| Size anlatmaya çalıştım, aslında bu alet uçamıyor! | Open Subtitles | حاولت أن أشرح لك يا سيدي أن هذا الشيء لم يعمل مطلقاً |
| Beni arayan memurlara da durumu anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أشرح هذا إلى الضباط الذين اتصلوا بي. |
| Gene'ye yetişkinlerin oyun buluşmaları için evine giderken şarap götürmenin doğru olmadığını anlatmaya çalıştım ama ısrar etti. | Open Subtitles | على الرغم من أنني حاولت أن أشرح لجين أن الكبار لا يجلبون عادتاً النبيذ للعب أثناء المواعيد لكنه أصرّ |
| 2 hafta boyunca, başıma gelenin sadece bir kaza olduğunu açıklamaya çalıştım. | Open Subtitles | لمدة أسبوعين, حاولت أن أشرح أن حادثي كان فقط كذلك ! حادث |
| - Ona itiraz için uygun rehberleri açıklamaya çalıştım, ama o konuşma ile alakadar değildi. | Open Subtitles | .. حاولت أن أشرح له . المبادئ التوجيهيّة المناسبة للإستئناف . لكنّه لم يكن مهتماً بخوض تلك المحادثة |
| Onu karavana götürüp ne olduğunu elimden geldiğince açıklamaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد أخذتها للمقطورة, حاولت أن أشرح لها بقدر المستطاع ماهي عليه |
| Açıklamaya çalışıyorum ama... | Open Subtitles | ذلك لا يحدث لأي أحد ، لقد حاولت أن أشرح... |
| Yönetim kurulana bütün günümü buna ayıramayacağımı anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أشرح إلى المجلس لا أستطيع أن مجرد اسقاط يومي لهذا الغرض. |
| Ona bunu satmasının yasa dışı olduğunu anlatmaya çalıştım ama çaresiz görünen bir savaş kahramanıydı, ne yapayım. | Open Subtitles | حاولت أن أشرح له أن بيعه مخالف للقانون، لكنه كان بطلا، وبدى يائسا. |
| Acildeki aptala anlatmaya çalıştım ama anlamadı. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أشرح الخطوات لزميل ولكنه أبله |
| Madalyonun bir de diğer yüzü... olduğunu ona anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أشرح له هناك جانب آخر لكل شيء. |
| Onların farklı ticari taksiler olduğunu anlatmaya çalıştım, ve o da, "o zaman neden hepsini aynı adam sürüyor" dedi ve gitmek konusunda ısrar etti. | Open Subtitles | حاولت أن أشرح لها أن هذه سيارات أجرة مختلفة "فقالت "لماذا إذن يقودها نفس الرجل؟ و أصرت على الرحيل |
| Elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أشرح له أفضل ما يمكنني |
| - Evet. Ona açıklamaya çalıştım... ama beni dinlemedi. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أشرح له كيف يكون الأمر, ولكنه لم يستمع |
| Ona elimden geldiğince açık ve basit şekilde ibadet olayının neden haksız bir zorlama olduğunu neden rasyonelliğe aykırı olduğunu açıklamaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أشرح له بشكل واضح ما استطعت وبعقلانية ما أمكنني لماذا متطلبات الكنيسة غير عادلة |
| Onlara, eldivene neden ihtiyacımız olduğunu açıklamaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أشرح لهم مدى أهمية الصندوق الواقي لنا |
| St. Stephen'a geldiğimde başımdan geçenleri açıklamaya çalıştım. | Open Subtitles | , "عندما جئت إلى "سانت ستيفن حاولت أن أشرح ما قد حدث |
| açıklamaya çalıştım ama, beni hastalıklı bir şekilde bunalıma iten şey şiddetli ölümler değil. | Open Subtitles | حاولت أن أشرح ... أن الوفاة العنيفة ليست |
| Sana bu sabah açıklamaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أشرح لك ذلك في الصباح |
| Ondan hoşlanmaya başlıyorum. Açıklamaya çalışıyorum ama anlamıyor. | Open Subtitles | بدأت أحبه ، حاولت أن أشرح له لكنه لم يفهم ! |