Dr. Chen, terk edilmiş, yeni doğmuş bir bebek var. | Open Subtitles | تشين لدي طفلة حديثة الولادة وهي منبوذه ربما عمرها ساعتان |
Karısının ve yeni doğmuş bebeğinin bir gemi seyahatinde ortadan kaybolduğunu rapor etmiş. | Open Subtitles | انه ملىء تقرير يقول ان زوجته و طفلتها حديثة الولادة فقدوا فى رحلة خارج البلاد. |
Kesinlikle yeni doğmuş çocuğuna masal okumaktan daha iyi. | Open Subtitles | لديكَ شعورُ بالفعل بقرائتك لقصة ما قبل النوم لإبنتكَ حديثة الولادة |
Bir sene süren hamilelikten sonra dişiler doğum yapmak ve yeni doğan yavrularını emzirmek için buraya gelirler. | Open Subtitles | فبعد الحمل الذي يدوم عام كامل تأتي الإناث هنا للولادة وإرضاع الصغار حديثة الولادة |
yeni doğan yavrular için, dünya tehlikeli bir yerdi. | Open Subtitles | بالنسبة لاشبال حديثة الولادة المكان كان خطر |
Son baktığımda daha yeni doğmuştu. | Open Subtitles | التي هي حديثة الولادة أخر مرة تحققت فيها |
- O daha yeni doğmuştu, diğerleri kuvvetlidir. | Open Subtitles | إنها حديثة الولادة أما الآخرون فهم أقوياء |
İşte, yeni doğmuş Dünya'nın hammaddesinin o zamandan beri soğuk depoda, hiç değişmeden kalanı burada. | Open Subtitles | هذه هي مادة الأرض حديثة الولادة تسير على غير هدى في مكان للتخزين البارد منذ ذلك الوقت |
Güneş, diğer yıldızların yeni doğmuş gezegenlerine yaşam tohumlarını saçarak bulutun içinden çıkıyor. | Open Subtitles | تبرز الشمس من سحابة بها بعض بذور الحياة بين العوالم حديثة الولادة لنجوم أخرى |
Yetişkin fokların hakkından gelmek için yeterince güçlü değildirler ama yeni doğmuş yavruları ya da kuşları yakalayabilirler. | Open Subtitles | ليسوا بالقوة الكافية لاصطياد (فقمة) بالغة لكن بإمكانهم الحصول على الجراء حديثة الولادة أو الطيور |
yeni doğan bir ruhun başka birinin ruhunu kabul etmesinin ne kadar zor olduğundan haberin var mı? | Open Subtitles | أي فكرة عمَّا يتطلّب الأمر لإقناع روحًا حديثة الولادة بتقبّل شخصٍ آخر؟ |
yeni doğan güneşin yerçekimi etrafındaki maddeleri harekete geçirir. | Open Subtitles | خطورة الشمس حديثة الولادة تكمن حول حركتها |
Bu yeni doğan güneşlerden çoğu gezegenler öncesi disklerle çevrilmiştir. | Open Subtitles | العديد من هذه الشموس حديثة الولادة محاطة بأقراص من الكواكب الأولية، |
Binlerce yıl sonra, Dünya'dan fırlayan kayaların parçaları yıldızlar arası bulutta yeni doğan gezegenlerin atmosferlerine birer göktaşı olarak düşebilir. | Open Subtitles | بعد آلاف السنين بعض شظايا الصخور تطرد من الأرض من الممكن أن تقع على الكواكب حديثة الولادة كالنيازك |
Bu da bizi genç bir çifte, yeni doğan çocuklarına ve kendini savunmayan herkese karşı sorumlu kılıyor. | Open Subtitles | هذا يجعلنا مسئولين عن زوجين شابين ،إبنتهم حديثة الولادة ، أي احد ليس لديه القدرة ليدافع عن نفسه -هل بدئتي في فهم الأمر ؟ |