Lanet olsun, tahmin ederim akrabaların burada olduğunu bile bilmiyordur. | Open Subtitles | اللعنة. أراهن أن أهلك لا يعرفون حتى أنك بالبلدة. |
Kahretsin.sen Brett'in Jessica ile değil Jennifer ile evli olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرفين أن بريت متزوج من جينيفر وليس جيسيكا |
5 dakika sonra takılı olduğunu bile unutursun. | Open Subtitles | بعد 5 دقائق ستنسى حتى أنك ترتديه |
5 dakika sonra takılı olduğunu bile unutursun. | Open Subtitles | بعد 5 دقايق هتنسى حتى أنك لبسته |
Niçin burada olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | حتى أنك تجهل سبب وجودك هنا. |
Sana Maricruz hakkında herşeyi söylüyorum ve sen evli olduğunu bile söyleyemiyor musun? | Open Subtitles | (أخبرك بكل شيء عني و (ماريكروس و لا تخبرني حتى أنك متزوج |
Orada olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | لا يعرف حتى أنك موجودة |
Hatta bu kadar esnek olduğunu bile bilmiyordum ben senin. | Open Subtitles | لم أعرف حتى أنك بتلك المرونة |
- Orada olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | -لم أعلم حتى أنك هنا. -تطرق لهذا الأمر. |
- Bunun ne olduğunu bile bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرف معنى هذا ؟ |
Daniel senin onun babası olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | أعنى أن "دانييل" لا يعرف حتى أنك والده |
Hangi daire olduğunu bile bilmiyorsun. Niye bilmeyeyim? | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرف من أين منزلك. |
- Nerede olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرف أين هو. |
Ayrıca kimse burada olduğunu bile bilmiyor! | Open Subtitles | ولا أحد سيعرف حتى أنك كنت هنا |
Nerede olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرف أين هو |
Ne olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرف ما حدث. |
Senin yazın olduğunu bile kabul etmiştin. | Open Subtitles | حتى أنك اعترفتي انه خط يدك. |
Sen daha kim olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | ! حتى أنك لا تعرف من أنت |
Nerede olduğunu bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرف مكانك{\pos(200,220)} |