"حجرية" - Traduction Arabe en Turc

    • taş
        
    • taştan
        
    • kemikten
        
    Su altı kısmı bir taş ocağında çekildi. TED الجزء السفلي تحت الماء التقط من حفرة حجرية
    Papua Yeni Gine'de 20 yıl öncesine kadar hâlâ pratik amaçlı taş baltalar yapılıyordu. TED وفي بابوا غينيا الجديدة ، لقد كانوا يصنعون فؤوساً حجرية حتى قبل عقدين مضوا، تماماً كما في الأطر العملية قديماً.
    Geminin başında ise 80 kg taş ateşleme kapasitesine sahip kocaman mancınık bulunacak. TED على قوس السفينة، سيكون هناك منجنيق عملاق، قادرٌ على رمي قذائف حجرية بوزن 180 باونداً.
    Sonra bir kızın, elinde taştan üç yumurtayla ateşe yürümesini izledim. Open Subtitles ثم رأيت فتاة مشت داخل حريق كبير مع ثلاث بيضات حجرية
    Sonra bir kızın, elinde taştan üç yumurtayla ateşe yürümesini izledim. Open Subtitles ثم رأيت فتاة تخطو إلى نارِ كبيرة ومعها ثلاث بيضات حجرية
    Bu 3 büyük taş kalıp kasıtlı olarak, sadece yılın en uzun günü, güneşin ışığını ince bir dilim şeklinde, bu oyulmuş spiralin üzerinde gösterecek şekilde yerleştirilmiş. Open Subtitles الترتيب المتعمد لثلاثة ألواح حجرية كبيرة يسمح لشريحة من أشعة الشمس تخترق قلب هذا الجزء المشروخ
    - Nasıl olsa söylemek zorunda kalacaksınız, Jack. - Kafatası, taş bir kaide üzerinde duruyordu. Open Subtitles سوف تضطر لأن تخبره فى النهاية يا جاك الجمجمة كانت على قاعدة حجرية
    "Her yıl birbirimize taş mektubu vereceğiz" dedi o taş ilk ve son kezdi. Open Subtitles قال لي : لنعطي بعضنا رسائل حجرية كل سنة ومع ذلك كان تلك الوحيدة
    Böyle bir taş aleti, öylece yüzeyde yatarken eline alabilmek, bu acayip bir şey. Open Subtitles هذا رائع، أن تلتقط أداة حجرية كهذه ملقاة على السطح
    taş çalışması da bulduk-- Carnelian, kuartz ve akik burada bir mücevher dükkanı olduğunu gösteriyor TED وجدنا أيضا أعمالا حجرية -- كارنيليان وكوارتز وعقيقا والذي يظهر أنه كانت هناك ورشة مجوهرات هنا.
    Yalnızca kuru taş eklemler. Harika olmakla birlikte bugün yapılmış gibi yeni duruyor. TED يوجد فقط فواصل حجرية جافة - عظيمة، وتقريباً بجودة التي نستخدمها اليوم.
    Onun ünlü bir sözüdür: "Her bir taş blok içinde bir heykel barındırır ve heykeltraşın görevi bunu ortaya çıkarmaktır." TED هذه مقولة مشهورة نقلاً عنه: "كل كتلة حجرية تحمل في داخها تمثالاً ومهمة النحات هي أن يكتشفه".
    Onların hepsi, ilk insanlar tarafından yapıImış çok eski taş aletler. Open Subtitles بل هي أدوات حجرية صنعها البشر القدماء
    Bu porsuk ağacından. taş kadar serttir. Open Subtitles إنها مصنوعه من خشب الطقسوس نصف حجرية
    SS: Kanzi, taştan alet yapmayı öğrendi. TED سوزان: كانزي تعلم كيف يصنع أدوات حجرية.
    Eski, taştan şöminenin önüne kurulup bir fincan kakao keyfi yapmaya ne dersiniz? Open Subtitles به مكان لمدفأة حجرية و تستمتع بكوب من الكوكو
    taştan kalelerde yaşamadığımız için bizi vahşi sanıyorsunuz. Open Subtitles أنت تظن أننا متوحشون لأننا لانعيش بداخل قلاعٍ حجرية
    Bu geçitler taştan yapılmıştır, içlerinde bir şey yok, ama bu odaya bağlı bir tane var mıydı bilmiyordum? Open Subtitles هذه المّمرات كلها حجرية ، لاشيء فيها ولكن لم أعلم أن أحدها متصلاً بهذه الغرفة
    Kemerleri ve hisarları, her şeyi taştan. Dünyanın en iyi dondurması orada olmalı. Open Subtitles فيها اقواس حجرية و ابراج كل شيء ومن المفترض ان تضم افضل المطاعم في العالم
    1453'te Türkler süper silahlarını getirdiler. 1500 librelik taştan bir topu 1 mil uzağa atabilen bir canavar top. TED ففي عام 1453 جلب الأتراك سلاحهم الفتاك وهو مدفع عملاق يستطيع إطلاق قذيفة حجرية بوزن 1500 باوند لمسافة تبلغ الميل "1,6كم".
    Ve öğrendim ki ilk teknoloji 2.6 milyon yıl önce kemikten yapılmış aletlerde göründü. TED وقد علمت أن أول تكنلوجيا ظهرت في شكل أدوات حجرية كان قبل 2.6 مليون سنة مضت.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus