"حالاً" - Traduction Arabe en Turc

    • Hemen
        
    • derhal
        
    • Birazdan
        
    • acilen
        
    • an
        
    • anda
        
    • daha
        
    • derhâl
        
    Eğer bir asi bıyığı uzatacak yaşta olsaydın seninle Hemen çıkardım. Vay canına. Open Subtitles أتعلم ، لو كنت بعمر يسمح لك بتربية شارب كنت سأخرج معك حالاً
    - Bu öğleden sonra yola çıkıyorum. - Annem Hemen yola çıkmanı istiyor. Open Subtitles ــ لكنني سوف أغادر عصر اليوم ــ لا، ماما تريدك أن تغادر حالاً
    Eğer onun için yapabileceğin birşey varsa, Hemen yapılmasını istiyorum. Open Subtitles إذا تستطيع فعل أي شيئ لها, فأنا أريد ذلك حالاً.
    Sana sorunu söyleyeyim sorun şu, bütün bu pisliği derhal geri götüreceksin. Open Subtitles حسناً سأخبرك بالمشكلة المشكلة هي أنك ستعيد كل هذه القمامة حالاً هيا
    Laboratuardakilere söyle,.. ...bütün adli tıp gereçlerini Hemen buraya göndersinler. Open Subtitles أخبري المعمل بأننا بحاجة لكل الأدوات المتوفرة لدينا ليحضروها حالاً
    Ben-Ben Hemen seninle olacağım. Sadece gidip, şey, temizlenmek istiyorum. Open Subtitles سأكون معك حالاً اريد فقط، أه، ان انعش نفسي قليلاً
    Lütfen sakin bir şekilde sıraya geçin. Doktorlarımız sizinle Hemen ilgilenecekler.{y:i} Open Subtitles ابقوا هادئين من فضلكم و قفوا بالصف سيأتي طبيب لرؤيتكم حالاً
    Sana Hemen söyleyebilirim ki, benim babam o düğünün parasını ödemez. Open Subtitles سأخبرك حالاً ، إن والدي لن يدفع أي شيء لهذا الزواج
    Dışarıda dövüştüğün an bu iş biter. Hemen git buradan. Open Subtitles لقد قاتلت خارج الصالة الرياضية و انتهى أمرك غادر حالاً
    Ve adam eline levyeyi alarak bana Hemen oradan defolmamı söyledi. Open Subtitles وأخرج قضيب حديدي وقال: يا فتى أخْرج مؤخرتك من هنا حالاً
    Bu çocuğun hayatını kurtaracaksak onu bulmamız lazım, hem de Hemen. Open Subtitles إذا أردنا أن ننقذ حياة هذا الفتى فيجب علينا إيجاده حالاً
    Bak, burada zamana karşı yarışıyorum. O aramayı kimin yaptığını öğrenmem gerek. Hemen. Open Subtitles اسمع، الوقت ينفذ منّي هنا، احتاج أن أعرف من أجرى ذلك الإتّصال حالاً.
    Her şey yoluna girecek. Söz veriyorum. Ama Hemen çıkmamız gerek. Open Subtitles كل شيء سيُصبح بخير أعدكم بذلك، ولكن يجب أن نغادر حالاً
    - Hemen daireme git. Havlu askılığıma kelepçelenmiş bir kız var. Open Subtitles تعالي إلى شقتي حالاً لدي فتاة مقيدة بالأصفاد في رف المناشف
    Şimdi bana oranın adresini ver ve Hemen oradan çık. Open Subtitles فقط أعطني عنوان المكان الذي أنت فيه وبعدها اخرج حالاً
    Tam bir şebek, televizyondan bile güzel. Hemen döneceğim, tamam mı? Open Subtitles أنه مزعج, أفضل من رؤيته على التلفاز, سأعود حالاً, حسناً ؟
    Seni Hemen burada öldürebilirim ve bu bir son olur. Open Subtitles الآن ، يمكنني قتلك حالاً هنا وستكون هذه نهاية واحدة
    Ben burada duracağım, sen git o gence derhal gelmesini söyle. Open Subtitles أنا سأبقى هنا وادخل أنت وأخبر ذلك الفتى بأن يخرج حالاً
    Zekice bir hareket değildi, dedektif. Şüpheliyi derhal serbest bırak. Open Subtitles ليست بحركة ذكية، أيتها المحققة اطلقي سراح المُشتبه به، حالاً
    Trenine yetişmek istiyorsak Birazdan çıkmamız lazım. Open Subtitles يجب أن نتحـرك حالاً إذا أردت اللحـاق بقطـارك
    Kingman sinema salonunda seni bekliyor. Sana acilen birşey göstermeliymiş. Open Subtitles كينجمان في قاعة العرض انه يريد أن يريك شيئاً حالاً
    İkinizi de kovardım ama şu anda personel çıkartmayı göze alamam. Open Subtitles كنت لأطردكما سوياً حالاً لكن لا يمكننى تحمل خسارة القوة العاملة
    Sen döndüğüne göre tatlım, burası daha mutlu bir yer olacak. Open Subtitles إنها ستتغير إلى مكان أسعد حالاً بما أنك قد عدت إليه
    Merkezi ara. Gece mesaisindekileri derhâl buraya istediğimi söyle. Open Subtitles وأخبر جميع المناوبين في مختبري بأني أريدهم هنا حالاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus