Ama senin ibneleri kabul edemeyiz dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | لكني حسبتك قلت أننا لا نتساهل مع الشواذ. |
Seni salak hergele! Buradan kurtulmak istediğini sanıyordum! | Open Subtitles | أيها الغبي يا بن الملعونة حسبتك أردت الخروج من هنا |
Eski bağlantılarımla konuşurum. Ahlak masasından ayrılmak istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتك تريدين الخروج من قسم مكافحة الرذيلة |
Beni, normal gazete okurlarından daha iyi tanırsın sanmıştım. | Open Subtitles | بعد هذا الزمن حسبتك تعرفني أكثر من قارئ لصحافة الفضائح |
Biraz paraya ihtiyacım var, lütf-- Polislerin ihtiyacı olduğunu söylediğini sandım. | Open Subtitles | ـ أنا بحاجة لبعض النقود ـ لقد حسبتك إنك أخبرت الشرطة هي من تحتاجها؟ |
Önce babasının sen olduğunu düşündüm ama sonra hiç sperminin olmadığını söyledin. | Open Subtitles | في البداية حسبتك الوالد. ولكن بعد ذلك قلتَ أنك لم تمتلك أي حييات منوية. |
Sezon sonunu kutlamak için bana yardım edersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسبتك قد تكوني بحاجة إلى مساعدة، للإحتفال بنهاية الموسم. |
Arkadaşların bana kendilerini tanıttılar ama yalnız olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | حسناً, أصدقائك كانوا لطفاء كفاية ليقدموا أنفسهم لي ولكن حسبتك أن تكون وحيداً |
Ah, bunca zaman öyle olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أنا لستُ كنغر يا صاح وكل ذلك الوقت حسبتك كنغر |
Bana adamın artık felçli olmadığını falan söyleyeceğini sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتك ستخبرني بأن ذاك الرجل لم يعد مشلولاً |
Gidip sismik bilmem neyi alacağımı sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتك ذهبت لإيجاد ذلك الشيء الزلازليّ أو ما شابه. |
Nereye gittiğinden eminsin sanıyordum. | Open Subtitles | لا إستقبالَ هُنا حسبتك تعلمي إلي أين ستذهبين؟ |
Merhaba şerif. Devriyedesindir sanıyordum. | Open Subtitles | أهلاً يا حضرة المأمور حسبتك ستكون في دوريّة بهذا الوقت |
CIA'e vazgeçmesini söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتك قلت إنك طلبت من الاستخبارات التراجع |
Kariyerine odaklanmak için karı kız işlerine ara verdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتك تبتعد قليلًا عن النساء لتركز على حياتك المهنية |
Yeterince hasta muayene etmeyenleri halk içinde küçük düşürmeye çalıştığını sanmıştım. | Open Subtitles | حسبتك تبغى تحرج الجميع، خاصة الي ما عندهم مواعيد كثيرة |
Buraya ilk geldiğinde seni fahişe sanmıştım. | Open Subtitles | أو سأتصل بالشرطة؟ عندما رأيتك تصلين حسبتك بائعة هوى |
Hayal kırıklığına uğradım. O zımbırtıyı kullanacağını sanmıştım. | Open Subtitles | يالها مِنْ خيبة أمل، حسبتك ستستخدمين ذاك الشيء |
- Hiç sormayacaksın sandım. - Silahlara geçin. | Open Subtitles | ـ حسبتك لن تقول هذا أبداً ـ أجلبِ الأسلحة |
Gizlediğin kardeşin ya da öyle bir şey olduğunu söyleyeceksin sandım. | Open Subtitles | حسبتك ستقول أنه أخاك السري أو ما شابه |
Senin, aynı durumda olsan yapacağın şeyi yaptığımı düşündüm. | Open Subtitles | لقد فعلت ما حسبتك ستفعلينه في نفس هذا الوقت |
Ben de bunun dostluk açısından doğal olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسبتك تتحدثين عن الصداقه أنه شئ طبيعى |
- Hani karanlık sihir kullanmak istemiyordun? | Open Subtitles | حسبتك لا تريدين استخدام سحر القاتم |
Göğüslere ilgi duyduğunu bilmezdim. Bacak sever sanırdım seni. | Open Subtitles | لم أعرف أنك تميل إلى النهود، حسبتك رجل سيقان |
Şoktasın, zannetmiştim. | Open Subtitles | لقد حسبتك متبلد |