Bekle, Joe, ortalık sakinleşene kadar. Bu kadar bekledin zaten. | Open Subtitles | إنتظر يا جو حتى تهدأ الأمور إنتظر على أي حال |
Amerika'ya git, ortalık sakinleşene kadar büyükannenle kal. | Open Subtitles | اذهبي إلى أمريكا، وابقي مع جدتكِ حتى تهدأ الأمور |
sakinleşene kadar bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا نستطيع الحصول منها على اى شىء حتى تهدأ |
Ara onu. Belki ortalık yatışana kadar onunla kalırız. | Open Subtitles | اتصل به لنرى إن كان بإمكانه إيوائنا حتى تهدأ الأمور |
Tehlikeli olan. Herşey yatışana kadar çocuğumu buradan götürüyorum. | Open Subtitles | بل فعل ، لقد سبب خطراً ، وسآخذ . ابنتي من هنا حتى تهدأ الأمور |
Olaylar yatışana dek Japonya'yı terk edeceğim. | Open Subtitles | سوف اترك اليابان حتى تهدأ الامور |
Annem sakinleşene dek bu oda başbaşa kalabilmemiz için tek fırsat. | Open Subtitles | هل تعرف بأن هذه الغرفة الوحيدة لأجل خصوصيتنا على الأقل حتى تهدأ أمي |
Ortalık sakinleşinceye kadar saklanacak bir yer lazım. | Open Subtitles | اسمع ، أريد مكاناً اختبئ به حتى تهدأ الأمور |
Bababirsüre uzağa gitmek zorunda ortalık sakinleşene kadar nereye gittiğimi söyleyemem, amabumektuptabir ipucu gizledim | Open Subtitles | أبوك مضطر أن يذهب بعيدًا لفترة حتى تهدأ الأمور. لا أستطيع أن أخبرك أين أنا ذاهب. |
Üç ya da dört hafta. Etraf sakinleşene kadar. | Open Subtitles | ثلاثة أو أربعة أسابيع فقط حتى تهدأ الأمور |
Etraf sakinleşene kadar koruyucu gözaltında birkaç gün. | Open Subtitles | عدة أيام في الحجر الوقائي حتى تهدأ الامور |
İşler sakinleşene kadar benimle kalsa olur mu? | Open Subtitles | هل سيكون من الأفضل لو بقي معي حتى تهدأ الأمور؟ |
O sakinleşene kadar, bu konuda konuşmamak en iyisi. | Open Subtitles | من الأفضل ألا نتكلم عن ذلك حتى تهدأ هي |
O sakinleşene kadar, bu konuda konuşmamak en iyisi. | Open Subtitles | من الأفضل ألا نتكلم عن ذلك حتى تهدأ هي |
Bu lanet kampanyaya yatırdığım parayı düşün. Ortalık sakinleşene kadar bekle tamam mı? | Open Subtitles | فقط انتظر حتى تهدأ الأمور قليلا، حسنا؟ |
Veya üç, parayı soydukları çamaşır dükkanından bulmuşlardır, ama ortalık yatışana kadar karavanında saklanmak isterler. | Open Subtitles | أو ثالثاً: إنها سرقت مالاً من عملها في مغسلة الملابس وتود إخفائه تحت مقطورتك حتى تهدأ الأمور |
Belki de ortalık yatışana kadar işleri kulübeden idare edebilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك إدارة الأمور من الكوخ حتى تهدأ الأمور |
Olaylar yatışana kadar evde kalacak. | Open Subtitles | أمي بدأت تبقيها في البيت حتى تهدأ الأمور. |
İşler soğuyana kadar bunları şehirde istemiyorum. | Open Subtitles | الآن أريد نقل هذه الأشياء خارج المدينة حتى تهدأ الأمور |
Evde işler yoluna girene kadar birazcık bende kalıyor. | Open Subtitles | سيقيم معي مؤقتاً حتى تهدأ الأوضاع داخل منزله |
Şimdiki planım, polislerin bulamadığı malı... satıncaya kadar canlı kalmak, sonra da işler yoluna girinceye kadar kaybolmaktı. | Open Subtitles | إذاً كانت خطتي بأن أبقى حياً حتى أتمكن من بيع المخدرات ... ... التي لم تكتشف الشرطة أمرها ثم أختفي حتى تهدأ الأمور |
Eğer bu kadını seviyorsan, ortalık yatışıncaya kadar buralardan uzaklaşırsın. | Open Subtitles | اذا كنت تحبها , اهربواسويا ولا ترجعوا حتى تهدأ الامور |