Babanın bahis oynadığı atlar dışında hiç at gördün mü, evlat? | Open Subtitles | بني ، هل سبق ورأيت حصاناً لم يراهن والدك عليه ؟ |
Bu durumda ise düşüncem şöyleydi: Eğer aşağıya yürüyerek inemiyorsam at sürmeyi öğrenebilirdim. | TED | وفي هذه الحالة، فكرت، حسناً، لأني لا أستطيع النزول مشياً، سأتعلم أن أمتطي حصاناً. |
Şimdi, bu adam dün bana geldi. - Size siyah bir at satmış. | Open Subtitles | هذا الرجل أتى إليّ بالأمس، وقال أنه باع عليكم حصاناً أسوداً |
Bir atı vurdun. Birinci derece cinayet sayılmaz. Cinayet bile sayılmaz. | Open Subtitles | لقد ضربت حصاناً , هذه ليست جريمة قتل حقيقةً أنا لا أعلم حتى ما هى |
Trace, sen ata binebilecek veya silah kullanabilecek herkesi topla. | Open Subtitles | اتبع اثر كل من يركب حصاناً ويمكنه اطلاق النار |
Yirmi beygir için Mezcal Teksas'ı fetheder. | Open Subtitles | مقابل 20 حصاناً سيقوم مازكال باحتلال تكساس |
Eğer tekrar kendimi bir atın sırtına atabilirsem tabi ki. | Open Subtitles | لو كنت أستطيع أن أجبر نفسي علي شراء حصاناً آخر |
Öyleyse ahırdan bir at al ve evine dön. | Open Subtitles | حسناً, خذ حصاناً من الإسطبل وعد إلى بيتك |
Pekala, pekala. Jeff! Adamlara söyle, Bay Mezcal'in yirmi at çalmasına izin versin. | Open Subtitles | جيف، أخبر الرجال بأن السيد مازكال يستطيع أن يسرق 20 حصاناً |
Tabii ki, bir at satma olayı olmuştu ve oniki yaşında olduğu halde, altı yaşında olduğunu söylediği. | Open Subtitles | بالطبع لن ننسى تلك المرّة حين حاول هذا أن يبيع حصاناً لذاك و أخبرهُ أنّه يبلغ من العمر ستة أعوام |
Şimdi güzelce yazarsan, babacık sana şirin bir at verecek. | Open Subtitles | إذا كتبت جيداً الآن، سيعطيك بابا حصاناً جميلاً |
Taze, bu kız bize yirmi at kazandırır. | Open Subtitles | تلك الفتاة الصغيرة ستجلب لنا عشرون حصاناً |
Savaşı kazandım ve krallığı kurtardım. Kendime bir at da bulabilirim. | Open Subtitles | كلا, كلا، لقد ربحت المعركة وأنقذت المملكة، باستطاعتي أن أجد لنفسي حصاناً |
Bana kalsa, al donlu bir at alır... üstüne boyayla birkaç beyaz benek eklerdim, olur biterdi! | Open Subtitles | ليشتري حصاناً آخر ويطليه ببعض الطلاء الأبيض |
Bana kalsa, al donlu bir at alır... üstüne boyayla birkaç beyaz benek eklerdim, olur biterdi! | Open Subtitles | ليشتري حصاناً آخر ويطليه ببعض الطلاء الأبيض |
Yani sizin için bir iş aldım ve 20 atı almama izin verdiniz. | Open Subtitles | أنا أقوم بالعمل من أجلك وأنت تدعني أسرق 20 حصاناً |
Leoparın üzerindeki benekleri değiştiremezsin, ...ya da vahşi bir atı sütçü beygiri gibi süremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن ترغمي نمراً على تغيير جلده أو أن تحولي حصاناً إلى بقرة حلوب |
Affedersiniz, bu ailenin bir atı vardı. | Open Subtitles | عذراً ، أعتقد أن هذه الأسرة تملك حصاناً بالفعل |
O hapishanede 12 ay ata binmeyince şimdi ben de sakatlanmış gibiyim. | Open Subtitles | أشعر أنى أنا نفسي أعرج كوني لم أمتطي حصاناً لمدة 12 شهراً في ذلك السجن اللعين |
Başkan Mezcal'e çiftçileri kovmasına karşılık 20 beygir sözü verdi. | Open Subtitles | ...الرائد وعد مازكال بـ20 حصاناً إذا طردنا المزارعين من هنا |
Önümüzdeki asır boyunca bir atın üzerinde oturduğumu görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى نفسي و أنا أمتطي حصاناً في القرن المقبل |
Altımda 17 hp gücünde, arka tekerlere güç veren elektrik motoru besleyen bir batarya pakedi var. | Open Subtitles | تحتي عدد من البطاريات التي تولّد 17 حصاناً محرك كهربائي ذو دفع خلفي للعجلات |
Öncelikle saçların mükemmel olmuş, sanki attan yeni inmişsin gibi. | Open Subtitles | حسناً , أولاً شعرك يبدو مذهلاً وكأنك ركبتِ حصاناً للتو |
Dört litre, twin-turbo V8 521 bhp gücünde motorum var. | Open Subtitles | لدي محرك 4 لتر ذو 8 اسطوانات بشاحن توربيني مزدوج بقوة 521 حصاناً |
Bu sepeti oraya götüreceksin, döndüğünde ben de atını vereceğim. | Open Subtitles | خذ تلك السلة له، وعندما تعود، سوف أجد لك حصاناً |
Oh, Lisa, son üç yıldır bunu istiyorsun ve ben de sana Noel Baba'nın kızağına bir midilli atının binemeyeceğini söylüyorum. | Open Subtitles | (ليسا)، أنت تطلبين هذا منذ ثلاث سنوات، وأخبرتك أن (سانتا) لا يستطيع وضع حصاناً بداخل زلاجته |