"حليفاً" - Traduction Arabe en Turc

    • müttefik
        
    • dost
        
    • müttefiki
        
    • müttefikim
        
    • müttefikiniz
        
    • müttefikliği güçlendirmek
        
    • müttefiği
        
    Ama, komutan Amerikalı gibi değil, müttefik gibi düşünmeye başlayınca işte böyle oluyor. Open Subtitles هذا ما يحدث عندما يتوقف .... قائدك عن كونه أمريكياً ويصبح حليفاً ...
    Ama komutan Amerikalı gibi değil, müttefik gibi düşünmeye başlayınca işte böyle oluyor. Open Subtitles هذا ما يحدث عندما يتوقف .... قائدك عن كونه أمريكياً ويصبح حليفاً ...
    Ben cangılı severdim. müttefik askerlerinin korktuğu kadar korkunç bir yer değildi. Open Subtitles أنا أحب الأدغال ولا أخشاها بل وأرى فيها حليفاً للجندى
    Hayır. Ama ben size sadığım. Benim gibi bir dost. Open Subtitles لا، ولكني مخلصه لك حليفاً مثلي، شخصاً ما لتثق به
    Onları, Karanlıklar Konseyini, bir dost olduğuma inandırdım. Open Subtitles أقنعتهم ، مجلس الظُلمات ، الذى كنتُ حليفاً له
    Pakistan Başbakanı ölmüş olabilir fakat Pakistan'ın bir müttefiki var. Open Subtitles رئيس باكستان ربما قد مات لكن البلاد تظل حليفاً لِنا
    Bu akşamki işiniz de bittiğinde büyük bir müttefikim olacak Open Subtitles .. عندما ينتهي عمل هذه الليلة سيكون لديّ حليفاً
    Birisine az miktarda da olsa istihbarat bilgisi verdiğinizde müttefikiniz dahi olsa bunu nasıl kullanacağını bilemezsiniz. Open Subtitles حين تعطي معلومات لأي شخص حتي لو كان حليفاً فأنت لا تعلم أبداً كيف سيستغلها
    Burada müttefikliği güçlendirmek için değil düşünmek için buradayım. Open Subtitles لستُ هنا كي أصنع حليفاً بل كي أنظر في واحد ما
    Ama daha önemlisi, henüz müttefik kazanmadı. Open Subtitles لكن الأهم من ذلك, أنه لم يعين حليفاً حتى الآن
    müttefik değil kumarbaz. Şerif şatoda kumar masası kurdurdu. Open Subtitles . ليس حليفاً ، هو مقامر . عمدة البلدة وضع منضدة المقامرة في القلعة
    Nefret bile, düşmana karşı kullanıldığında değerli bir müttefik olabilir. Open Subtitles حتى الكراهية يمكن أن تكون حليفاً جيداً عندما تُستخدم ضدّ العدوّ
    Ama daha önemlisi, henüz müttefik kazanmadı. Open Subtitles لكن الأهم من ذلك, أنه لم يعين حليفاً حتى الآن
    Potansiyel bir müttefik. Open Subtitles كان حليفاً محتملاً. لا يعرف أيّ شيء فقد كنتُ حذراً
    O Kellog'u bir müttefik olarak görebilir ama o sadece bir şeyin peşinde. Open Subtitles ربّما يعتبر كيلوغ حليفاً لكنّهُ مهتم بشيء واحد فحسب.
    Bunu biliyorken, zannımca hala birbirimize müttefik olabiliriz. Open Subtitles .. ولمعرفتي هذا أظنُّ أننا ربما يجد أحدنا في الآخر حليفاً
    Pekâlâ, belli ki düşündüğümden daha dost canlısı birisiymişsin. Open Subtitles حسناً ، من الواضح إنك حليفاً أكثر مما توقعت
    Benimle dürüst konuşun, ömürlük dost kazanın. Open Subtitles تكن صريحاً معي تكسب حليفاً مدى للحياة
    Kendine bir dost buldun. Open Subtitles لقد وجدتى حليفاً لكِ
    Böylece sevgili annemizin bir müttefiki olacak. Open Subtitles هذا لأن أمي العزيزة تريد أن يكون لها حليفاً عندما نبدأ الشجار
    Bir müttefiki olduğunu bilsin istedim. Open Subtitles أردته أن يعلم بأنّ لديه حليفاً.
    Bu burada bir müttefikim varmış gibi hissettirirdi. Open Subtitles سيجعلني ذلك أشعركأنّ لديّ حليفاً
    Belediye meclisinde bir müttefikiniz olacak. Open Subtitles طبعاً , المساعدة بالطريق, ستأتي يوم الثلاثاء وسيكون لكم حليفاً في البلدية
    Baban seni buraya müttefikliği güçlendirmek için gönderdi. Open Subtitles أرسلك والدك إلى هنا لتصنع حليفاً
    Ludendorff, Almanya'dan kaynaklarını çalmaya çalışan bir müttefiği daha fark ettiği için kızgındı. Open Subtitles لودندورف" كان غاضب لإيجاد حليفاً مرّة" اخرى يحاول سرقة المصادر من ألمانيا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus