"حانةِ" - Traduction Arabe en Turc

    • barına
        
    • s
        
    • barı
        
    • bar
        
    • barda
        
    • Bistro
        
    İkimiz de bu hafta aynı bekarlar barına gelmişiz. Open Subtitles الإثنان منّا كلا المجيئ إلى هذا حانةِ العزَّابِ أنفسهمِ هذا الإسبوعِ.
    Spor barına gittim ve gerçekten çok ateşli bir kadınla tanıştım. Open Subtitles أنا كُنْتُ في حانةِ الألعاب الرياضيةَ، وأنا قابلتُ هذا حقاً، إمرأة مثيرة جداً.
    Şu sokağın aşağısındaki Molly's denen bar. Open Subtitles هذه حانةِ الغطسِ أسفل دَعا الشارعُ مولي. نعم. نعم، نعم.
    - Yarın gece Molly's'de. Open Subtitles ما رأيكَـ في إقامتها غداً في حانةِ مولي؟
    Ekipler Trip Wire barı civarındaki bir 415 Baker'a gidiyorlar. Open Subtitles الوحدات تَرْدُّ على a 415 خباز في التقدّم خارج حانةِ سلكِ السفرةَ.
    Onu bilmem ama ben bir bilek güreşi yarışına girmiştim San Fransisko'da bir barda... Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ حول ذلك، لَكنِّي ادَخلتُ مسابقة الذراعَ . . في حانةِ اوكي في سان فرانسيسكو.
    Herkesin başına gelebilir. Belki hâlâ Le Petit Bistro'da bekliyordur. Open Subtitles - لَرُبَّمَا هي ما زالَتْ في حانةِ لو Petit.
    İlk iki buluşmamızda Marley'in barına gittik bir iyi geceler öpücüğünü bile zor alabildim. Open Subtitles أنت وأنا ذَهبنا إلى حانةِ مارلي في اول موعدين لنا 180 00: 10: 36,093
    Kumarhanenin barına ait kamera kayıtları baştan aşağı taradım. Open Subtitles مَررتُ بكُلّ آلة التصوير الفلم مِنْ حانةِ الكازينو.
    Heidi Custer kumarhane barına giriyor. Open Subtitles هيدي كوستر تَذْهبُ إلى حانةِ الكازينو.
    "Pete, beni Walsh yolundaki Brigid Abbey barına götürdü esas mekânı ve çetesiyle tanıştırdı." Open Subtitles (بيت) جَلبَني إلى حانةِ ديرِ (بريجيد) (على طريقِ (والش مكان إستراحته الرئيسي وقدّمَني إلى عصابتِه
    Fletcher's barın eski barmeni sigara molasından geliyor. Open Subtitles ذلك السّاقي المُسنّ من حانةِ "فليتشر" يُدخّن في استراحته.
    Hey, siz ikiniz. Yarın gece Molly's, saat 7:00. Open Subtitles فلتحضرا غداً كلاكما في حانةِ #مولي# في تمامِ الساعةِ الـ٧
    Geçen gece Molly's'de sohbet ettiğim kadını hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكرُ السيدةُ التي كنتُ أتحدثُ إليها سابقاً في تلكَـ الليلةِ في حانةِ "مولي"؟
    "Burası yüzme barı olacak." diyebiliriz. Open Subtitles We يُمكنُ أَنْ يَكُونَ، مثل، "الذي حيث أنَّ السباحة حانةِ أعلى."
    - Yüzme barı. - Evet. Open Subtitles - سباحة حانةِ أعلى.
    Magumba bar'a takılıyordum. Open Subtitles كنت تعودت الذهاب الي حانةِ مجنبو
    M-15, Blue Oyster bar'ında 415 durumu. Open Subtitles إم -15 , 415 مستمرّ في حانةِ المحارِ الزرقاءِ.
    Beş yıl önce barda birini öldürdü. İstemeden adam öldürmekten 15 yıl yedi. Open Subtitles قبل خمسة سنوات، قَتلَ رجل في معركة حانةِ , حَصلَ على 15 سنةِ للقتل الغير المتعمّدِ.
    Noel saçmalık ve bu barda sonsuza dek yasaklandı. Open Subtitles عيد الميلاد a عطلة كلام فارغِ، وهو ممنوع إلى الأبد مِنْ حانةِ الرُزِّ الآيرلنديةِ.
    Yarın öğle yemeği yiyelim mi? Le Petit Bistro'nun şefini tanırım. Open Subtitles ماذا عَنْ غداءَ غداً في حانةِ لو Petit؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus