Kendisinin benim ayakkabılarımı benim de onun ayakkabılarını giyeceğimi sanıyor. | Open Subtitles | إنه يشعر أنه يجب يرتدى حذائى و أنا يجب أن أرتدى حذاؤه |
ayakkabılarımı çıkarırsam, mobilyaların üzerinde yürüyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أمشى على الأثاث إذا خلعتُ حذائى. |
Ayakkabılarım ve tüm her şeyim ıslandı. Muhtemelen nezle olurum. | Open Subtitles | الآن لقد تبلل حذائى و كل شئ على الأرجح سوف أصاب بالبرد |
Her yer toz kaplı. Ayakkabılarım toz içinde. | Open Subtitles | يوجد غبار رمادى فى كل مكان إنه يغطى حذائى |
İşte. Bunun, benim Ayakkabım olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ها هو، لقد علمت إنه حذائى |
Şu yaptığına bak. Botlarımı çamur içinde bıraktın. Bavulların yüzünü çizdin. | Open Subtitles | إنظر إلى ما فعلت لقد أصاب الطين حذائى و أفسدت حقائبى |
Yani Ayakkabımı çıkarıp yüzüne doğru sallasam,.. | Open Subtitles | و إذا كان على خلع حذائى و الإمساك به تجاه وجهه قائلاً |
çizmelerimi giymiş, parasız ve abazansın. | Open Subtitles | أنتِ مفلسه وغبيه وترتدين حذائى |
Yerinde olsam, lastik ayakkabılarımı kaptığım gibi havaalanına giderdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك سالبس حذائى و اتجه الي المطار |
- Ben senin kabanını giydim, sen benim ayakkabılarımı. - Evet ayakkabılarını giydim ve hep onların içindeydim. içindeydim. | Open Subtitles | أنا ألبس معطفك وأنت تلبس حذائى أنا دائما فى حذائك |
Sonra Karakola geldi ve ayakkabılarımı getirdi... ve benim deli olduğumu düşündüler... onun abin olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | ثم جاء الى هناك واحضر حذائى اعرف انه اخوكى لكنها كانت صديقتك ايضا |
Eve döndüğümde Ayakkabılarım kum içindeydi ve onları yatak odamda yere atmıştım. | Open Subtitles | و عندما رجعنا للمنزل ، كان حذائى مليئاً بالرمال رميته على أرضية غرفة النوم |
Her zaman: "Nerede benim mavi Ayakkabılarım?" | Open Subtitles | انها دائما أين حذائى الأزرق يا عزيزى؟ |
Onlar benim Ayakkabılarım, onlara ihtiyacım var. | Open Subtitles | هذا حذائى ، أحتاجه أحتاج حذائى |
O benim Ayakkabım ve benim param! | Open Subtitles | كان حذائى و هذه أموالى |
Benim yeni Gucci Ayakkabım! | Open Subtitles | حذائى الثمين الجديد. |
Ve şimdi de ağzına Botlarımı sokacağım, Joe, seni kel dangalak! | Open Subtitles | .وانا ساضع حذائى فى فمك الان ايها اللعين |
Ayakkabımı aldın. Neden rahat olacakmışsın? | Open Subtitles | أنت أخذت حذائى فكيف تتوقع أن تكون مرتاحاً إنه ليس مقاسك |
çizmelerimi pislettin. | Open Subtitles | لوثتَ حذائى ذو الرقبة كله بالغبار |
Çizmelerimde yılan var! | Open Subtitles | هناك ثعبان فى حذائى |
Aklıma ilk gelen şu oldu "Ayakkabımın içinde ayağımdan farklı bir şey daha var." | Open Subtitles | اول ماجاء بتفكيرى هو "وجود شيئا ما فى حذائى بجانب قدمى." |
Ama hâlâ hiçbir şekilde dedektiflik hizmetine ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum tabii çizmemin diğer tekini bulmakta yardımcı olmayacaksa. | Open Subtitles | لكنى غير مقتنع بأننى بحاجة إلى خدمات المحقق البوليسى على الإطلاق إلا إذا ساعدنى ذلك فى العثور على حذائى الآخر |
Botlarım da batağa batmış gibi gömülüyordu. | Open Subtitles | حذائى كان يغرق فى الارضيه كما لو انها رمال متحركه |
Hazır yerdeyken . botumdaki çakıyı da alıver. | Open Subtitles | وانت هناك بالاسفل اخرجى تلك السكين من حذائى |
Postalımı masana koydum. | Open Subtitles | انظر لهذا وجدت حذائى فوق منضدتك |
Çizmelerim, lütfen. | Open Subtitles | حذائى من فضلك |
# Parlayın eski kahverengi pabuçlarım # | Open Subtitles | لمعت حذائى البنى القديم |
Bok, bok, bok... Burnuımda bok kokusu, ayakkabımda bok. | Open Subtitles | اللعنه ، اللعنه ، اللعنه أشم الرائحه فى أنفى ، إنها فى حذائى |