Gerçekten bu çöplüğe ölümden sonra ihtiyacın olacağını mı düşündün? | Open Subtitles | أتعتقد حقاً أنك تحتاج كل هذه القمامة في الآخرة ؟ |
Gerçekten memlekete dönmek zorunda mısın? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقاً أنك مضطرة للعودة إلى ديارك؟ |
Gerçekten beni öldürmeyi kastemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعني حقاً أنك ستقتلني، أليس كذلك؟ |
Eğer Gerçekten, söylediğin kadar beni seviyorsan buna minnet duyarım. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد حقاً أنك تحبني ،بقدر ما تقول إذاً أقسم لك أني ممتنة لهذا |
Duman yüzünden yıldızları görememek Gerçekten de çok fena. | Open Subtitles | من المؤسف حقاً أنك لا تستطيع مشاهدة النجوم بسبب كل ذلك الدخان أوَتعلم ؟ |
Her neyse Gerçekten de beni kovmaman gerektiğini düşünüyorum. Wes de öyle. | Open Subtitles | ، على أية حال، أَعتقدُ حقاً أنك يَجِبُ أَنْ لا تَطْردَني،و"ويز" كذلك |
Bu işi Gerçekten çözebileceğinize inanıyor musun? | Open Subtitles | أيمكنني أن أسألك سؤالاً؟ أتظن حقاً أنك ستصل لحل هذه القضية؟ |
Gerçekten bir kadını ortadan ikiye böldüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً أنك تنشر النساء إلى نصفين؟ |
Dinle beni,sen Gerçekten hoş bir çocuksun, fakat ben başka bir gazete almaya karar verdim. | Open Subtitles | اعتقد حقاً أنك رجل لطيف لكن لقد قررت أن اشترك في صحيفة أخرى |
Gerçekten de kral olan köle gibi ilk kocası olacağını mı sanmıştın? | Open Subtitles | هل ظننتَ حقاً أنك ستكون الزوج الأول الخادم الذي سيصبح ملكاً؟ |
Terapistin eziklere ilgin olduğunu Gerçekten söyledi mi? | Open Subtitles | معالجتك قالت حقاً أنك منجذبة نحو الفشلة؟ |
Gerçekten de gaz saldırısı olduğunda seni koruyabilecek bir şey bulabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد حقاً أنك ستجد شيء ينقذك من الغاز؟ |
Ama onunla böyle ilgileniyor olman Gerçekten çok hoş birşey. | Open Subtitles | و لنني أعتقد أنه من اللطيف حقاً أنك تعتني جيداً بها |
Gerçekten de ben bilmeden uçağımı kaçırabileceğimi mi düşündün? | Open Subtitles | أظننت حقاً أنك تستطيع أخذ طائرتي دون علمي؟ |
Bununla konuşmanın bir yolunu bulacağına Gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد حقاً أنك ستتوصل لطريقة للتواصل معه؟ |
Bu konuyu açtığına Gerçekten sevindim, çünkü biliyorsun ki bu saldırının grevle ilgisi olduğuna dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً أنك جئت على ذكر ذلك، لأنه كما تعلم ليس هنالك أيُّ إثبات أن تلك الحادثة لها أيَّ علاقة بهذا الإضراب. |
Buraya gelip Gerçekten fikrimi değiştireceğinizi mi sandınız? | Open Subtitles | هل توقعت حقاً أنك ستأتي هنا لتجعلني أغير رأيي ؟ |
Dün gece konuşurken, ölmeyi Gerçekten düşündün mü? | Open Subtitles | عندما كنتم تتحدثون الليلة الماضية هل تعتقد حقاً أنك يمكن أن تموت؟ |
Dinle, bence bütün ev ödevlerini yapmaya karar vermen Gerçekten çok sevimli bir şey. | Open Subtitles | اسمع، أظن أنه من الرائع حقاً أنك قررت أن تفعل كل هذا الواجب المنزلي |
O zamanlarda kimse bizimle değilken bizim üstümüze oynamana Gerçekten minnettarım. | Open Subtitles | أقدر حقاً أنك دعمتنا عندها عندما لم يفعل أحد آخر |