Ama sayesinde motive olabilirim. | Open Subtitles | لكنني يمكن أن أجعلها حافزاً لي |
Seni burada tutmamın tek sebebi Tony Stark'ı motive etmek değil aslında daha utanç verici. | Open Subtitles | وجودك هنا ليس حافزاً لـ (توني ستارك) إنه في الواقع محرج أكثر من العادة. |
Bu maç için özel bir motivasyon göstermişe benziyorsunuz. | Open Subtitles | علمت أن لديك حافزاً خاصاً قبل خوض هذا النزال |
Anısı bu iki görevde başarısız olmamak için motivasyon görevi görmeli. | Open Subtitles | يُفترض بذكراه أن تكون حافزاً لعدم فشلكم في هاتين المُهمّتين. |
Bunu söylemenizi bekliyordum o yüzden sizin için teşvik edici bir teklif hazırladım. | Open Subtitles | توقعت بأنك ستقول ذلك لهذا السبب بإمكاني ان أعرض حافزاً عليك |
İşsizlik öylesine teşvik edici ki. | Open Subtitles | البطالة تمثل حافزاً قوياً |
Böyle bir basit ve kolay kullanım hastanın üzerindeki yükünü azaltır ve bu teknolojiyi sahiplenmeye bir teşvik sağlar. | TED | فسهولة استعماله وبساطته سيقومان بتخفيف الأعباء على المريض وتخلق حافزاً كبيراً لتبني هذه التكنولوجيا |
İnsana uygun motivasyonu verirsen neler yapacağını tahmin bile edemezsin. | Open Subtitles | بإعطاء المرء حافزاً مناسباً لا يمكن التنبّؤ بما قد يفعله |
Gelecek kuşakları motive edecektir. | Open Subtitles | ستكون حافزاً للأجيال القادمة |
Bir yazarın çevresindekiler onu motive etmeli... ve ona ilham vermeli. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}يحتاج الكاتب حافزاً وإلهاماً في محيطه |
- Beni motive etmedi bu. | Open Subtitles | -هذا ليس حافزاً كبيراً لي |
Bu, benim gibi yarı-zamanlı olmayan hastalık hastaları için bile nefes analizinin sağlayabileceği fırsatlar ve zorlukları kucaklamak için yeterli bir motivasyon olmalıdır. | TED | وهذا يجب أن يكون حافزاً كافياً، من أجل تبنِّي الاحتمالات والعوائق، التي يوفرها تحليل التنفس. حتى للأشخاص الذين ليسوا مصابين بوسواس المرض بشكل جزئي مثلي. |
Bunu motivasyon olarak düşün. | Open Subtitles | أعتبر هذا حافزاً لك |
Onun için daha teşvik edici bir şey bulmamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نجد حافزاً أكبر له |
Onun için daha teşvik edici bir şeyler bulmamız lazım. | Open Subtitles | -علينا أن نجد حافزاً أكبر له |
Lakin kocamın vefatı müthiş bir teşvik görevi görür. | Open Subtitles | ولكن موت زوجي الحبيب سيكون حافزاً ممتازاً |
Bir adama uygun motivasyonu ver neler yapabileceğini tahmin bile edemezsin. | Open Subtitles | بإعطاء المرء حافزاً مناسباً لا يمكن التنبّؤ بما قد يفعله |