Buna inanamıyorum, Lee Gyun Hyuk'un ayağına kramp girmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن يبدو ان لى جيون هيوك قد اصيب بتمزق عضلي |
Şu an Hong Tae Gyun'un gizli fonunu idare ediyor. | Open Subtitles | الآن هو يدير أموال ( هونغ تاي جيون ) الجانبية |
Borsada, Baş Yönetici Hong Tae Gyun'un bu adam olduğuna dair söylentiler var. | Open Subtitles | ( هناك شائعة بسوق الأسهم تقول أنه المدير الرئيسي ( هونغ تاي جيون |
Yönetici Jeon sizin, bize yardım etmek istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | المدير "جيون" قال بأنك سترغب في مساعدتنا |
Yönetici Jeon böyle bir şey istemezdi. | Open Subtitles | المدير "جيون" ليس الشخص الذي سيطلب مثل هذه الأشياء |
Avukat Yoo Jiyeon yine müvekillini kurtardı. | Open Subtitles | "المُحامية (يو جيون) قدمت سجل الإدعاء كمشكلة" |
Ne hakkında, Jiwon! Sizler bir birinizi gördünüz mü? | Open Subtitles | ماذا عن جيون ، مازلتم ترون بعضكم اليس كذلك؟ |
(Alkış) June Cohen: Yani bu ilaçlar şu anda - | TED | (تصفيق) جيون كوهين: إذن تلك العقاقير ليست |
Sunbae'm, Hong Tae Gyun'un dünyasını takip edip her şeyini kaybetmişti. | Open Subtitles | زميلي إتبع كلمة ( هونغ تاي جيون ) وخسر كل شيءء |
Bu demek oluyor ki, Genel Müdür Hong Tae Gyun başını derde soktu. | Open Subtitles | ( هذا يعني بأن المدير العام ( هونغ تاي جيون أوقع نفسه بمشكلة |
Bu hafta sonu Başkan Hong Tae Gyun'un büyük oğlu Kore'ye gelecek. | Open Subtitles | في عطلة نهاية الأسبوع سيأتي إبن المدير ( هونغ ) الأكبر هونغ تاي جيون ) إلى كوريا ) |
Tae Seong ve Tae Gyun'un burada olması güvenilir hissettiriyor değil mi? | Open Subtitles | تاي جيون ) و ( تاي سونغ ) كلاهما هنا ) يبدو هذا وطيداً |
"H Grup"un Haeshin Grup olduğunu milyoner varisin de Tae Gyun olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول أن مجموهة " هـ " التي يتحدثون عنها هي مجموعة " هاي شين " ؟ وأن ذلك الوريث البليونير هو ( تاي جيون ) ؟ |
Haeshin Grup'un Genel Müdürü, Hong Tae Gyun. | Open Subtitles | " كان المدير العام لشركة " هاي شين ( هونغ تاي جيون ) |
Jeon Jin Ho'nun yaptığı şey, üzerine vazife olmayan bir şeydi. | Open Subtitles | ذلك "جيون جين هو" فعل أشياء لم يكن من المفترض أن يفعلها |
Bayan Park Gae In ile Mimar Jeon Jin Ho çıkıyorlar. | Open Subtitles | "الأنسة "بارك جي إن والمدير "جيون جين هو" يتواعدان |
Lütfen anlat bana. Yönetici Jeon ile neler oldu? | Open Subtitles | اخبريني رجاءاً ماذا حصل مع الرئيس "جيون"؟ |
Jiyeon, iç işlerindekiler peşimde. | Open Subtitles | (جيون)، التحقيقات الداخلية تلاحقني. |
Eğer bu şekilde davranırsan, benim için daha zor olur, Jiwon. | Open Subtitles | اذا استمررتى بما تفعليه ستصعبى الامور على يا جيون |
Sen nesin biliyor musun, June ya da adin her neyse? | Open Subtitles | أتعرفين ماذا أنتِ يا (جيون)؟ أو أياً كان إسمك |
Gun Woo'ların partisine gitmem lazım, sen de iyice düşün bunu. | Open Subtitles | علي ان أحضر مأذبة عائلة جيون وو . تعامل مع الوضع بحذر |
Taejo Wang Geon | Open Subtitles | تايجو وانغ جيون |
Oh Joom Soo Jung? (Anm.: Oh Joom = isemek :) ) | Open Subtitles | هذا صحيح سو بيون سوو جيون هل سارت الامور جيدا؟ |
Gion Shoja tapınağının çan sesleri her şeyin faniliğini yansıtır. | Open Subtitles | صوت أجراس معبد "جيون شوجيا" تعكس صوت موقوتية كل الأشياء |
So Byun Soo Jeong. So Byun Soo Jeong. bu benim arkadasim, Choi Kwang Hee. | Open Subtitles | سو بيون سوو جيون هذا صديقى تشوى كوانج هى |
JC: Anlıyorum. Peki bu bağlamda, kanser risk faktörü taşıyan insanlar için, profilaktik tedavi mi önerirsiniz, yoksa sadece bol domates soslu doğru beslenmeyi mi? | TED | جيون: نعم, وعلى هذا النهج, للناس الذين في خطر التعرض للسرطان هل توصي بمتابعة أي نوع من الأدوية الوقائية أم متابعة التغذية الصحيحة فقط مثل الكثير من صوص الطماطم؟ |
Başkan ve Sekreter Jeong Hyun Jun'u izlemeye devam et. | Open Subtitles | (استمري بمراقبة الرئيس و (جيون هيون جون |
Bir kere daha söylüyorum, Eun Gyu'dan ayrıl. | Open Subtitles | لقد قلت لكِ من قبل أتركي أون جيون. |