"حطمت" - Traduction Arabe en Turc

• kırdın
• kırdım
• kırdı
• mahvettin
• parçaladın
• kırmış
• kıran
• mahvettim
• çarptım
• parçaladım
• kırıp
• parçalamış
• çarptın
• etti
• ettin

Uzun mesafeler kazandın, rekorlar kırdın. Takımını Cotton Bowl'a taşıdın.
حملت سبع يارداتِ، حطمت رقم القياسي أخذت فريقك الى التصفيات

Benim rekorumu kırdın, ben de kafanı kıracağım... arkadaşına yaptığım gibi.
حطمت رقمي القياسي والآن سأحطمك كما حطمت صديقك

- Lanet herifler, oyun ettiler. - Koç, 400 metre rekorunu kırdım mı?
ـ ان هؤلاء الملاعين قد فعلوا امرا ـ هل حطمت الرقم القياسي لل400؟

Özgürlüğüne kavuşup baban olarak bana sırtını çevirmen kalbimi çok kırdı.
لقد حطمت قلبي عندما حررت نفسك كـ قاصر ونسيت اني والدك

Ve simdi aniden okudun, ve sevmedin, Bu cok kotu,tum umutlarimi mahvettin,
الأن فجأة قرأته ، وكرهته ، هذا مقرف وأنت حطمت آمالي للتو

Sana uzak duracağımı söyledim ama telefonumu parçaladın.
أعرف أني قلت أني سأبقي بعيداً ولكنك حطمت هاتفي

Benim rekorumu kırdın, ben de kafanı kıracağım... arkadaşına yaptığım gibi.
كما حطمت رقمى القياسـى سأحطمك كما حطمت صـديقك

"Oyuncak askerimi kırdın, sana hala kızgınım" türü ağabey, kardeş... oyunlarından birini oynamamız şart mı?
وهل هذا الأمر متعلق بكونك الأخ الأكبر وأنا الأخ الأصغر؟ لقد حطمت لعبتى وأنا صغير

Sonra Rooster'ınkini yalayacaksın. Onun burnunu kırdın.
و ستفعل نفس الشىء مع روستر الذى حطمت انفه

Sanıyorum üç saattir aynı rolü oynayarak resmi bir rekor kırdın.
أعتقد أنك حطمت الرقم القياسي ، في طول مدة تقمص الشخصية لحوالي 3 ساعات مضت

Hala ikideyiz! Ve sen rekor kırdın.
أنت تفشل كل مرة ، لكنك هذه المرة حتى قد حطمت الرقم القياسي

Evet, ben de bizim şirketin satış rekorunu kırdım işte...
أجل , تعلمون لقد حطمت الرقم القياسي للمبيعات في شركتي

Korkarım başka çaresi yok, galiba çenesini kırdım.
أخشى أنه لا يملك بديلا أعتقد أنك قد حطمت فكه

Bir kaç o..çocuğunun dişini kırdım Bana bir domuz gibi çiğnediğimi söylediler
لقد حطمت بعض الأسنان قال لى،أنت تعضّ كالخنزير

Karım korktu ve cama çarpıp kırdı. Sen de kaçtın.
ماذا كنت ستفعل لو انها حطمت الزجاج من الخوف ؟

Öylece kaçıp gitmekle, kalbimizi gerçekten kırdı.
أنها فقط حطمت قلوبنا تماماً عندما هربت مثل ما فعلت.

Aramızdaki tek fark, Joseph, ...sen kanun için hayatını mahvettin, ... bense hayatım için kanunu mahvettim.
الفرق الوحيد بيننا يا جوزيف انك حطمت حياتك لتعتنق القانون وانا حطمت القانون لاعتنق الحياة

Telefonumu parçaladın,.. ..bu yüzden başka bulacağız ve bu yoldan bir kaç kilometre ileride yaşayan bir ihtiyar adam var.
،بما إنك حطمت هاتفي فإننا بحاجة لهاتف آخر ، لذا فهناك رجل عجوز

- Kalbinden fazlasını kırmış! - Hah, haklısın, bebek.
حطمت ماهو اكثر من قلبك نعم لديك حق فى ذلك

Bu kız, kalbimi kıran bütün kadınların hepsi.
هذه الفتاة واحدة مثل كل النساء التي حطمت قلبي.

Arabayı çarptım, olay yerini düzenledim, ama Robyn'i öldürmedim.
لقد حطمت السيارة وهربت من مسرح الحادث ولكنني لم أقتل روبين

Optimus Prime kendi ellerimle parçaladım.
لقد حطمت بالفعل اوبتيموس برايم بيدى هاتين

- Geçen sefer anahtarımı bırakmışlardı. - Ketçap şişesini kırıp yerleri Monica'nın havlularıyla temizlediğin zaman mı?
عندما حطمت زجاجة الكاتشب و نظفتها بمنشفة مونيكا

Buradan girmiş, kürekkemiğini parçalamış ve bir parçası çıkmış ve arkasındaki tahtaya saplanmış.
حسناً، لقد دخلت من هنا، و حطمت عظم الكتف، ثم جزء منها خرج

Roy, arabayı çarptın, babam benim canıma okuyacak!
روى ,انت حطمت سياره ابى. بابا سيقضى على.

Demek istediğim, adamın evliliği mahvolmuş. Seçimi kaybettikten sonra birden intihar etti.
أقصد، لقد حطمت زواجه، خسر إعادة إنتخابه وقتل نفسه في نهاية المطاف.

Heryeri darmadağın ettin ama Vishnu'yu bulamadın.
لقد حطمت كنت شبكته ولكن لم تقم حتى الآن القبض على فيشنو.