Onlar da bana tek kullanımlık bir e-posta adresi ve numaralandırılmış bir hesap sağladılar. | Open Subtitles | ومن ثمّ قدّم لي عنوان بريد إلكتروني ذو استخدام واحد، ورقم حسابٍ. |
Cayman Adaları'nda bir hesap açılıp takip edilemeyecek bir ağ kurulabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّه من الممكن فتح حسابٍ في جزر كايمن وشبكةٍ لتحويل النقود دون تحديد التوقيت |
Milyarlarca dolar çalıp yurtdışı hesaba hortumluyorlar. | Open Subtitles | سرقا مليارات الدولارات حوّلاها الى حسابٍ خارجي. |
IRS'ten saklamak için deniz aşırı bir hesaba yatırmasını tavsiye ettim. | Open Subtitles | واقترحت عليها بأن تنقله إلى حسابٍ بعيد لاخفائه عن دائرة الضرائب الأمريكية |
Kullandığı kimliklerden herhangi birine ait banka hesabı ya da kredi kartı var mı bak. | Open Subtitles | حسناً، ابحث عن حسابٍ مصرفيّ أو بطاقة اعتماد لأيٍّ من الهويّات التي كانت تستخدمها |
Gizli bir hesapta sakladığın 83,000 dolar paran var. | Open Subtitles | لديكِ ثلاثةٌ وثمانون ألف دولار مخبّأةً في حسابٍ سرّي |
İsviçre'deki bir banka hesabına paranın yarısını yatırdım ve karşılığında bir telefon numarası aldım. Sonrası da olan oldu. | Open Subtitles | لقد ورّدتُ نصف المبلغ إلى حسابٍ مصرفيّ سويسريّ وحصلتُ على رقمٍ في المُقابل، والباقي يُسدّد بعد العمليّة. |
Carnelian hisselerine karşı bir dizi işlem yapan bir hesap buldum. | Open Subtitles | وجدتها عثرتُ على حسابٍ تجاري قام بعدّة تحرّكات متتالية في سوق الأسهم ضدّ أسهم شركة "كارنيليان" |
- Neden? Moran'a e-posta gönderilen adres randevu sitesinde hesap açmak için kullanılmış. | Open Subtitles | العنوان الذي أرسل لـ(موران) البريد الإلكتروني قد استُخدم لإعداد حسابٍ في موقع التعارف. |
- Neden? Moran'a e-posta gönderilen adres randevu sitesinde hesap açmak için kullanilmis. | Open Subtitles | العنوان الذي أرسل لـ(موران) البريد الإلكتروني قد استُخدم لإعداد حسابٍ في موقع التعارف. |
Derek'in 25 bin dolar çektiği bir hesap bizi dönüp dolaşıp Sunfire hesabına ulaştırdı. | Open Subtitles | لقد سحب (ديريك) 25 ألف دولار من حسابٍ جعلنا في البداية نبحث في دوائر... حساب "سن فاير" |
şu andan itibaren maaşınız yönetimi bende olan yeni bir hesaba yatacak. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً, سيذهب راتبكِ إلى حسابٍ جديد, وأنا من يحدده |
Para transferi onaylandığı zaman istediğin bir hesaba 100.000 dolar transfer etme hakkın olacak. | Open Subtitles | حالما يتم تأكيد التحويل، يُمكنُكِ أن تحولي المئة ألف إلى حسابٍ من إختياركِ |
Dün temlik işlemleri silsilesi ile sarılı paravan bir şirket adına açılmış bir hesaba giriş yaptı. | Open Subtitles | لقد دخل البارحة إلى حسابٍ كان مدعوماً بواسطة شركة تمويه |
Oğlumun cesedini bulmandan 3 gün sonra Cayman adalarındaki bir hesaba 400 bin dolar yattığını biliyorum. | Open Subtitles | الـ400000 دولاراً التي حُولت إلى حسابٍ بعيد في جزيرة "كايمن" بعد ثلاثة أيامٍ من عثورنا على جثة ابني |
Ama Hanna'nın Bangor'da 57.000 dolarlık bir hesabı var. | Open Subtitles | لدى (هانا) 57 ألف في حسابٍ في "بانغر" |
Beeville Union'da çek hesabı açarsanız çok güzel bir mikrodalgayı hediye olarak alabilirsiniz. | Open Subtitles | ... إذا قمت بفتح حسابٍ جاري ... "فسوف يمنحك إتّحاد "بيفيل ميكروويف جميل للغاية ومجّاني ! |
Aynı bankaya ait olan bir emanet hesabında aynı gün, aynı hesapta harcama yapılmış. | Open Subtitles | من حسابٍ جديد في نفسِ المؤسّسةِ أنفق ذلك اليوم نفس الكمّيّة. |
Para çalıp onu gizli bir hesapta saklayamazsın? | Open Subtitles | -أو أن ... -أن يسرقوا مالاً ويخفوه في حسابٍ سرّي |
Neden banka hesabına gerek duysun? | Open Subtitles | و ماحاجتها إلى حسابٍ في البنك؟ |
Yaklaşık bir hafta önce de hesabına denizaşırı bir hesaptan 10 bin dolar aktarılmış ve Queens'e taşınımış. | Open Subtitles | من ثمّ قبل أسبوع، حُوّل إليه 10 آلاف من حسابٍ في الخارج، وانتقل إلى (كوينز). |