"حاضرة" - Traduction Arabe en Turc

    • oradaydım
        
    • yanında
        
    • Orada
        
    • hazır
        
    • oradaydı
        
    • Buradayım
        
    • - Burada
        
    Ben de oradaydım. Neyse, iyi şanslar. Open Subtitles كنت حاضرة, لذا على اية حال, حظاً سعيداً.
    Biliyorum, biliyorum. oradaydım, oğlunu doğurtuyordum. Open Subtitles أعلم، أعلم، لقد كنتُ حاضرة حين ولدتُها ولدكَ.
    Annesi hemen yanında, bu yüzden oyuncağı ona verip kişiyi değiştirebilir, fakat kumaşın ucunda başka bir oyuncak daha bulunacak ve kumaşı kendine çekerek oyuncağı değiştirebilir. TED والدته حاضرة هناك، لذا يمكنه أخذ اللعبة وتقديمها لتغيير الشخص، ولكن ستكون هناك لعبة أخرى أيضاً في نهاية ذلك القماش، ويمكنه سحب القماش نحوه وتغيير اللعبة.
    Ama siz Orada olacaksınız, öyle değil mi, Madam? Open Subtitles ولكن كيف تاكدتى سيدتى وانت نفسك لم تكونى حاضرة ؟
    Bu toplantılarda büyücünün de hazır bulunması adettendir. Open Subtitles أنه مألوف للساحرة أن تكون حاضرة في هذه الاجتماعات.
    Bence oradaydı. Yani her yıl bizimle birlikteydi. Open Subtitles أعتقد أنها كانت حاضرة أعني إنها حاضرة معنا كل عام
    Evet efendim. Buradayım. Söyleyin. Open Subtitles أجل,سيدي أنا هنا أنا حاضرة قم بضربي
    - Burada 29 numara Kim In Sook? Open Subtitles الرقم ثمانية وعشرون : ليي يوجين حاضرة
    Kötü Kraliçe doğduğunda ben de oradaydım. Onun bu dünyaya gelmesine yardımcı oldum. Open Subtitles كنت حاضرة لدى ولادة الملكة الشرّيرة وقد ساهمت تقريباً بجلبها للعالَم
    Hayır, babam öldürdü. Ama ben de oradaydım. Open Subtitles -لا، أبي هو من قتله، لكني لم أكن حاضرة
    oradaydım. Open Subtitles قدّ كنتُ حاضرة.
    oradaydım. Open Subtitles قدّ كنتُ حاضرة.
    "Bana" diyor eğer Sarah Jean yanında olsaydı fantezisi yerle bir olurdu. Open Subtitles لقد قال نفسي لو كانت سارة جين حاضرة فسيدمر ذلك حلمه
    Birbirimizi bir daha göremezsek, dışarı çıkar ve yanında birinin olduğunu düşünürsen o kişi ben olacağım. Open Subtitles إذا لم نرى بعضنا مرةً أخرى وكنتِ تمشين يوماً ما .. وشعرتِ بـ بروحاً حاضرة بجانبك.
    Justine ilk kez lazımlığa kaka ettiğinde yanında değildim. Open Subtitles عندما تبرزت جستين لأول مرة على النونية، لم أكن حاضرة.
    En iyi beş doğum günümden biriydi ve ironiktir ki Orada bile değildim. Open Subtitles كان حقًا واحد من أفضل 5 أعياد ميلاد لي وهذا مثير للسخرية حيث أني لم أكن حاضرة فيه أصلا
    Hilda'ya en kısa zamanda Orada olacağımı söyle. Open Subtitles اخبر هيلدا انني سأكون حاضرة في اسرع وقت قدر الإمكان
    Ama o da Orada değilmiş, Bayan Audrey'den duymuştu. Open Subtitles لكنها لم تكن حاضرة وقتها لقد سمِعَتْ ذلك من الآنسة أودري
    Bizi savaşa hazır hale getirdiklerinde, buna zaten başladılar. Open Subtitles لقد أعطونا الموافقة بالبدء حين أشركونا في معركة حاضرة.
    Konferansta imza atmak üzere hazır bulunan ülkelerin delegasyonunu toplayın. Open Subtitles اجمع الممثلين لكل بلاد موقعة حاضرة للمؤتمر
    Kardeş ülkemiz Almanya'nın bütün üst düzey askerleri yetkilileri oradaydı. Ayağım acıyor. Open Subtitles كل ألمانيا كانت حاضرة قدماى تؤلمانى
    (Alkışlar) Anıt kaidesinden ayrılırken havayı büyük bir coşku sardı. Bu sırada Chapungu hâlâ oradaydı, tüm varlığıyla dikiliyordu - anıtın kaldırılmasından yarım saat sonra bile. TED (تصفيق) النشوة ملأت الهواء حين أصبح غائبا عن قاعدته، في حين أنها لا تزال قائمة، حاضرة جدا بعد نصف ساعة من إزالته.
    - Buradayım ben. Open Subtitles أنا حاضرة هنا أجل
    - Bayan Mirkin. - Burada. Open Subtitles سيدة ميركن حاضرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus