"حقك في" - Traduction Arabe en Turc

• hakkını
• hakkınızı

Zorunlu uzlaşma kuralı, Amerikan anayasasının size verdiği yedinci hakkı yani açık jüri hakkını elinizden alıyor.
التحكيم الاجباري يسلب حقك في عملية التحكيم المفتوحة المذكورة في التعديل السابع.

20 dakika gecikerek başa geçme hakkını kaybettin.
لقد خسرت حقك في أن تكون الجراح الرئيسي بقدومك متأخرا 20 دقيقة.

hakkını vereyim: Benden bir iş çıkmayacak olsa bile tüm gece arkadaşının yanında oldun.
موافقةٌ ,أعطيك حقك في هذا , أنت وقفت بجانب صديقك طوال الليل

Bay Eddington, Bay Lefferts bağnazlığını itiraf etmesine rağmen, bu makaleyi yayımlama hakkınızı savunuyorum.
السيد إدينجتون، على الرغم من اعتراف السيد ليفرتس لتعصبه الديني أنا أدافع عن حقك في نشر هذه المقالات

Eşit işe eşit ücret hakkınızı savunuyorum, ve çocuk doğurma... ya da kürtaj olma hakkınızı da savunuyorum.
أؤمن بحقك في مرتب مساو للرجل وفي حقك في ولادة طفل أو إجهاضه يجب أن تتم معاملتك كالرجل

Hâlâ sessiz kalma hakkını mı kullanmak istiyorsun?
هل ما زلت تريد ممارسة حقك في البقاء صامتاُ ؟

Buraya girdiğin anda mahremiyet hakkını kaybettin.
لقد تخليت عن حقك في الخصوصية منذ اللحظة التي وصلت فيها إلى هنا

Buraya geldik geleli gemiden ayrılmadığın için fikir hakkını kaybettin bence.
أظنك خسرت حقك في إبداء الرأي حين رفضت مغادرة السفينة منذ وصولنا

Kuralları çiğneyerek, var olma hakkını da kaybettin.
بواسطة كسر القانون، قد خسرت حقك في الوجود

Ama eşler arası gizlilik hakkını kullanabileceğinizin farkındayım.
لكنى اتفهم اذا اردت استعمال حقك في عدم الرد

Hey, sessiz ol-- konuşma hakkını kaybettin. Neden herkes bizim sevişeceğimizi düşünüyor?
لقد خسرت حقك في الكلام - لمَ يعتقد الناس دائماً أننا سنتبادل القبل؟

Böylece fikir verme hakkını kaybetmiş oluyorsun.
بذلك، قد فقدت حقك في ابداء الراي

hakkını vereyim, iyi tahmindi.
عليّ أن أعطيك حقك في هذه

Söylediğinize katılmasam da, söyleme hakkınızı ölümüne savunurum efendim.
ربما انا غير متفق مع ما تقوله لكن سأدافع بإستماتة عن حقك في قوله

Yabancı birinin, bazen birden fazla yabancının internetten yazdığınız bir şey için sizin var olma hakkınızı sorguladığını, öfke dolu bir mesajla uyandığınızı, güvenliğiniz için korktuğunuzu ve endişelendiğinizi hayal edin.
تخيل الاستيقاظ على شخص غريب - في بعض الأحيان العديد من الغرباء- يسألك عن حقك في الوجود أحياناً عن شيء نشرته على الإنترنت، الاستيقاظ على رسالة غاضبة، الخوف والقلق على سلامتك.

Voltaire'in dediği gibi: "Söylediğiniz şeye katılmayabilirim, ama onu söyleme hakkınızı savunmak için ölümüne savaşırım."
وعلى حد تعبير "فولتير" " قد لا أوافق مع ما يجب عليك قوله ولكنني سأحارب حتى الموت للدفاع عن حقك في قوله"