"حرًا" - Traduction Arabe en Turc

    • özgür
        
    • serbest
        
    • özgürce
        
    • Özgürdüm
        
    Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak hayatı boyunca özgür birine kıyasla sizi çok daha büyük oranda suç işlemeye itiyor. TED أوضحت الأبحاث أن احتجاز شخص ما في السجن. يجعلك أكثر عرضة بكثير لارتكاب جريمة بعد خروجك، مما لو كنت حرًا طوال الوقت.
    Bu insanlara biz karar vermedik ve özgür ve açık Internette Amerikan şirketlerine biçtiğimiz rol bu değil. TED هؤلاء ليسوا الأشخاص الذين نريدهم كي يقرروا عنا ما دور كوابرت امريكا في مايتوجب على الإنترنت كي يصبح حرًا ومجانيًا؟
    Yoldayım özgür olma yolunda. TED أنا في طريقي لمكان أستطيع فيه أن أكون حرًا.
    Arada sırada resim yaparsam ancak kendime serbest çalışan diyebilirim. Open Subtitles يمكنك اعتبار نفسي فنانًا حرًا إذا قمت بالرسم في بعض الأحيان
    Oğlumun hayatını mahveden adam dışarıda özgürce dolaşıyordu. Open Subtitles الرجل الذي دمّر حياة إبني كان بالخارج يمشي حرًا
    Uzun zamandır özgür kalmak için bekliyordum. Open Subtitles لقد انتظرت هذه اللحظة طويلاً أن أنطلق حرًا
    O da senin gibi bir kargaydı ama özgür olmak istedi. Open Subtitles لقد كان غرابًا, مثلك ولكنه أراد أن يكون حرًا
    Katilleri özgür kalmışken, toprağın altında çürüyorlar. Open Subtitles إنهم يتعفنون في الأرض و قاتلهم يسير حرًا.
    Masum bir adam yasadışı yollarla özgür kaldı, anladım. Open Subtitles رجلٌ بريء أصبح حرًا بالوسائل الغير قانونية، أنا أفهم.
    Ben de rahat rahat etrafta gezebilirdim ama rehineler gibi ben de özgür değilim. Open Subtitles صحيح أنه يمكنني التجؤل في هدوء ولكنني لستُ حرًا مثلهم
    Komutan muavini olmanı istediğim zaman karar verirken özgür biri olmanı istiyorum. Open Subtitles أريدُك أن تكون حرًا و تتخذ قراركَ الخاص عندما أطلب منكَ أن تكون بعدي في القيادة
    Ben hastaneye yatıralım dedim sen bırakalım özgür kalsın dedin. Open Subtitles لقد قلتُ لك أن ترسله للمشفى ولكنكَ قلت لي أن أدعه حرًا
    Yaşamak için tek bir sebebim vardı özgür olma fikri. Open Subtitles لا شيء لأعيش من أجله ربما عدا فكرة أن أكون حرًا
    Birlikte özgür olamasak da en azından sen özgür olacaksın. Open Subtitles ولكن إن لم نستطع أن نكون أحرار معًا، على الأقل ستكون أنت حرًا.
    Bir keresinde birisi bana özgür olamamanın çok çaba sarfettirdiğini söylemişti. Open Subtitles أحدهم أخبرني ذات مرة أنّك تحتاج مجهودًا كبيرًا كي لا تكون حرًا.
    Güce karşı gerçekleri söyleyen özgür bir ses değilsiniz siz. Hükûmet yemisiniz. Open Subtitles أنت لست صوتا حرًا يتحدث الحقيقة للسلطة أنت مروج حكومي
    Criminy, senin özgür olup açığa çıkmanı istiyorum ve bunu yapmanın tek yolu da buysa, bunu yapan ben olmalıyım. Open Subtitles بالله عليك أودّك أن تكون حرًا دون سوابق وإن كانت هذه الطريفة الوحيدة لفعلها فعليّ أن أكون فاعلها
    Çünkü özgür değildim! Open Subtitles كنت أخشى أن أخسركِ لأني لم أكن حرًا
    Temyiz duruşmam çok yakında. serbest kalmama yardım edeceksin. Open Subtitles إن جلسة إستئنافي على وشك البدأ، وأنت ستساعدني في جعلي حرًا.
    Zamanla bunu kanıtlayacağız ve serbest kalacak. Open Subtitles وسوف نثبت براءته وسيكون حرًا طليقًا
    İçten içe, tüm kargalar özgürce uçmak ister. Open Subtitles في قلبك , تريد الصياح كالغراب و تطير حرًا.
    Bir an için Özgürdüm. Ama sonra tekrar bağlanmıştım. Open Subtitles للحظة كنت حرًا وفى التالية المزيد من الحبال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus