Bildiğiniz gibi, bu çok iyi bir silah. | Open Subtitles | وكما نعلم نحنُ الإثنين فإنّها بُندقيةٌ جيّدةٌ للغاية |
Annem babam hiç boşanmadığı için, bu benim için iyi bir tecrübe olacak. | Open Subtitles | هذه تجربةٌ جيّدةٌ لي إذ أنّ والديّ لم يجرّبا الطلاق |
Bu yüzden can sıkıcı çocuklarla aran iyi. | Open Subtitles | ولهذا أنتِ جيّدةٌ جداً مع هؤلاءِ الأطفال |
Ben her zaman senin blog için fazla iyi olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | حسناً، لقد اعتقدتَ أنّكِ جيّدةٌ جِداً لأمر الكِتابات هذا. |
Ben de senin entrika için fazla iyi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنّكِ جيّدةٌ جِداً للتخطيط. |
Moralim iyi, hayatım. Sen beni dert etme. | Open Subtitles | روحِي المعنويّة جيّدةٌ عزيزتي لا تقلقِي علي |
Baban öldüğünden beri sana iyi davranmadım. | Open Subtitles | فانا لم أكن جيّدةٌ منذ وفاة ِابيك لم أكن جيّدةٌ على الاطلاق |
- "Her programda iyi çalışabilir." | Open Subtitles | وهي إضافةٌ جيّدةٌ لأيِّ برنامج - ! جيّدة؟ - |
Mary adına iyi haberlerim var ama, keton bulamadım yani ketoasidoz olmadığını biliyoruz artık. | Open Subtitles | "أخبارٌ جيّدةٌ لـ"ماري "لا يوجد "كيتون" ، أي نحنٌ لسنا في صددِ مواجهة "حُماضٌ كيتونِيّ |
Bugün iyi miyim, patron? | Open Subtitles | هل أنا جيّدةٌ اليوم، يا زعيم؟ |
Bugün spermlerin iyi olduğunu duydum. | Open Subtitles | يقولون أنّ "النطاف" جيّدةٌ اليوم |
Lyndsey ile ilişkim, şu hâli ile çok iyi. | Open Subtitles | . علاقتي مع ( لينسي ) جيّدةٌ بهذه الطريقة |
Bizim için iyi bir anlasma oldu. | Open Subtitles | هذه حقاً صفقة جيّدةٌ لنا. |
göreceksin Bayan Torres çok iyi biri. | Open Subtitles | لكن سوف ترى، السيّدة (توريس) جيّدةٌ جدّاً |
- Hep soyulacakmışız gibi davranmalıyız. - Hayatta kalmak için iyi bir felsefeymiş. | Open Subtitles | تلكَ فلسفةٌ جيّدةٌ للحياةِ. |
Gerçekten iyi bir oyuncusun. | Open Subtitles | أنتِ ممثلة جيّدةٌ حقاً. |
Oh, iyi. Gerçekten iyi. | Open Subtitles | إنَّها جيدة, جيّدةٌ بالفعل |
Hawaii sana gerçekten iyi gelmiş. | Open Subtitles | "هاواي" جيّدةٌ فعلاً من أجلك. |