Teşekkürler, Şerif. 10$'a güzel bir at almış oldun. | Open Subtitles | شكرا مارشال هل تشتري لنفسك حصانا مقابل عشرة دولارات ؟ |
Bu iple bir at yakalamayı düşünüyordum. Hiç görmediğim bir at. | Open Subtitles | كان من المفترض ان امسك حصانا بهذا الحبل حصانا لم اره منذ ذلك الحين |
Sonsuza dek tepende mermer bir at hoşuna gider miydi? | Open Subtitles | كيف تقبل ان يكون على قبرك حصانا رخاميا طوال خلودك في القبر ؟ |
Bana ne zaman ata binip, ne zaman binmeyeceğimi söyleme. | Open Subtitles | ليس عليك أن تخبريني متى أركب حصانا ومتى لا أركب |
Bryn, Zoe'ye birisinin bir atı uyutmasını engellediğinden bahsetmiş. | Open Subtitles | براين قالت لزوي انها كنت توقف شخص يريد ان يقتل حصانا |
Bizi otelden tiyatroya götürmesi için bir at kiralamıştım. | Open Subtitles | طلبت حصانا ومزلقة لأنقلك من الفندق إلى المسرح |
O kadar kötü bir at değildir, sadece uzun yolculukları sevmiyor. | Open Subtitles | انه ليس حصانا سيئا انه فقط لا يحب المسافات الطويلة |
Yani, bu at donarak ölürse kendimi affedemem. | Open Subtitles | اعني , لن استطيع ان اتعايش مع نفسي اذا تركت حصانا يتجمد .. خاصة هو |
Kim pastasını yerken, bir at görmek ister ki? | Open Subtitles | من يريد أن يرى حصانا وحيد قرن حينما يأكل كعكة ؟ |
Burada kal ve yeni şerif için iyi bir at ol. | Open Subtitles | ابقى هنا وكن حصانا جيدا مع الشريف الجديد. |
Burada kal ve yeni şerif için iyi bir at ol. | Open Subtitles | ابقى هنا وكن حصانا جيدا مع الشريف الجديد. |
Onunla çalışacak zamanım olmazsa, onu müthiş bir at haline getiremem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أجعله حصانا عظيما إذا لم أستطع الحصول على الوقت للعمل معه |
Eğer iyi bir at istiyorsa, ona kendi seçeceği renkten iyi bir safkan verebilirim. | Open Subtitles | إذا كان رئيسِي يَتمنّى حصانا جيدا ، أنا سَأَعطيه جوادا أصيلا حسباللونالذييريده. |
Bu resimde, bir nehir var ve şey bir at var ve atın üzerinde de bir adam oturuyor ve beraber nehri karşıdan karşıya geçiyorlar. | Open Subtitles | في هذه الصورة يوجد نهر و هناك حصانا ورجل يمتطيه ومعا يعبران هذا النهر |
Mesela, gerçek hayatta yavaş konuşuyorsanız, karakteriniz de "ağzıma bir at çifte attı" diyebilir. | Open Subtitles | إذن لو كنت تتكلم ببطىء في الحياة الحقيقية فشخصيتك قادرة على ذلك فلنقل انك حصانا قد ركلك في رأسك |
Parayı verirsin, ata binersin. Yukarı çıkıp iner ve ayrıca döner. | Open Subtitles | مثل ما اذا امتطيت حصانا فهو يصعد ويهبط بك ويدور. |
ata binmeyi biliyor mu acaba? Biliyor. | Open Subtitles | هل يعلم اى منكم لو انها تعلم كيف تركب حصانا |
Onu ata bindireceğim, belki pamuk helva alırım. | Open Subtitles | ستركب حصانا صغيرا وبعد ذلك ربما نشتري بعض الحلويات |
atı vurabilecek mi diye bakarak mı? | Open Subtitles | عن طريق معرفه اذا كان سيطلق النار على حصانا ً ؟ |
Bak, bu adam senin onu izlemeni istiyor, atı. | Open Subtitles | انظر, هذا الرجل يريدك ان تشاهده يضاجع حصانا مقابل |
Bu 200 beygir gücünde, dizel bir doğrayıcı. | Open Subtitles | إنها 12 بوصة تعمل بالديزل مرح. انها وحدة 200 حصانا. |
Böylece araba otoyola giriyor, 250 beygir gücü var, buna ek olarak 250 zekâ var. | TED | الآن السيارة تسير في الطريق السريع، ولديها 250 حصانا بالإضافة إلى 250 من العقول. |