاد جيشه لمواجهة حشد السكوثيون في المعركة |
ordusunu ve kendisini savunacak bir strateji bulacağına şüphem yok. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيجد تدبيراً ليدافع عن جيشه وعن نفسه |
Onun ordusunun, bizi özgürlüğümüzden mahrum bırakanlara karşı zafere taşıyacağına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنه سيقود جيشه إلى النصر على أولئك الذين يحرموننا الحرية |
Onu destekleyen kendi özel ordusuyla çok güçlü bir adam. | Open Subtitles | رجل ذو نفوذ هائل للغاية بصحبة جيشه الخاص الذى يسانده. |
Bertram'a ve onun ordusuna hava saldırısı düzenleyip bir darbe vuracağız. | Open Subtitles | نحن في طريقنا لإطلاق غارة جوية ضخمة على بيرتروم و جيشه |
ordusu harekete geçtiğinde ilk olarak atlılar, bir rüzgâr çevikliğiyle düşmana saldırır. | Open Subtitles | عندما يَتحرّكُ جيشه أولاً الخيالة يُهاجمونَ سريعا كالريحِ |
ordusu Chulak'a sanki bir şey arıyormuş gibi saldırdı. | Open Subtitles | لقد إجتاح جيشه شولاك كما لو كانوا يبحثون عن شئ ما |
ordusu için daha önce görülmemiş çok açık kurallar koydu. | Open Subtitles | محمد أخذ خطوة لتأسيس وترسيخ قواعد واضحة لأفراد جيشه عند المواجهة والقتال |
ordusu pek çok Düzen Efendisi'nin güçlerinden gelen adamlardan oluşuyor. | Open Subtitles | جيشه مسحوب من العديد من حكام النظام المختلفين |
Ama Lucullus ve ordusunu taşıyan... bir Roma filosunun yarın Brundusium'a varacağını da... biliyor musunuz? | Open Subtitles | لكن هل تعرف أيضا أن الأسطول الروماني يحمل لوكولوس و جيشه سيصل غدا إلى برنديزي؟ |
Biliyorsunuz, sonunda, Longshanks tüm kuzey ordusunu üstümüze gönderecek. | Open Subtitles | انت تعلم في النهاية سيرسل لونقشانكس جيشه الشمالي |
Anubis kendi ordusunu Akrep Kralı'na verir, ve önlerine gelen her şeyi bir sel gibi yok ederler. | Open Subtitles | أعطى أنوبيس الملك العقرب قيادة جيشه وبمثل فيضان شرير جرفوا كل ما يقع امامهم |
Lakin canavarın savaşta yenilenlerden topladıklarıyla ordusunu tekrar tekrar kurması yüzünden savaş çıkmaza girdi. | Open Subtitles | لكن الحرب اصبحت مأزق شديد هذا المخلوق يأخذ المصابين في المعركة ليعيد بناء جيشه مجدداَ |
Daima ordusunun önünde, güvendiği birkaç şövalyesiyle seyahat eder. | Open Subtitles | إنه يسافر دائما في مُقدمة جيشه بقليل من الفرسان الموثوق بهم قربه |
1918'de ordusunun yenildiğini asla kabul etmedi. | Open Subtitles | هو لم يقبل أبدّاً أن جيشه قد هُزم فى 1918 |
- Fakat nehrin karşı yakasında Poros yani Hindistan'da ki bir kral ordusuyla beklemekte. | Open Subtitles | وفي الناحية المقابلة من النهر كان الملك بوروس مع جيشه |
O, Sadık değildir. Ve bizden kurtulmak için ordusuna ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | إنه ليس موالياً، ويحتاج جيشه ليتخلّص منا. |
Adamlarından biri bir kutu buldu ve ordu salgından kırıldı. | Open Subtitles | المكان الذي اصيب فيه جيشه بالطاعون بعد ما وجد صندوق. |
Majesteleri beni, kuzeyli isyancıları bastırmak için göndereceği ordunun başında görevlendirdi. | Open Subtitles | جلالته شرفني بقياده جيشه ضد الثوار الشماليين |
Büyük bir komutan bilir ki Ordusunda zayıf askere yer yoktur. Bu güzel ortaklığın şerefine! | Open Subtitles | وقائد الجيش العظيم لا يمتلك جنوداً ضعفاء في جيشه |
Şu getirdiğimiz mektuplar da bu sefer sırasında güvenlik içinde toprağınızdan geçirtmek istiyor ordularını. | Open Subtitles | فى محاربة بولندا ويلتمس منكم كما هو موضح فى كتابه هذا ان تتفضلوا فتمنحوا جيشه ذاك حق المرور بسلام فى ممتلكاتكم |
Yalnızca Hekim Başını yakalamak için özel askerlerini ülkenin her tarafına yaydı. | Open Subtitles | . لقد أرسل كل جيشه الخاص علي كل أنحاء الدولة فقط من اجل أن يأخذ الطبيبة السماوية |
Birlikleri tüm şehre yayılmış durumda ve askerleri, yağmacıları tutuklamakla meşgul. | Open Subtitles | ريثما أقسام جيشه مبعثرة عبر المدينة وجنوده منشغلون بالقبض على اللصوص. |
Oğlan Kral yakında krallığını yok edecek olan bir orduyu besliyor. | Open Subtitles | الملك الصبي يطعم الجيش الذي سوف يدمر جيشه قريباً |
Onu bir ya da birkaç ay daha bu durumda tutarsak ordusundan geriye kalanlar dağılacak ve yok olacaktır. | Open Subtitles | إذا تركناه محاصراً شهر أو أكثر سيختفي بقية جيشه |
Ordusundaki bir asker olmamı istiyordu ama bu savaşı kaybediyoruz. | Open Subtitles | كي أكون جنديّة في جيشه لكننا نخسر تلكَ الحرب |