"حالته سيئة" - Traduction Arabe en Turc

• kötü

Çok kötü gözükmüyordu. Hiç de kötü değildi.
لم تكن حالته سيئة لم تكن حالته سيئة البتة

Hayır, nasıl olduğunu bilmek istiyorum. kötü durumda olmasından korkuyorum.
كلا, أريد أن أعرف كيف حاله أخشى أن حالته سيئة للغايه

Onu görünce muhtemelen anlarsınız, ama durumu biraz kötü.
قد لا تعرفون ذلك برؤيته، لكن حالته سيئة نوعاً ما

Jobi fındıkları... Gardiyana verdiğin yiyecek kötü etki yapar, hayal gördürür ama etkisi geçer.
المكسرات، ذلك الطعام الذي أعطيته لحارسي، أصبح حالته سيئة وبدأ يرى أشياء

Durumu kötü. Şimdi çıkmak zorundayım.
حالته سيئة جداً أحتاج إخلائهم الآن

- Yarım saat ama hastanın durumu çok kötü.
حوالي نصف ساعة، لكن الرّجل حالته سيئة

Kamp bölgesinde. Çabuk. Durumu çok kötü.
انه بالمعسكر اسرعا حالته سيئة جدا

Bebeğinizin kötü bir yastık kılıfı var.
الطفل حالته سيئة بسبب الوسادات

Ama burada eski bir çatlak var. Baya kötü bir tane.
لكن هناك كسر قديم حالته سيئة للغاية

Hayatta ama kötü durumda efendim.
إنه كذلك سيدى ، لكن حالته سيئة

Sadiye doktora: "Çok kötü olduğunu biliyorsunuz" dediğinde doktor, "Eğer durum çok kötüyse bir süreliğine eski dozuna dönebilir."
عندما ردت قائلة: "أنت تعرف، أن حالته سيئة للغاية،" أجاب الطبيب: "حسناً، لو كان بهذا السوء، يستطيع العودة لجرعته السابقة لفترة قصيرة."

Durumunun bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum.
لم أعرف أن حالته سيئة هكذا

Ne kadar kötü, Cat? Ölmeyecek değil mi? Kod Mavi, Kod Mavi.
الى اي درجة حالته سيئة, (كات) لن يموت, اليس كذلك؟ مرحبا, ما الأخبار؟

- Hayır, gerçekten kötü durumda.
أهو بخير؟ لا، حالته سيئة

-Sanmıyorum... ama çok kötü durumdasın.
-لا أظن ذلك لكن حالته سيئة

- Efendim durumu kötü.
-سيدي، إن حالته سيئة

Durumu kötü.
أن حالته سيئة

O kötü durumda.
حالته سيئة!