Enerji ve Endüstri. Bu işi nasıl aldın? | Open Subtitles | الطاقة والصناعة، كيف حصلتِ على هذا العمل؟ |
İşler böyle yürür. Sen de bu işi böyle aldın. | Open Subtitles | هكذا كيف أمارس مهنتي وهكذا كيف حصلتِ على مهنتك |
Nakit kadar iyi ve taşıması kolay. Lokantanın adresini buldun mu? | Open Subtitles | جيده كالمال و اسهل فى حملها هل حصلتِ على عنوان المطعم |
Pekala, ihtiyacın olan yardımı buldun, ki bu çok iyi | Open Subtitles | يبدو أنكِ حصلتِ على كل المساعدة المطلوبة وهذا جيّد |
Kitabın kapağını bile açmadan yüksek not aldın. Kazanç kazançtır. | Open Subtitles | لقد حصلتِ على درجة جيدة بدون قراءة الكتاب حتى ، هذا فوز عظيم |
Bıraktığım kutuyu aldın mı diye merak etmiştim. | Open Subtitles | فقط اردت أن أرى لو حصلتِ على الصندوق الذي أرسلته. |
Belçika çikolataları aldın, sevgilim! Ne kötülüğü var ki? | Open Subtitles | لقد حصلتِ على شيكولاتة بلجيكية ما العيب في هذا؟ |
Elbiseyi aldın, ruju bıraktın. | Open Subtitles | يكفي ، حصلتِ على الفستان فإشتري أحمر الشفاه |
Yani bir gaz jeneratöründen bir giga-jul mü aldın? | Open Subtitles | حصلتِ على وحدة الطّاقة من مُولّد الغاز ؟ |
Kredi kartı numaramı nereden aldın? | Open Subtitles | الآن، كيف حصلتِ على رقم بطاقتي الإئتمانية؟ |
Görünüşe göre bir hikaye buldun. | Open Subtitles | يبدو أنّك حصلتِ على خبر الغلاف رغم كلّ شيء. |
O zaman dün ev sahibine verdiğin kira parasını nerden buldun? | Open Subtitles | إذًا من أين حصلتِ على كل هذا المال الذي أعطيته لصاحب المُلك أمس؟ |
Dev gibi bir banyo yaptıracak yeri nereden buldun? | Open Subtitles | كيف حصلتِ على مساحة فارغة لتضعي هذا الحمّام العملاق؟ |
Tek başına evinden bu kadar uzağa, gelecek cesareti nasıl buldun merak ediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أتسائل , كيف حصلتِ على الجرأة لتأتي بعيداً جداً عن الوطن, وحدكِ |
- ...bu işi nereden buldun sen? | Open Subtitles | كيف حصلتِ على هذا العمل القذر في المقام الأول؟ أتعلم شيئاً؟ |
Onlar gizli alımlardı. Nasıl öğrendin? | Open Subtitles | تلك تعاملات تجاريّة سريّة، كيف حصلتِ عليها؟ |
Boş pasaportlara ihtiyacımız olacak. sende var mı? | Open Subtitles | سوف تحتاجي الى جواز سفر نظيف حصلتِ على واحد من تلك الجوازات من قبل ؟ |
Bu bildiriler için kağıdı nereden buldunuz? | Open Subtitles | من أين حصلتِ على الورق للمنشورات؟ |
Bilmem ki onunla konuşma fırsatını nasıl elde ettin, Tosh. | Open Subtitles | لا أعرف كيف حصلتِ على كلمة واحدة منها يا توش |
8 milyar dolarlık yüzüğü 79,95'e aldınız. | Open Subtitles | حصلتِ على خاتم يقدّر بـ ثمانية بلايين دولار بسعر تسعة وسبعون دولار وخمسة وتسعون سنتاً |
Doktordan sonuçları almışsın Bennett tarafından reddedilmişsin ve bunların hepsi benimle Pazartesi görüştüğün gün başlamış. | Open Subtitles | حصلتِ على هذه النتائج من طبيبك وتمّ رفضكِ من قبل بينيت وكأن الأمور كلها بدأت باجتماعنا يوم الاثنين |
Tabii, sen prensi kaptın, bense kurbağaya yapışıp kaldım. | Open Subtitles | بالطبع , حصلتِ على الامير وحصلنا على التافه |
Kendine kimlik bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالَ أنّكِ حصلتِ على بطاقتكِ الخاصّة |
- İşe yeni mi girdin? - Evet. | Open Subtitles | هل حصلتِ على هذه الوظيفة مؤخراً ؟ |
Yani bütün yazı beraber geçireceğiz ki bu da bu güne kadar aldığın en mutlu kasetin bu olduğunu anlamına geliyor. | Open Subtitles | لذا سنقضي الصيف معاً, و الذي يعني, هذا أسعد شريط حصلتِ عليه مني ابداً. |
Eroini benden aldığını çözdüler ama bana ikinci bir şans verecekler. | Open Subtitles | لقد اكتشفوا أنكِ حصلتِ على الهيروين مني ولكنهم سيعطوني فرصة ثانية، |
Kim olduğunu öğrenebildin mi? | Open Subtitles | هل حصلتِ على اسم؟ |