"حبّي" - Traduction Arabe en Turc

• aşkım
• sevgilim
• sevdiğimi
• hayatım
• aşkımı
• aşk
• Sevgiler
• sevgimi
• sevgilerimi
• canım
• tatlım
• aşkımın
• sevdiğim
• sevgim
• Sevgilerle

Sana olan aşkım gerçek mi diye kalbimi tartmam lazım sanırım.
باعتقادي يجب أنْ أزن قلبي لأرى إذا كان حبّي لك حقيقيّاً

Oh, bir tanecik aşkım. Dönene dek saatleri sayacağım.
أوه يا حبّي الغالى أنا سأحسب الساعات التي ستغيبها

Merhaba aşkım, geleceğine emin değildim.
مرحباً , حبّي لم أكن متأكداً أنكِ ستأتين

sevgilim uyuyamıyor, banyo yapamıyor ve gidemiyor.
حبّي يُمْكِنُ أَنْ لا نومَ، ولا إستحمَّ، ولا إجازةُ،

Ne zaman bu resime baksam.. ..bana karımı ne kadar sevdiğimi hatırlatır.
و في كل مرة أنظر إلى هذه اللوحة أُذكّر بمدى حبّي لها

Tiyatronun nasıl ilk aşkım olduğunu ve Hollywood'u deneyeceğimi söyledim.
على أية حال، أخبرتها حبّي الأول هو المسرح في موطنى الأصلي أحسّست أننى كان لا بدّ أن أعطي هوليود دفعة

Sana olan aşkım sonsuz bir günün şafağındaki sabah ışıkları gibi.
حبّي لكِ مثل أشعة الصباح الفجر على مدى اليوم لا نهاية له

Hayat çabucak uçuyor,o zaman haydi, hikayeni anlat,aşkım.
الحياة تطير، لذلك هيا بسرعة، اخبرنى قصّتك الآن، حبّي

Gençlik ve zaman asla geri gelmez. aşkım.
الشباب والوقت يذهبان لا يجب أبدا أن يعود، حبّي

Yapamadım aşkım. Kelimelerden utandım.
لا أستطيع، حبّي كنت خجلان من هذه الكلمات

Benim için korkma, aşkım. O'na senin, benim için doğru olduğunu söyledim.
لا تخشى عليّ يا حبّي أخبرته أنك ستكون الصالح لي

Çorbaya biraz daha su ekle sevgilim!
أضفْ المزيد من الماءَ إلى الشوربةِ يا حبّي!

Şükran Günü'nü ne kadar sevdiğimi biliyorsun televizyondaki törenler.
تعرفين مدى حبّي لعيد الشكر، الإستعراض على التلفاز

Ben gördüğün en cesur şeytanım hayatım.
أنا أكثر الشياطين جرأة سبق وأن قابلتِها يا حبّي

Eğer sen, benim sevgimden dolayı onu alıyorsan bana aşkımı verme.
اذا كنت قد أخذتها بعيدا بسبب حبي إذن لا تعطيني حبّي

Elimdeki herşeyi kullanmak istemiştim. İlk aşk tecrübem gibi.
أردت إعطائه كلّ شئ مثل تجربة حبّي الأولى

18. YAŞGÜNÜNDE, BABANIN SAATİ, SEVGİLER, ANNEN
"في عيدك الـ18 ساعة والدك أصبحت ساعتك، مع كامل حبّي والدتك"

Son zamanlarda babam benim sevgimi satın almaya çalışıyor, ve bu yüzden buradan başlamak iyi olur.
أبي يحاول شِراء حبّي مؤخراً وهذا يَبدو مكان جيد لَهُ للبَدء.

Anneme sevgilerimi ilet. Şaka tabii.
بلّغ تحيّة حبّي لأمّنا فحسب، أمزح.

Kişisel bir şey değil canım. Eğer seni iyileştirirsem bu onun için bir zafer olur.
لا ضغينة شخصيّة يا حبّي فإن عالجتكِ، لكان ذلك نصرًا له

Kanaman var tatlım, dur da bir bakayım.
أنتِ تنزفين يا حبّي دعيني ألقِ نظرة على ذلك

Yarın göreceğiz Allahın gözünde aşkımın gücünü.
غداً نحن سَنَعْرفُ كَمْ صدق حبّي في عيونِ اللة

Bebeğim, ama dinliyormuş gibi yapıyordum bunun da seni sevdiğim anlamına geldiğine hemfikirizdir herhalde.
لا, حبيبتي, لكن كنتُ أتظاهر بالاستماع لذا أعتقد أننا يمكن أن نتفق أنّ ذلك يدل على حبّي لكِ

Ama sevgim azalmadı, her şeye rağmen seni çok seviyorum.
لكن حبّي لم يقل انا احبك بالرغم من كل هذا،

Sevgilerle, Neal. Not: hepiniz çok güzelsiniz"
(مع خالص حبّي (نيـل "ملحوظة، تبدُنّ جميلات