Ve görüyorsunuz, tüm halk hareket kabiliyetinin bir kısmını kaybettiği için sinirleniyor. | TED | وهكذا ترون هذا المجتمع كله محبط لفقدانه بعض من حركته. |
Sonraki hamlesi beni kıskandırmak için sahte bir kız arkadaştan bahsetmek olacak. | Open Subtitles | حركته التالية ستكون ذكر صديقة ما مزيفة ليحاول أن يجعلني أغار |
Yoksa henüz bilinmeyen bir sebeple o bir yerde, hamlesini mi planlıyor, doğru zamanda ortaya çıkmayı mı bekliyor? | Open Subtitles | ، أو للأسباب المجهولة لحد الآن، هو هناك في مكان ما تخطيط حركته القادمة، الإنتظار لكشف نفسه متى الوقت صحيح؟ |
O halde sanrılarınınn doğasını anlamadan bir sonraki hareketini tahmin edemeyiz. | Open Subtitles | حسناً، حتى نَفْهمْ طبيعة الوهمِ نحن لا نَستطيعُ تَوَقُّع حركته القادمةُ. |
O harekete geçene kadar, senin ivme kazanmış olman lazım. | Open Subtitles | يجب عليك أن تحترس بمرور الوقت , يزيد من حركته |
Uyum içinde; hareketi arkaplanla kaynaşıyor. Bu hareket eden kaya oyunu. | TED | إنه يندمج ببساطة، حركته تندمج مع محيطه خدعة الصخرة المتحركة. |
Böylece kalbin hareketlerini inceleyebilir. | TED | ومن ثم يمكنه ان يفحص نبض القلب وطريقة حركته |
Sonraki hamlesinin ne olduğunu çözeceksek, işimizin ne olduğu önemli değil. | Open Subtitles | لا يهم ما هو عملنا، إن أردنا معرفة حركته القادمة. |
İlk olarak, bir nesne uzayda ne kadar hızlı hareket ederse hareketsiz bir gözlemciye kıyasla zaman içinde o kadar yavaş hareket eder. | TED | أولاً: كلما تحرك جسم في الفضاء بسرعة، كلما كانت حركته عبر الوقت بطيئة مقارنة بمرصد ثابت. |
Christopher bu 12 haftalık süreci atlattı; geçirdiği kazadan uzun yıllar sonra bazı hareket ve duyguları geri döndü. | TED | حطّم كريستوفر هذا السحر عن الأشهر الإثنا عشر؛ فقد استعاد بعض حركته وإحساسه بعد سنواتٍ من الحادث. |
hareket ettiklerinde ise, hızlı değillerdir. | TED | عندما يتحرك الكسلان، فإن حركته ليست بالسريعة. |
Mesele şu ki, ona gittikçe yaklaşıyoruz, bir sonraki hamlesi ne olacak? | Open Subtitles | . السؤال يكمن في اننا الان اقرب من اي وقتٍ مضي . ماذا ستكون حركته القادمة ؟ |
Diğer hamlesi, saçma yeni kültür göndermeleriyle dikkati dağıtmak. | Open Subtitles | حركته الأخرى هي تشتّته في الاقتباس من ثقافة البوب |
Bu demek oluyor ki onu engellemezsek sıradaki hamlesi asâsını bulup eski hâline getirmek olacak. | Open Subtitles | ممَّا يعني أن حركته التالية تكمن في إيجاد قضيبه وتصليحه، ما لم نسبقه. |
Şunu geri alırsanız, en iyi hamlesini göstereceğim. | Open Subtitles | دعني أريك حركته الأحسن إن أعدت عرض الشريط. |
Ama sonraki hamlesini yapamadan Arnavutlara bulaştı. | Open Subtitles | من الألبانيين قبل أن يتمكن من فعل حركته اللاحقة. |
Leslie hamlesini yapıyor. Ve eminim kız da ilgileniyor. | Open Subtitles | سيفعل حركته و انا متأكد أنها ستهتم |
Bir sonraki hareketini tahmin etmek için kurguyla gerçek arasındaki çizgiyi yitiren biri gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | نقارب حركته القادمة مثل شخص مشوش بين القصة والحقيقة |
Rakibinin sıradaki hareketini tahmin etmek için fizyolojisini ve duruşunu analiz ediyorum. | Open Subtitles | أنا أحلل شخصية خصمك فيزيولوجيا و أوضاع حركته لاستباق الخطوة القادمة |
"Duane Winger"ın harekete geçme vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لدوين وينقر ليجعل حركته |
Şu harekete bakın. | Open Subtitles | أنظروا إلى حركته الطبيعية |
Ve göz temasını koru. Bu şekilde sonraki hareketi tahmin edebilirsin. | Open Subtitles | وراقبي عين خصمكِ لأنها الطريقة التي تتوقعين بها حركته القادمة |
Gördüğünüz üzere, kırmızı nokta öğrencinin hareketlerini yalnızca vücudunu çevreleyen sinyallerin vücutla nasıl etkileştiğine bağlı olarak oldukça doğru bir şekilde takip ediyor. | TED | وكما ترون فالنقط الحمراء تتبع حركته بدقة عالية، وهي تعتمد بشكل أساسي على تفاعلات جسمه مع الإشارات اللاسلكية. |
Ama son hamlesinin bize oldukça yardımı dokundu. | Open Subtitles | لكن حركته الأخيرة كانت مفيدة تماما لنا |
Askeri Komite tarafından onu hareketsiz hale getirmenin yolunu bulmam emredildi. | Open Subtitles | كنت آخذ توجيهاتي من قبل هيئة الاركان المشتركة لايجاد طريقة لشل حركته |