"حقيقا" - Traduction Arabe en Turc

• gerçek
• Gerçekten
• aslında

Lakin ben, Vashisht, Avantik ve Aditi'nin gerçek kardeşi değilim
لكنني بعد ذلك لست لفاشيشت .. افانتيكا واديتيا اخا حقيقا

Müziğin gerçek adamım. Söylediğin her şeyi hayal edebiliyorum.
يارجل ابياتك جميعها حقيقا تجعلنا نرى الراب بصورة افضل و حقيقا

Yine de, hiçbir şeyin gerçek olmadığının farkındaydınız, bütün Adalet Birliği'nin ölümü de dahil.
, مايزال , انتم كنتم مدركين لا شيء كان حقيقا . بما في ذلك الوفيات لكامل اتحاد العدالة

Kesinlikle! Söylediğin buydu ve bu Gerçekten can alıcı noktadan vurdu.
بالظبط , هذا مانقصده و تفاعل معه البيوت انه ليس حقيقا

Gerçekten bu kadar... zor... zor olmamalı...
حقيقا لايجب ذلك لايجب ان يكون مثل الصاروخ اوه .. لايجب ان يكون صاروخ

Şey, aslında dün "yeniden" sigara içiyordum
حسنا حقيقا امس قد بدأت بالتدخين مرة أخرى

Eğer gerçek olmazsa ne anlamı kalırdı ki? Benim için maske takmana gerek yok Kenny.
إن كان هذا ليس حقيقا ما الهدف منه ؟ لا يجب عليك أن تضع قناع أمامي , كيني

Doktor gibi davranıp adamın kanını çalmak başka bir şey bir de gerçek doktorun hastasının kanını alması başka bir şey.
تعرف , أن تكون طبيبا حقيقا وتأخذ دم مريض هذا شىء أما أن تدعي أنك واحدا وتسرق الدم , فهذا شىء آخر

Duyduğun gibi söylediği her ilk şey gerçek değil.
من غرفتي المليئة بالذهب والمجوهرات أترى , كل أول أمر يقوله هو ليس امرا حقيقا

Buraya gerçek bir bağlılık gösterdin Danny. Seninle gurur duyuyorum.
لقد قدمت التزاما حقيقا هنا داني انا فخورة بك

Eğer elinize gerçek kanıt geçerse müvekkilimi suçlayabilirsiniz.
لو انك تملك دليلا حقيقا يمكنك اتهام موكلي

Ancak gerçek şu ki kesmeye geldiğim bu kolun güzelliği ve gücüne karşı hazırlıksız yakalandım.
لكن حقيقا ً، ليس هناك شيء قد ُأعد خصيصا ًُ منذلكالجمالوالروعة... لذلك العضو الذي جئت للبت فى أمره ...

Jonesy, tabii bu gerçek adınsa çıkarttığın dosyaları ne yapıyorsun?
جونسى, إذا كان حقيقا هو إسمك... ماذا تفعل بهذة الملفات المرمية؟

Herkesi aşağıya getir ki böylece gerçek bir kavga olsu.
اجمع جميع اتباعك ليكون قتالا حقيقا

Bunların hiçbiri gerçek değil sanıyordum.
انا اعتقدت ان كل هذا ليس حقيقا

gerçek bir kıç ağrısısın.
أنت حمارة سيئة حقيقا.

Gerçekten de günahkar biri öldüğü zaman ve o çok kötüyse onu Cehennem'e kabul etmezler.
عن ماذا تتحدث جيري ؟ عندما يموت شخص شرير حقيقا

Gerçekten kesinlikle bilimsel olarak kanıtlayan ispatı bulduğumu farzet.
و بفرض أننا وجدنا برهانا حقيقا الإثبات الحقيقي لدليل علمي

Bu Siyah Pençe Gerçekten büyük bir baş belası olmaya başladı.
اتعلم أن المخلب الاسود صار خطرا حقيقا مؤرقا

aslında, diğerlerine göre gayet normalsin.
حقيقا.. بالمقارنة بالآخرين أنت أقرب نسبيا

Tamam, ben o kadar 'ben' değilim, ben aslında... senim.
حسنا انا ليس كثيرا انا انا انتى حقيقا