"حتى أنها" - Traduction Arabe en Turc

    • Hatta
        
    • olduğunu bile
        
    Hatta bu fotoğrafın kuş bakışı görselle aynı zamanda çekildiğinden bile emin olamıyorum. TED أنا لست متأكداً حتى أنها التقطت في نفس اللحظة كمنظر كاشفا من أعلي
    Bir sakıncası yok bunun. Hatta güzel bir şey bu. Open Subtitles لا تقلق ليس بها ما يعيب حتى أنها أغنية جميلة
    Bu tutucu veya liberal bir fikir değil, Hatta Amerikan bir fikir bile değil. Sadece güzel bir fikir. TED هذه ليست فكرة محافظة أو ليبرالية، حتى أنها ليست فكرة أمريكية، إنها فقط فكرة جيدة.
    Korkunç. Kayıp olduğunu bile bilmiyordum. Open Subtitles إنه أمر رهيب لم أكن أعرف حتى أنها مفقودة
    Trende olduğunu bile bilmiyordum Kapalı alan korkusu var trene binmezdi Open Subtitles أنا لا أتذكر حتى أنها كانت على القطار هي إنها ،، تخاف ،،، لا يمكن أن تكون على القطار
    Kim olduğunu bile bilmeyen birine 50 milyon vermeyeceğim! Open Subtitles لن اتخلى عن 50 مليون لشخص لايعرف حتى أنها له
    Hatta belki de Amerikan kültürü kadar geçerliydi. TED يشعرون حتى أنها سارية كالثقافة الأميركية.
    Hatta kendi kök yarışlarını azaltarak çocuklarına hareket alanı sağlıyor. TED حتى أنها تُقلّص من حدة تنافس الجذور لديها. لعمل مساحة كافية لأطفالها.
    Bazen sorunları beraber çözüyorlar, Hatta bazen eşlerini manipüle ediyorlar ya da araştırmacıları bile kandırabiliyorlar. TED كما أنها أيضا تعالج المشاكل بشكل متعاون، حتى أنها في بعض الأحيان فاقت ذكاء الباحثين وتلاعبت بشركائها.
    Hatta, ilk baz düzenleyiciyi, burada görüyorsunuz, aynı organizmadan bile gelmeyen üç farklı proteinden oluşturduk. TED في الواقع، قمنا بهندسة أول محرر قواعد كما هو موضح هنا، من ثلاثة بروتينات منفصلة حتى أنها لا تنحدر من نفس الكائن الحي.
    Hiç uyumadı ve Hatta stresten titredi. TED بقيت يقظة هناك، حتى أنها ترنحت بألم فوق الجثة.
    Hatta Sudan Halk Özgürlüğü Ordusu'ndan bir komandoyla yaptığı... …yaptığı evliliği bile bitirdi. TED حتى أنها في الأخير تزوجت من أحد قادة الجيش الشعبي لتحرير السودان.
    Balerin müzikle mükemmel bir uyum içinde hareket eder, Hatta kemanların titremesini zarif bir Fransız dansı ile taklit eder. TED تتحرك راقصة الباليه بانسجامٍ تام مع الموسيقا، حتى أنها تحاكي أنغام الكمان بتمايل رشيق.
    Resmin bir kaydı olmadığından ötürü kimse orada olduğunu bile bilmiyordu. Open Subtitles وبسبب عدم وجود تسجيل لهذه اللوحة، لا أحد سيعرف حتى أنها كانت هنا
    Kendini bana tekrar tanıttığında bebek bakıcımız olduğunu bile hatırlamadım. Open Subtitles أعادت تقديم نفسها و... لم أتذكر حتى أنها كانت جليستنا.
    Demek istediğim, onların olduğunu bile nereden biliyorlar? Open Subtitles لا شيء أعني كيف يعلمون حتى أنها أرضهم
    Kadın olduğunu bile , emin değilim . Open Subtitles أنا لست متأكداً حتى أنها امرأة
    Hayatta olduğunu bile bilmiyordun. Open Subtitles لم تكن تعلم حتى أنها على قيد الحياة
    Bilmiyorum. Umurunda olduğunu bile sanmıyorum. Open Subtitles لا أدري لا أعتقد حتى أنها مهتمة حقاً
    Hatta bizimle konuşmakatn memnun olduğunu bile söyledi. Open Subtitles . حتى أنها قالت لمن الممتع الحديث معنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus